|

Broşlar sandıklardan çıktı

Bir zamanlar Osmanlı''da sultanların kavuklarından bile eksik olmayan broşlar günümüzde şal, palto, gömlek hatta saç tasarımlarında bile yeniden kullanılıyor.

Büşra Sönmezışık
00:00 - 28/09/2014 Pazar
Güncelleme: 19:59 - 27/09/2014 Cumartesi
Yeni Şafak
Broşlar sandıklardan çıktı
Broşlar sandıklardan çıktı

Birçoğumuz annesinde veya anneannesinin yakalarında parlayan küçük çiçek motifi hatırlıyordur. Broşların özelliği anneden kıza, kaynanadan geline hediye edilen armağanlardan biri olmasıdır. Kıyafeti tamamlayan zarif bir takı olan ve maddi değerinden ziyade manevi değer taşıyan bu aksesuar birkaç yıldır çok moda oldu. Fabrikasyon üretimin gün geçtikçe arttığı mücevher sektöründe, el işçiliği ile yaptığı tasarımlarla bilinen Diamond by Naci Şenocaklı, bir dönem kadınların vazgeçilmez aksesuarı olan broşu yeniden yorumluyor. Değerli taşlar kullanılarak dört veya dokuz ayda hazırlanan broşlar, farklı çevrelerden alıcı buluyor. Ceket ve manto yakalarının yanı sıra şal, gömlek ve tişört gibi kıyafetlerle de kullanılabilecek spor ve şık modeller tasarlıyor. Broşlar geçmişte en çok yaka ve ceketlerde kullanılıyordu ancak günümüzde bere, şapka, mont, şal, gömlek, palto gibi alışılmadık yerlerde de tercih edilebiliyor. Saçlara da kuaförler takıyor.

KÖTÜLÜKLERDEN KORUDUĞUNA İNANILIRDI

Broşlara sadece aksesuar olarak bakmak yanlış, çünkü dünden bugüne birçok amaca hizmet etmiş. Kimi zaman maddi varlık göstergesiyken, kimi zamansa sahibini kötülüklerden koruyan bir tılsım olduğu düşünülmüş. Günümüzde ise süslenme amacının ön plana çıktığını söyleyen Naci Şenocaklı, modern dünyada broşun güzelliği tamamlayan bir unsur olarak görüyor. Broşların, gündelik hayatta pratik amaçlarla kullanımı geçmişte olduğu gibi günümüzde de devam ediyor ancak son yıllarda süs eşyası veya saç tokası olarak da kullanılıyor. Günümüzde broşları daha çok orta yaş üzeri kadınlar tercih ediyor. Şenocaklı; ''Son 3-4 yıldır hâkim olan vintage akımını takip eden genç kadınlar da yeni yeni broş takmaya başladılar. Eski zamanlarla kıyaslamam gerekirse günümüzde çok büyük bir kitle yok, ancak çok seçkin bir kitle hala broş almaya ve takmaya devam ediyor'' diyor.

Kanuni döneminde gelişti

Broş geleneği esasında çok eskilere dayanıyor. Osmanlı''da kuyumculuk, padişahlar tarafından çok sevilir, desteklenir ve bir sanat dalı olarak kabul edilirdi. Özellikle 16. yüzyılda gerek takılarda gerekse mücevher eşyalarda başyapıtlar üretiliyordu. Kanuni Sultan Süleyman''ın saltanatının ilk döneminde, padişahın hem kendi görünümüyle, hem de çevresiyle ilgili benzersiz ihtişam arzusu, mücevhere büyük önem verilmesi, mücevher eşyaların Osmanlı geleneğine yerleşmesini sağlamış. Bunda Kanuni''nin gençliğinde kuyumculuk eğitimi almış olmasının yanı sıra, ünlü sadrazamı İbrahim Paşa''nın sanatsal beğenisinin de etkili olduğunu söylemek mümkün. İhtişamdan hoşlanan Kanuni Sultan Süleyman için 1532 yılında Venedikli Kuyumcu Caorlini Ailesi tarafından değerli taşlarla bezeli, taç biçiminde bir miğfer hazırladığı, bu miğfere yüz bin duka değer biçildiği biliniyor. Ay ve yıldız, lale, gül, menekşe, dallar, kuş, kelebek, arı gibi doğa motifleri, Osmanlı Dönemi''nde broşlarda sıkça görülen motifler.

Yaka iğnesi veya kelebek

Eski broşları bulmak artık o kadar da kolay değil. Özellikle de güncel hale getirmek de bir o kadar zor bir iş. Zamanın ruhunu yakalamak genellikle tasarımcıların zorlandıkları bir konu. Bunun için derinlemesine araştırma yapılıyor. Günümüze yorumlarken eskisi gibi ihtişamından bir şey kaybetmemesine özen gösterilmiş. Yenilik olarak renkli taşları elmas ve pırlantalarla birlikte kullanarak spor şıklığı seven kadınlara da hitap ediyor. Şenocaklı; ''Parıltılı, kıyafeti bir adım öne çıkaracak broşlar tercih ediliyor. Son dönemde kelebek şeklindeki broşumuz fazlasıyla ilgi çekiyor. Dileyen yaka iğnesi gibi kullanırken, dileyen şalının ucuna iliştiriyor'' diyor.

10 yıl önce