|

Filmlerden bana İstanbul'u anlat

Geçtiğimiz günlerde, Türk Sineması’nda en çok kullanılan şehir olan İstanbul’u Yeşilçam’ın gözüyle anlatan bir belgesel yayımladı. “Yeşilçam’ın Gözüyle İstanbul” ismiyle yayınlanan belgeselde, İstanbul’un değişen yüzü anlatılıyor.

Yeni Şafak ve
04:00 - 4/01/2015 Pazar
Güncelleme: 18:16 - 3/01/2015 Cumartesi
Yeni Şafak

Hakkında yüzlerce şiir yazılan, edebiyatçılara ve sanatçılara ilham kaynağı olan İstanbul, doğası, silueti, sokakları, otomobilleri, vapurları, köprüleri, tramvayları ve boğazıyla, Türk Sinemasının en kıymetli parçası oldu. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Kültür A.Ş.’nin katkılarıyla eski İstanbul’u Yeşilçam filmlerinin gözüyle anlatan bir belgesel çekildi.  Türk Sineması’nın 100’üncü yılı anısına hazırlanan belgeselde İstanbul, nostaljik görüntüler eşliğinde sunuluyor. Yapımcılığını Veysel Karani Önen’in, yönetmenliğini ise Hüseyin Aydemir’in üstlendiği belgesel, bir zamanlar ‘taşı toprağı altın’ imgesini bugün de koruduğunu, gerçek anlamda İstanbullu olmak için özel bir bilgi, görgü ve hayat felsefesi gerektiğini anlatıyor. İstanbul’un her evresinin film karelerinden anlatıldığı belgeselde, şehrin ne kadar değiştiği, eski Yeşilçam filmleriyle gösterilerek, bu filmlerin değişen İstanbul’un belgesi olduğu vurgulanıyor. Yeşilçam’ın emektar sanatçıları, sinema tarihçileri ve İstanbul araştırmacılarının görüşleriyle katkıda bulunduğu belgesel, filmdeki mekânlar ile şimdikileri karşılaştırılarak, değişimin olumlu ve olumsuz yönlerini işliyor.


YÜZLERCE FİLM İZLENDİ

İstanbul Tatili, Ah Güzel İstanbul, Drakula İstanbul’da, İstanbul Ekspres, Otobüs Yolcuları, Şevhet Kurbanı filmlerinde her defasında şehir farklı yönüyle ele alınıyor. Bir filmde vamp bir kadın rolündeyken, diğer bir filmde kabadayı, bazı filmlerde ölümsüz aşkların mekânıyken, bazılarında ölümüne hesaplaşmaların şehri haline büründüğünü görüyorsunuz. Belgeselin yapımcılığını üstlenen Veysel Karani Önen hazırlama sürecini şöyle anlatıyor; “Yüzlerce film izledik. İstanbul tarihinden, şehir kültürü ve felsefesine dair kitaplarla dolu bir kütüphane oluşturduk. Yaklaşık iki yıl boyunca başka bir proje ile ilgilenmeden tüm vaktimizi ve dikkatimizi bu belgesele verdik. Yine de anlatılmayan eksik kalanlar anlatılanlardan çok fazladır mutlaka.” Belgeselin yönetmeni Hüseyin Aydemir ise yönetmen gözünden İstanbul’un evrensel bir malzeme olduğunu söylüyor. Aydemir: “Bu belgeselde beni en çok etkileyen eski filmlerdeki birçok mekânın günümüzde yok oluşuydu. Dolmabahçe Saat Kulesi bu örneklerden biri.” diyor. 


GEÇMİŞTE AĞAÇ SAYISI  DAHA AZ

Yeşilçam’ın İstanbul’u ise bugünden oldukça farklı. Bugün İstanbul’da Yeşilçam filmlerinde anlatılan “İstanbullu” olmadığını dile getiren Veysel Karani Önen, semt hayatı gibi  komşuluk, dostluk, İstanbul Türkçesi gibi kavramların günümüzde anlamını yitirdiğini dile getiriyor. Geçmişte günümüzün aksine İstanbul’da mekan sayısının daha geniş ancak ağaç sayısının daha az olduğuna da dikkat çeken Önen “Eskiye baktığınızda İstanbul kel bir şehir aslında. Tek tük ağaçlar var, yeşillik daha az. Bugün İstanbul’da mekân dar ama ağaç daha fazla.” diyor. 


Yabancı filmlerdeki oryantalist bakış

Avrupa’da tıpkı İstanbul gibi filmlerde kullanılan şehirleri görmek mümkün. Roma, Paris, Moskova, Prag ve daha birçok şehir sinemanın gözdesi mekânlar olarak kullanılıyor. İstanbul, dönem dönem Yeşilçam’ın yanı sıra aynı zamanda yabancı filmlerin de odağı olmuş. Ancak yabancı filmlerindeki İstanbul, Yeşilçam’a yansıyandan oldukça farklı. Yabancı filmlerdeki İstanbul, gerçek ve yaşayan bir şehir olmadığını dile getiren Veysel Karani Önen, Avrupa ve Amerikan sinemasındaki İstanbul’un gizem ve korku dolu egzotik bir masal kenti olarak tanımlıyor. Önen, İstanbul’un oryantalist bakışla filmlerde yer verildiğini  belirterek “hala geçmişte hayat süren, Doğu’nun başladığı, baharat kokulu bir şehir. Yapay, cansız ve kurgu” diyor. Oryantalist bakışı yıkmak konusunda gözle görünür bir çabanın olmadığına dikkat çeken Önen, Batı’nın ön yargılarını kırmanın yollarını aramak gerektiğini dile getiriyor. 


Sarayburnu ve Ahırkapı’da film var

‘Taşı toprağı altın İstanbul’un Yeşilçam filmlerine en çok konu olan semtleri;  Boğaziçi başta olmak üzere, Ortaköy sahili,  tarihi yarım adadan; Sarayburnu, Ahırkapı, Cankurtaran ve Yeşilköy. Bu semtlere sık sık film çekilmesinden ötürü, büyük bir ekip ve elektrikle çalışan ekipmanla girilen birçok tarihi yapının küçük ya da büyük çapta hasara uğradığını söylemek mümkün. Günümüzde özellikle dizilerde daha çok kullanılan İstanbul’un dizi ile sinema arasında her ne kadar sunuş farkı olsa da dizi filmlerin de, felsefe olarak Yeşilçam’ın izinde gittiğini belirten Önen, dizilerin etki alanın daha geniş olduğuna vurgu yaparak “Dizilerin uydu aracılığıyla tüm Osmanlı hinterlandına ulaşıyor olması, “payitaht İstanbul” vurgusunu bölgesel anlamda pekiştiriyor” diyor.

#yeşilçam
#film
#istanbul
9 yıl önce