|

Oyalı Yazmalı sıra geceleri

Erkeklerden dinlemeye alışık olduğumuz sıra gecesi türkülerini kadınlardan dinlemek nasıldır diye merak ediyorsanız Oyalı Yazma’ya kulak verin. Harran’dan Harput’a uzanan coğrafyada varlığını sürdüren türküleri Mercan Erzincan, Devrim Kaya ve Buse Katılmış yeniden yorumluyor.

Yeni Şafak ve
04:00 - 21/12/2014 Pazar
Güncelleme: 19:54 - 20/12/2014 Cumartesi
Yeni Şafak

Aynı konservatuar eğitiminden geçen Mercan Erzincan, Devrim Kaya ve Buse Katılmış’tan oluşan Oyalı Yazma üçlüsü 23 Aralık Salı akşamı İş Sanat’ta çok özel bir konser verecek. Oyalı Yazma, erkeklerden dinlemeye alışık olduğumuz sıra gecesi türkülerine kendi yorumlarını katıyor. Harran’dan Harput’a uzanan bir coğrafyada varlığını sürdüren sıra gecesi geleneğine ait özgün ezgileri kendi tarzlarıyla yeniden harmanlıyorlar. Üçlü, halkın içinden gelen ve günümüze kadar yaşatılan sıra gecesi geleneği ile gelecek arasında bir köprü kuruyor. Konserlerinde divanlar, hoyratlar, gazeller gibi yörenin tüm seslerini yansıtan bir repertuar hazırlıyorlar. Keman, klarnet, kanun, cümbüş, ud gibi enstrümanları dünya müziği enstrümanları ile uyum içerisinde kullanıyor. Oyalı Yazma, kadınların bir araya gelip türkü söylemesi açısından Trio Mara’yı hatırlatsa da arada çok büyük bir fark var. Oyalı Yazma tamamen erkek ağızlı türküleri seslendiriyor.


Üç kadını bir araya getirip türkü söyleten ne oldu?

Mercan Erzincan: “Oyalı Yazma” grubu aynı amaç için bir arada olan ve aynı okuldan mezun üç kadın icracıdan oluşuyor. Müzikal zevkimiz ve hedefimiz bir olunca sanki yıllardır birlikte yaşıyormuş gibi birbirimize bağlandık.


Devrim Kaya: Aynı konservatuvarda aldık eğitimimizi. Müzikal anlamda senelerin vermiş olduğu bir birikim vardı üzerimizde. Aynı yörelerin repertuvarlarına olan ilgimizi ve sevgimizi birleştirmeliyiz dedik ve güç birliği yaptık. Oyalı Yazma gerçekten zor olanı başardı.

Buse Katılmış: Ortak müzik zevkimiz ve kurduğumuz ortak hayaller diyebiliriz.

MEDYADA YER ALMIYOR


Türkülere yeteri kadar değer vermediğimizi düşünüyor musunuz?

Buse Katılmış: Değer verilmemesi gibi bir durum söz konusu değil. Sadece yeteri kadar yer verilmiyor. Fakat yeni dönemde ses yarışmalarına baktığınızda en çok ilgiyi türkü söyleyen yarışmacıların aldığını da görebiliyorsunuz. 


Devrim Kaya: Değer veren çok insan var aslında. Medyada çok fazla yer almaması türkülerin değer görmediği gibi bir yanılsama yaratıyor. Herkes düğününde halay çekiyor, cenazesinde ağıt dinliyor, kınasında kına türküsü ile mum yakıyor. Bizim kültürümüz bu. Sadece bu farkındalık ile ilgili bir sorun yaşanıyor bence… Türkü sevdiğimizi kabullenemiyoruz…


Mercan Erzincan: Türk Halk Müziği’nin akıbeti ile tabii ki kafa yoruyoruz. Hayatın tüm alanında olduğu gibi türkülerde de maalesef hızlı bir dejenerasyon söz konusu. Toplum nasıl yaşıyorsa buna orantılı müziği de etkileniyor. Geleneksel ezgileri hatırlatmak bâbında bu albümümüzün önemli yer teşkil ettiğini düşünüyoruz. 


ERKEK İŞİNE KARIŞTIK


Erkeklerden dinlediğimiz sıra gecesi türkülerini seslendirirken farklı bir tepkiyle karşılaşacağınızı düşünüp çekindiğiniz oldu mu?

Mercan Erzincan: Bu ezgiler bizden evvel de usta icracılardan tarafından seslendiriliyordu. Keyifle icra ediyoruz ve açıkçası takdir edileceğimizi düşünüyoruz.


Buse Katılmış: Tam anlamıyla çekinmek denmez hissettiğim duyguya ama albümün okumalarını yaparken ‘acaba’  dediğim zamanlar oldu kendi adıma. Şimdi öyle hissetmiyorum. 


Devrim Kaya: Elimizin hamuru ile erkek işine karıştığımızın farkındayız elbette ama hiç çekinmedik bu durumdan. Anadolu’da erkek egemenliğinden kaynaklanan, kadınların meşk ortamlarına dahil olamaması gibi bir durum söz konusu olmuş senelerce. Kadınların bu türküleri okuyamadıklarından, zor bulduklarından kaynaklı değil. Bizler taşın altına elini ilk koyanlardanız.


Anadolu ezgileri sizin için ne ifade ediyor?

Devrim Kaya: Hayatı anlatıyor bana. Nasihat veriyor yaşanmışlıklarıyla. Aşk, ölüm, ihanet, nefret, ilahi aşk, adalet… Her konuda tecrübe sahibi… 


Mercan Erzincan: Anadolu kültürü her anlamıyla çok renkli ve ilgi çekici. Konservatuvar disiplini ile yetiştiğimiz için hemen hemen her yöreye ait repertuvarımız oluşuyor. Orijinaline ne kadar yaklaşabilirsek ve dokuyu bozmadan taşıyabilirsek ne mutlu bize... Bunun için mahalli icracıları sürekli dinleyip etüt ediyoruz...


Buse Katılmış: Bu toprakların her köşesinde ayrı bir yaşanmışlık var. Bu yaşanmışlıklar seslere, nefeslere dökülüp bizlere miras bırakılmış. Bir nevi vefa borcumuzu ödüyoruz. 


KADINLAR MÜCADELE ETMELİ


Oyalı Yazma bana Trio Mara’yı hatırlattı. Kadınların daha çok türkü söylemesi gerektiğine siz de inanıyor musunuz?

Buse Katılmış: Tabii ki söylemeli. Fakat halk müziğinin hiçbir zaman böyle kaygıları olmadığını biliyorum. 


Devrim Kaya: Trio Mara grubu çok başarılı bir grup ve çok da güzel bir proje. Kadınlar tarafından söylenmiş türküleri söylemek için güçlerini birleştirmiş bir araya gelmişler. Biz tam tersi, çoğunluğu erkek ağzı olan türküleri söylemek için bir araya geldik. İşimiz biraz daha meşakkatli. Sonuçta ortaya çıkan projelere bakacak olursanız kadınlar daha çok türkü söylesinler. 


Mercan Erzincan: Kadın erkek birliğinin hayata güzellik katacağı inancındayım. Özellikle sanatsal mecrada kadın kimliğinin sorgulanması bile üzücü. Yaratılan olumsuz algının kaybolması için biz kadınların daha mücadeleci olması gerekiyor. 

#devrim kaya
#mercan erzincan
#oyalı yazma
9 yıl önce