|

Troçki'nin Büyükada'da kaldığı köşk müze olsun

Sonbahar geldi. İstanbul'un en güzel yeri olan Adalar da artık yalnızlığıyla baş başa kalıyor. Kış boyunca tâmirât ve tâdilâttan geçen ada köşkleri, yaz mevsiminde yepyeni hâliyle ev sâhiplerini karşılayacaklar. Bütün köşklerin bakımı yapıldığı halde, bazı târihî köşkler neden yalnızlığa ve yıkılmaya terk edilir, doğrusu anlamak çok güç. Bunlardan biri de Büyükada'daki Nizam Caddesi Hamlacı Sokak'taki Troçki köşkü.

Mahmut Sami Şimşek
00:00 - 14/10/2012 Pazar
Güncelleme: 19:54 - 13/10/2012 Cumartesi
Yeni Şafak
Troçki'nin Büyükada'da  kaldığı köşk müze olsun
Troçki'nin Büyükada'da kaldığı köşk müze olsun

Tüm dünyanın olduğu gibi Rusya'nın da en karanlık dönemleri 1900'lü yıllardı. 1905'te Çarlık yönetimine karşı gerçekleşen başarısız darbe girişimi, 1917'de tekrar denenmiş, bu defâ başarılı olunmuştu. Milyonlarca insanın cesetleri üzerine kurulmuş bu kanlı rejimin tesisinde bir Rus yahudisi olan Troçki baş rollerden birini oynamıştı. 'Rus ihtilalinin babası' gözüyle bakılan Troçki, 1924 senesinde Lenin ölünce, parti sekreteri Stalin, tarafından Almatı'ya sürüldüdü. 1 sene sonra da Rusya'dan kovdu ( 1929 ). Soğuk bir Şubat sabahı İstanbul'a gelen Leon Troçki, 8 Mart gece yarısı Tokatlıyan'da kalmaya başladı. 29 gün de Bomonti'deki köşkte kaldıktan sonra 30 Nisan 1929 da Büyükada'da kendisi için kiralanmış olan Arap İzzet Paşa Köşkü'ne taşındı.

Sultan 2. Abdülhamid'in 2. kâtibi olan 'Kâtib-i Sânî Hazreti Şehriyârî Arap İzzet Paşa' nın Büyükada'daki köşkünde artık Bolşevik bir devrimci misâfir kalıyordu. Ve Stalin'i devirmek için tüm faaliyetlerini de bu köşkten yürütecekti. Eşi Natali ve aşçısı Kalyopi ile birlikte geniş güvenlik tedbirleri 4.5 yıl İstanbul'da kalan Troçki, bu bu sırada 'Hayâtım' adını verdiği hâtırâlarını da yazmaya başladı. Köşkün üst katındaki geniş oda, Troçki'nin çalışma odası, yanındaki oda yatak odası idi. Giriş kattaki iki büyük odanın birisi Troçki'nin oğlu Leon Sedov'un olmuştu. Diğer oda ise yemek odasıydı. Bu kattaki 3. oda dinlenme ve kahve molası odası idi.

Köşk, çeşitli ülkelerden gelen ziyâretçilerin akınına uğruyordu. Ada sâhilleri ve iskele her dâim kontrol altındaydı. Türk polisi tarafından Troçki'ye uzun namlulu silahlar dahi verilmişti. Lâkin zaman zaman köşke suikast ihbarları da geliyordu. Troçki hayranı gibi gelip, Stalin ajanı olarak köşke sızanlar dahi olmuştu.

KÖŞKTE YANGIN

1 Mart 1931 gecesi önemli bir hâdise yaşandı Arap İzzet Paşa Köşkü'nde. Sabah 4 sıralarında köşkün en üst katı ve çatısı alevler içinde yanmaya başladı. Troçki, polis memurlarının ısrarlarını hiçe sayarak balkona dahi çıkmadı. Sonradan bunun sebebini 'Bahçedeki ağaçlar içine saklanmış suikastçiler bu kargaşada beni vurmak için balkona ya da dışarıya çıkmamı bekliyor olabilirlerdi' diye açıklamıştır. Troçki'yi haklı çıkaran sebepler de vardı. Meselâ yangın tüplerinin hepsi boştu. İtfâiye de hemen gelmemişti. Troçki, adalar kaymakamının köşke gelip kendisini, âilesiyle birlikte Savoy Oteli'ne götüreceğini söyleyinceye kadar dışarı çıkmadı. Dumanın içinde oturdu.

Ayaklarım Büyükada'ya kenetlendi

1933 yılının Temmuz ayında Fransa'nın Troçki'ye şartlı yerleşme vizesi verdiği haberi geldi. Büyükada'da kaldığı 4.5 sene boyunca günlük tutan Troçki, son gün hâtırâ defterine şu cümleleri kaydetti: 'Buraya geleli 4.5 yıl oldu. Ayaklarım Büyükada topraklarına sanki kenetlenmiş gibi garip bir duygu var içimde.'

20 Ağustos 1940 târihinde Frank Jackson Marnard adında genç bir adam Sovyet liderleri hakkında yazdığı bir makaleyi okumak bahanesiyle Troçki'nin kaldığı eve geldi. Paltosunun içine sakladığı küçük saplı bir dağ kazmasını ânî bir hareketle Troçki'nin kafasına vurdu. Komaya giren Troçki, 2 gün sonra öldü. 'Komünist ihtilalin en iyi hatibi ama entrika çevirmede en başarısızı' diye nitelendirilen Troçki, darbe hayalleriyle geçen 61 yıllık bir ömrün sonunda, başından aldığı bir darbeyle hayata vedâ ediyordu. İbret alınacak bir hayat yaşayan Troçki'nin Büyükada'da kaldığı köşkün müze olması, bu yüzden de önem arzediyor.


12 yıl önce