|

Karaköy’ün sıcak kahvesi

Karaköy Kahvesi, civarda alkolsüz mekan arayanlar için ideal bir adres. Retro dekorasyonu, semaverde çayı ve gürül gürül yanan sobasıyla bu kış gününde mutlaka uğranması gereken bu mekanın salaşlığı da ayrı güzel. Izgara, aperatifler ve balık seçenekleri olan mekanda istekte bulunmanız halinde soba üzerinde kestane de pişiyor.

Aysel Yaşa
04:00 - 30/11/2014 Pazar
Güncelleme: 19:11 - 29/11/2014 Cumartesi
Diğer

Karaköy’de son bir yıldır değişim aldı başını gidiyor. Eskiden sahil şeridinde salaş balıkçıların mekanı olan muhitte, artık her kesimden insana hitap eden yerler bulunuyor. Bunlardan biri Karaköy Kahvesi. Sahilden Arap Camii’ne doğru ilerlerken solda kalıyor. 


KIŞ ÇAYI REVAÇTA

Yoldan geçenleri içerden yükselen 70’li yılların şarkıları mekana çekiyor. Karaköy Kahvesi, bilinen kahve imajının biraz dışına taşıyor. Taşmakla da çok iyi ediyor. İçeriye girdiğinizde ortada döküm bir soba, üzerinde kestaneler, retro masalar, gaz lambaları, pöti kare şirin masa örtüleriyle sıcacık bir mekân burası. Öyle büyük iddiaları yok. Gelenler kendilerini kafe ya da restorantın soğuk havasında hissetmesin yeter. İşletme sahipleri Gökhan Uçan ve Şerif Dokumacı, günün her saatinde odun ateşinde, semaverde kaynayan tavşan kanı çayları, kahveleri, yemekleri ve güler yüzüyle karşılıyor sizi. Mevsim kış olduğu için şu aralar kış çayları çok revaçta. Karaköy Kahvesi’ne özel 8 farklı bitkinin karıştırılmasıyla yapılan kış çayını soba başında içince soğuğa karşı direnci kazanmış oluyorsunuz. Bunun yanı sıra limon, elma, kavun, ıhlamur, papatya, yeşil çay da demleme usulüyle hazırlanarak servis ediliyor. 


14 ÇEŞİT KAHVE OLACAK

Saat 10.30’da kahvaltı servisiyle başlıyor gün. İsteyenler için serpme, isteyenler için kahvaltı tabağı hazırlanıyor. Serpme kahvaltıda on dört çeşit kahvaltılık var. Önümüzdeki ay yenilenecek mönüde tüm bunların yanı sıra on dört çeşit de kahve olacak. Etrafta alkolsüz mekânların nadir  bulunduğu Karaköy Kahvesi’nde kışlık mekan 35, sahil kenarı ise 50 kişilik kapasitede. Özetle Karaköy Kahvesi biraz salaş bir mekân ama çok şirin ve güzel bir ruhu var. Fonda 70’li yılların müzikleri, fırtına kapıda, kestane sobada olunca lüksün de pek bir önemi kalmıyor aslında. 


Kestane kebap

Mekânın hikâyesini bize ortaklardan Uçan anlatıyor: “Haziran ayında bir gün arkadaşımdan gördüğüm bu mekâna benzer bir yeri ben de açmak istedim. Her şey el emeği göz nuru oldu. Masalarımı kendim boyadım. İlk başta küçük bir odun semaveriyle başladım. Yetmeyince Osmancık’tan koca bir semaver getirttim. Mekânımızda soğukluk yok, aksine sıcaklık var, sobamız gürül gürül yanıyor.” Burada ben de bir ek yapayım: Gürül gürül yanan sobanın üzerinde kestane pişirmek isterseniz, mekânın böyle de bir hizmeti var. Mönüde ızgaralar, salatalar, aperatifler ve balık çeşitleri var. Mekân, Karaköy balıkçılarına yakın olduğu için tercihi hangi balıktan yana kullanırsanız kullanın, taze olacağından şüphe etmeyin. Şimdilik uskumru, hamsi, levrek ve çipura servis ediliyor. Farklı bir balık isteği olanlar da geri çevrilmiyor. İmkânlar dâhilinde tedarik edilip, istenilen pişirme şeklinde hazırlanabiliyor. Bunun yanı sıra ekmek arası balık, sucuk, köfte de çok tercih ediliyor. Benim tavsiyem mutlaka büyük balıkları ızgarada denemeniz. Yanına servis edilen salata da bol kepçe. 


Tatlı mönüsü gelişecek

Mekanda, tatlı mönüsü de daha gelişecek. Ama şimdikiler de hiç fena değil. Cheese cake, kahveli pasta en çok tercih edilen ürünler arasında. Karaköy Kahvesi’nin mutfağında işinin ehli bir kadın var. Bu yüzden hazırlanan her yemek çok leziz. Ayrıca Uçan’ın annesi de ara ara mutfağa girip yemeklere yardım ediyor.  Peki, bir kişi burada kaç liraya karnını doyurur diyoruz. Uçan cevaplıyor: “Bir balık ekmek yese, yanına da şalgam açsa 10 TL. Çok seversek bir çay da bizden ikram olur.”

#karaköy
#kahve
#karaköy kahvesi
9 yıl önce