|

Fadoyu benden ayıramazsınız

Portekiz''in geleneksel halk müziğine güçlü yorumuyla yeni bir soluk getiren Mariza, 6 Kasım''da Ankara''da, 7 Kasım''da da İstanbul''da konser vermeye hazırlanıyor. Fadoyu kaderi gibi gören Mariza, ''Geleneksel bir mahallede büyüdüğümden fadoyu benden ayırmak çok zor'' diyor.

Harun Karaburç
00:00 - 2/11/2014 Pazar
Güncelleme: 19:38 - 1/11/2014 Cumartesi
Yeni Şafak
Fadoyu benden ayıramazsınız
Fadoyu benden ayıramazsınız

Fadonun güçlü yorumcularından Mariza önümüzdeki hafta İstanbul''da bir konser vermek için hazırlanıyor. Nasıl bizde güçlü halk ezgileri varsa Portekiz''in de fadosu var. Kadınların söylediği şarkılar. Mariza''dan önce Amalia Rodrigues vardı bize fadoyu sevdiren, bizi hüzünlendiren. Şimdi Mariza var, kusursuz ve yepyeni bir soluk getiriyor fadoya. O sahnedeyken büyülenmemek elde değil. Mariza, fado söylemiyor, fadoyu yaşıyor, yaşattırıyor. Üst üste üç kez ''Avrupa''nın En İyi Sanatçısı'' ödülüne layık görülen, Guardian gazetesinin ''Dünya Müziğinin Divası'' olarak yere göğe sığdıramadığı Mariza, 6 Kasım''da Ankara Meb Şura Salonu''nda, 7 Kasım''da da İstanbul Cemal Reşit Rey Konser Salonu''nda Türk hayranlarıyla bir araya geliyor. Mariza ile çok sevdiği fadoyu ve müzik hayatını konuştuk. ''Fadoyu Portekiz''den ayıramazsınız, ne Portekiz''den ne de Lizbon''dan. Çocukluğum boyunca geleneksel bir mahallede büyüdüğümden sanırım benden de ayırmak çok zor'' diyen Mariza, fadoyu kaderi gibi görüyor.

Gittiğiniz yere ülkenizin kültürünün bir parçası olan fadoyu götürüyorsunuz, fado kendi ülkenizde de çok sevilen bir tür mü?

Elbette Fado Portekiz''in geleneksel folk türü ve özellikle yeni nesil arasında eski fadolardan çok tıpkı Amalia Rodrigues''in yaptığı gibi fadoyu zenginleştirerek sunan, yenilikler de katan şarkılar çok daha fazla seviliyor… Portekiz''de rock ve alternatif rock çok popüler hatta hip hop çok seviliyor… Dans müzikleri de her yerde diyebilirim ama fadodan da asla vazgeçilmiyor.

Portekiz''den fadoyu çıkardığımızda geriye ne kalır?

Fadoyu Portekiz''den ayıramazsınız, ne Portekiz''den ne de Lizbon''dan… Çocukluğum boyunca geleneksel bir mahallede büyüdüğümden sanırım benden de ayırmak çok zor ve şimdi içinde büyüdüğüm şarkılarla sahnede olduğum için çok şanslıyım… Lizbon, liman, fado dinlediğiniz geleneksel mekanlar ve bir su şehri olarak Lizbon''u o hasret dolu öykülerden ayırmak artık mümkün değil…

GÜÇLÜ SESİ SEVİYORUM
Bizde de fado gibi kadınların söylediği şarkılar var. Buradan Türk ve Portekiz kültürleri arasında nasıl bir bağ kurulabilir?

Sizlerin müziklerinizi menajerliğimi yürüten Pasion Turca firmasıyla her geldiğimde biraz daha fazla öğrenmiş oluyorum; hatta ekipten bana dinletilen, hediye edilen albümler de var… Sanırım bana hediye edilen şarkıların içinde en çok melankolik olanları sevdiğimi söyleyebilirim ve duygularımızı coşkulu yaşadığımız gibi zannediyorum, bağımızda duygu derinliğimiz de var…

Türkiye''den dinlediğiniz bir isim var mı?

Az önce bahsettiğim gibi bana hediye edilen albümleri zaman zaman dinliyorum ama isim konusunda yalan söyleyemem; her gelişimde özellikle televizyon röportajları sırasında isimlerini sohbet sırasında öğrenmiş oluyorum ama aklımdan gidiyor… Güçlü kadın seslerini, benim gibi sanırım sizler de seviyorsunuz…

Fado aşkın, ayrılığın ve acının şarkısı, siz de fadoyla anılan bir isim olarak bu şarkılar gibi içli biri misiniz?

Bu soru bana şarkılarımdan dolayı doğal olarak gittiğim farklı ülkelerde sıklıkla soruluyor ama hiç öyle değilim; tam tersine arkadaşlarıma, aileme beni sorsanız; çok neşeli biriyim… Sahnedeyken eğer izleyicinin şarkıların içine girdiğini hissedersem, söylerken ben de o melankoliyi yaşıyorum ancak hiç melankolik biri değilim.

ÖYKÜSÜNÜ BİLMEK
Fado söylüyor olmanız sizce nasıl bir şans? Size neler kazandırdı, iç dünyanız olarak?

Fado derinliğini seviyorum; şarkıların öykülerini ve şiirselliğini; mesela sahnede hep söylediğim Amalia Rodrigues''in de söylediği ''Maria Lisboa'' vardır… Şarkı Lizbon''u güzel bir kadın gibi tarif ediyor ama öyle şiirsel ve romantik ve öyle derin ki… Bana özellikle eski şarkılar sohbetlerimde böyle bir derinlik katabilmişse, bundan büyük haz duyarım…

Fado söylemek diğer türleri söylemeye benzemiyor galiba. Nedir fado söylemenin incelikleri?

Özellikle sahnede şarkının hikayesine hakim olmak sanırım sadece fado için değil, tüm şarkılar için geçerli. Eğer şarkıcı şarkının öyküsünü iyi biliyorsa ve hissediyorsa, dinleyici öyküyü bilmeden de hatta dilini de bilmeden şarkının duygusunu yaşayabiliyor… 6 Kasım''da Ankara''da ve 7 Kasım''da İstanbul''da, tüm şarkıların duygularını beraber yaşayabilmeyi diliyorum…

HAYAL BİLE DEĞİLDİ
İlk albümünüzü yaptığınızda fadoyu dünyaya duyuran bir isim olacağınızı hayal ediyor muydunuz?

İlk albümümü babama armağan etmek istemiştim ve albüm çıkar çıkmaz 100 binden fazla satınca ben de çok şaşırdım ve çok da mutlu oldum. Aklımda hiç böyle bir ilgi yoktu. O dönemde yurt dışında da farklı folk türlerine dünya müzikleri olarak ilgi artmaya başlamıştı ve belki de çok doğru bir zamana denk geldi ve bu açıdan da şanslıyım ancak hiç hayalimde yoktu…

Son olarak ''Ben fado söylemek için yaratılmışım'' diyebilir misiniz?

Bana bu söylediğimde de hak vereceğinizden eminim. 5 yaşında fado söylemeye başlamışım; çünkü evde duyduğum tek müzik fadoydu… Ailem bir fado mekanı işletiyordu ve büyüdüğüm mahallede sokaklarda da fado müzisyenleri olurdu. Evde, sokakta, hatta ailemin işlettiği mekanda her yerde fado içinde büyüyerek sanırım her zaman söylediğim gibi fado kaderimdi de diyebilirim…

10 yıl önce