|

''Celladıma gülümserken''…

Post mortem fotoğraflar 19. yüzyıl Avrupa ve Amerika''sında oldukça yaygındı. Bu karelerden yola çıkan genç sanatçı Engin Konuklu, ölmeden önceki son kareleri tuvale siyah beyaz yansıttı.

.
00:00 - 14/09/2014 Pazar
Güncelleme: 19:11 - 13/09/2014 Cumartesi
Yeni Şafak
''Celladıma gülümserken''…
''Celladıma gülümserken''…

Ölen yakınlarınızla nasıl vedalaşırsınız? Uzaktan son bir bakış mı, yanağına kondurduğunuz bir öpücük mü, yoksa onu da yanınıza alarak çektirdiğiniz son bir kare fotoğrafla mı? İslam kültüründe vedanın boyutu farklıdır. Sonsuz bir kaybediş gibi algılamadığımız için ölümü, veda sahneleri de oldukça sadedir. Özellikle 19. yüzyıl Hıristiyanlık dünyasında ise bu vedanın bir başka boyutu var. O da post mortem fotoğraflar. Yani hayata veda eden aile üyesini de yanlarına alarak son bir kare çektiriyor cenaze sahipleri. Bu bazen kardeşlerini kaybeden ağabeylerin, bazen de evladını kaybeden annelerin donuk bakışlarıyla sonsuza dek kaydediliyor.

TEKNİKLER GELİŞMİŞTİ

19. yüzyılda fotoğrafla birlikte yaşama ve ölüme bir çok yeni ritüel giriyor. İşte bu fikirden yola çıkarak geçtiğimiz Perşembe günü x-ist''te Éternité isimli bir sergi açıldı. Engin Konuklu''nun ikinci kişisel sergisi Éternité''de, 19. yüzyıl post mortem (ölüm sonrası) fotoğrafları ve bu fotoğraflarda izleyici ile fotoğraflananın ilişkisi inceleniyor.

Öncesiz ve sonrasız…

Detaylı bir arşiv taramasının ardından tuval başına geçen Konuklu, şöyle diyor: ''Ölüm, geride kalanlar için hüzün, belki de sevinç, post mortem fotoğraflarda ise bir vedalaşma anlamına gelir. Peki ya ölen için ölüm nedir? Benim için ölümü en iyi ifade eden kelime ''éternité''. Bende ölüme dair bir seri oluşturma isteği uyandıran éternité kavramı serinin ilk resmine adını verdi.'' İlk bakışta korkutucu gibi gelse de, resimler şiddet içermediği için rahatsız edici değil. Sergi, x-ist''te 11 Ekim tarihine kadar ücretsiz olarak gezilebilir.

10 yıl önce