Geçtiğimiz günlerde İstanbul’da ardarda düzenlenen fuarlar ve toplantılar teknolojinin geldiği noktayı işaret eden birer gösterge gibiydi. Müsiad Yüksek Teknoloji fuarında tanktan tramvaya, sanayi makinalarına kadar pek çok teknolojik alet görücüye çıkarken, İTÜ öğrencilerinin yaptığı Facilis ve Formula SAE araçları dikkat çekiyordu. İnovasyon Fuarı’nda ise giyilebilir güneş enerjisi sağlayan kıyafetlerden sürücüsüz arabaya dek pek çok teknolojik yenilik vardı. Hollanda Eindhoven Üniversitesi öğrencilerinin EM02 ve İTÜ öğrencilerinin yaptığı Yerli T1 yan yana sergilendi. Pazarlama Zirvesi’nde ise Aeromobil yani uçan arabanın mucidi Stefan Klein vardı. Klein, bilim kurgu filmlerinde ya da romanlarda gördüğümüz uçan arabayı gerçekleştirmiş. Geleceğin araçlarını, hayal edip tasarlayanlarla konuştuk.
Stefan Klein geleceğin araçları için; "Büyük ulaşım aracı üreticilerinin AR GE çalışmalarına baktığımda korkunç bir potansiyel görüyorum. İleride ne olacağını hiç kestiremeyiz. Bu şirketlerin mühendislerinin çıkardığı fikirlere baktığınız zaman geleceğin çok daha heyecan verici şeylere açık olduğunu görebiliyoruz” diyor.
Sakarya Üniversitesi öğrencilerinin oluşturduğu SAITEM takımı, 7 farklı güneş arabası, 3 farklı hidrojen arabası, 1 üniversite test uydusu, 1 güneş enerjili tekne ve 3 elektrikli araç projesi hayata geçirmeyi başarmış. SAGUAR isimli güneş araçları Türkiye'nin en hızlısı ve son 2 yıldır TÜBİTAK Formula G Şampiyonu oluyor. SAHIMO adını verdikleri araçları ise, 2 yıl üst üste Avrupa 3.'sü ve Türkiye 1.'si olmuş. 1 litre benzine karşılık gelen hidrojen ile 568 km yol katedebiliyor. EVRİM arabaları ise, Türkiye'nin 1. Avrupa'nın da 7. en verimli elektrikli arabası. 1 kWh enerji ile 145 km yol gidebiliyor. SAİTEM takım yöneticisi Ender Dönmez, araçların yapımında en uzun sürecin tasarım olduğunu söylüyor. SAGUAR serisi araçların tasarımlarını 1 yılda yapmışlar. Şimdi ise elektrikli araç projesi üzerine yoğunlaşmışlar. Ender Dönmez de tüm öğrenci ekipleri gibi maliyet noktasında zorlandıklarını söylüyor.
Bilim kurgu filmlerinde gördüğümüz bir başka arabanın gerçekleştirilmiş hali Okan Üniversitesi’nin geliştirdiği sürücüsüz araba. Rektör Necat Tuncay, projeyle bizzat ilgilenmiş. Tuncay neden sürücüsüz bir araba yapmayı düşündüklerini şöyle anlatıyor: “Günümüzde sürücüye yardım eden sistemler kullanılıyor. İleride sürücüsüz arabalar kullanılacak. Buradan yola çıkarak bu arabayı geliştirmeye karar verdik” Sürücüsüz araba önündeki objeleri ve harita bilgisini kontrol ediyor. Kendi konumunu karşılaştırıyor. Direksiyon, fren ve gaz elektrikli. Gazı ayarlayacak bir elektrik devresi var. Bilgisayardan bir similasyon ile kontrol edilebiliyor. Ancak şu an karşısına bir yaya ya da araba çıktığında duruyor. Trafik ışıklarını ve işaretlerini tanıyamıyor. Biraz zamana ihtiyacı var.
Facilis, otomobile çocukluktan beri olan tutkularını ve yarışma heyecanını taşıyan yirmi üç kişilik bir ekip. İTÜ Makine Fakültesi öğrencilerinden oluşan ekibin ilk araçlarının adı da Facilis. Kolaylık sağlamak anlamına gelen Facilis, ulaşım için zorluklar yaşayan insanların sorunlarına çözüm bulup, enerji verimliliğini arttırmak gibi bir amaçla yola çıkmış. 2012’de Hollanda’da 235 Avrupa takımı arasından tasarım 2.lik ödülünü kazanan Facilis takımı, takip eden yıllarda da iki ayrı otomobil daha tasarlayıp üretmiş. Takımın başkanı Samet Akşit, elektrikli araçlar yanında benzinli araçlar üzerine de proje geliştirdiklerini söylüyor. Facilis’in gövde, mekanik aksam ve elektronik tasarım süreçleri 7 ay, üretimi de 2 ay sürmüş. Facilis tek kişilik bir elektrikli otomobil. Verimli, hafif, teknolojik bir araç. Ultrasonik sensörlerle mesafe takip sistemi, gideceğimiz yolda izlememiz gereken sürüş stratejisini sağlayan yazılımlar, elektronik diferansiyel sistemi mevcut. Facilis Otomobil takımının dördüncü aracı ise Macaw olacak. Macaw benzinli bir araç. Akşit, “Aracımızın 2015 yılının Şubat ayında tamamlanmasını hedefliyoruz. Bu süreç sonunda testler ve iyileştirmeler yaparak Mayıs ayında yarışmaya katılacağız. Hedefimiz bir litre benzinle iki bin kilometre yol alabilmek. Yani İstanbul’dan Paris’e gidebilecek. Biliyoruz çok iddialı ancak hesaplamalarımıza göre mümkün bir sonuç. Bu aracımızın tasarımında da doğadan esinlendiğimizi söyleyebilirim. Macaw doğada muhteşem renklere sahip aynı zamanda uçması sırasında karşılaşacağı dirençlere uyum sağlamış aerodinamik vucut yapısıyla bizlerin ilham kaynağı olmuş bir kuş türü. Bu aracımızda malzeme, elektronik ve motor teknolojilerinde büyük yenilikler yapacağız ve diğer araçlarımızda olduğu gibi tasarımların tamamı ekip üyelerimiz tarafından gerçekleşecek. Macaw’ı yollara çıkarmak için sabırsızlanıyoruz” diyor. Samet Akşit, masrafları karşılamak için sponsor ile aşmaya çalıştıklarını ancak her firmanın yeterli ilgiyi göstermeyebildiğini söylüyor. Bu sene bütçelerinin yüzde ellisini karşılayan Facilis, sponsor arayışını sürdürüyor.
İnovasyon fuarında sergilenen bir başka araba da yine İTÜ öğrencilerinin tasarladığı YERLİ T1. 2 yıl önce 24 kişilik bir ekiple çalışmaya başlayan ekip, bu yıl itibariyle üretim sürecine geçmiş. 3 ay süren üretim sürecinde dış tasarım, iç dizayn ve teknik aksam yapılmış. Ekipten Engin Topaloğlu, “Bizim asıl hedefimiz aracımızla Türkiye turu gerçekleştirerek 5000 km’lik test yapmaktı. Bu bağlamda aracın eksiklerini görmek ve tanıtımını yapmak istiyorduk. 15 Eylül’de yola çıktık. 29 Eylülde geri döndük. Bu sırada TÜBİTAK Elektromobil yarışları yapacağını açıkladı. Katılarak aracımızı ölçmek istedik. Yarışta aracımız Türkiye’nin en verimli aracı seçildi. Bu şevkle arabanın konforunu arttırmak için çalıştık” diyor. Tek şarjla 500 km gidebiliyor. Evdeki prizden bile şarj edilebilen araçla, Türkiye turu 75 liraya mal olmuş.
Geçtiğimiz hafta İnovasyon Fuarı’nda Hollanda Eindhoven Üniversitesi Araştırma ekibinden gelen öğrenciler EM02 adlı elektrikli araçlarını tanıttılar. Dünyanın enerji tasarrufu en yüksek arabası olarak lanse ettikleri araçlarının 1 litre yakıta eşit enerjiyle 400 km yol alabildiğini söyleyen Jessica Vermeer ve Rob Kloosterman, bir yıldır bu araç üzerinde çalıştıklarını ifade ediyorlar. Tesla gibi elektrikli araçlardan 10 kat daha fazla enerji tasarrufu sağlayan EM02 maksimum olarak saatte 55 km yapıyor. AR GE çalışmalarını sponsorları vasıtasıyla karşılayan öğrenciler, elektrik tüketen ve şehre tam uyumlu bir araç geliştirme hedefiyle yola çıkmışlar. Araç trafikte trafik lambalarıyla iletişim kuruyor ve kırmızı ışıkları algılayıp sizi uyarıyor. Sürüş keyfini arttırmak için de multimedya uygulamaları var. Telefonunuzu da şarj edebiliyor. Ayrıca motor sesi olmadığı için çok sessiz.
Müsiad Yüksek Teknoloji fuarında sergilenen İTÜ Formula SAE aracı ise hıza odaklanan bir araç. 2007 yılında İTÜ öğrencileri tarafından kurulan takım 2010 yılında Türkiye’nin ilk formula student aracını yapmış. Takım başkanı Onur Bozkurt, “Daha hafif daha dinamik araç yapma fikriyle 2011 yılında çalışmalara başladık. 2014 yılında Türkiye’nin ilk tek silindirli formula aracını yaptık. Aracımız tek silindirli 450 cc lik içten yanmalı motora sahip. Sınırlandırılmış özel tasarım emme manifoldu var, 5 şanzıman barındırır, kafes boru yapısından oluşan şasi geometrisi mevcuttur, 0-100km ye 4.5 sn de ulaşabiliyor” diyor. Araçlarının yapım sürecinin 2.5 yıl sürdüğünü anlatan Bozkurt, bu projenin sponsorların destekleri ile yürüdüğü için en zorlu sürecin sponsor bulma olduğunu söylüyor. Araç, 450cc’lik tek silindirli motorla, hafif ve dinamik bir araç. Bozkurt gelecekte trafik sorununun uçan araçlarla çözlülebileceğini söylüyor.