|

Savaşa moda estetiği

Geçtiğimiz günlerde giyim markası H&M, PKK''lı kadınların savaşta giydikleri asker kıyafetlerinden esinlenerek tulumlar hazırladı ve tepki gördü. Oysa bu ilk değil. Ortadoğu''nun kan ağladığı son yıllarda moda dünyasında haki ve askeri kıyafetler öne çıkmış durumda.Savaşın kirli yüzü gardıroplara estetize edilerek taşınıyor.

Ayşe Olgun
00:00 - 12/10/2014 Pazar
Güncelleme: 17:53 - 11/10/2014 Cumartesi
Yeni Şafak
Savaşa moda estetiği
Savaşa moda estetiği

Savaşları televizyon ekranlarında canlı yayınlarda izlediğimiz günler çok eskilerde değil. Ama savaşla birlikte patlak veren moda anlayışıyla uzun yıllardır iç içeyiz.

Önce bir savaş çıkar ardından askerlerin kıyafetlerini ya da aksesuarlarını gardırobumuzda görürüz.

İkinci Dünya Savaşı''nda pilotların montları, kamuflajlı trençkotları, Hindistan, Irak ve Afganistan işgallerinde ise halkın kullandığı türbanı, şalvarı dünyaca ünlü markalar podyumlara taşıdı. Şimdi ise sıra PKK''lı kadınların giydiği tulumlarda… Peki moda savaştan ilham alarak neyi hedefliyor? Savaşın kanlı ve korkunç yüzünü estetize etmek işi moda dünyasına mı düşüyor?

KOBANİ''DE İKİ MODA DERGİSİ

Son zamanlarda Kobani''deki çatışma kadar gündemde olan bir başka konu da PKK adına savaşan kadınlar. Geçtiğimiz günlerde İkinci Dünya Savaşı yıllarında kurulan kadın moda dergisi ELLE, PKK''lı kadınların IŞİD militanlarıyla girdikleri mücadeleyi ''Diren!'' başlığıyla sayfalarına taşıdı. Dergiyi 13 yıl boyunca yöneten Yazı İşleri Müdürü Valerie Toanian bu yazıyla birlikte görevinden istifa etti. Ardından da yine dünyaca ünlü kadın ve moda dergisi Marie Claire dergisinin muhabiri bir hafta boyu Kobani''de kaldı ve burada birlikte vakit geçirdiği PKK''lı kadınları yazdı. Son günlerde PKK''lı kadınların moda dünyasında boy göstermesi bu kadarla sınırlı değil. Dergi sayfalarında yer alan kadınlar bu defa vitrinlerde yer aldı.Sonbahar kreasyonunu tanıtan dünyaca ünlü H&M firması PKK''lı kadınların giydiği savaş tulumlarını günlük hayata taşıdı.

KANLI TASARIMLAR

Oysa moda, savaş ve kadın üçlüsü yeni değil. Geçmişte özellikle de İkinci Dünya Savaşı yıllarında modanın savaştan nasıl ilham aldığını hatırlarsak modanın savaşın normalleştirilmesi için kullanılan enstürmanlardan biri olduğunu düşünebiliriz. Popüler kültürün dünyayı sarmalayan etkisini kullanan moda, kıyafetlerimizle verdiğimiz mesajların üzerinde yoğunlaşıyor. Bir asker montu giyip sokakta yürüdüğümüzde kendimizi daha güçlü hissettiğimize inandırıyor belki. Ya da türban benzeri aksesuarlarla kendimizi şık hissederken işgal altında o kadınlardan geriye modaya ilham veren egzotik havaları kalıyor. Asker tulumlarını yine bir aksesuarla kombinlemeye çalışırken, iç savaşta ölen insan haberlerini bilgisayar oyunuymuş gibi hissediyoruz. Savaş endüstrisi tüm kollardan bizi sarıyor ve duygularımızı, tepkilerimizi yavaş yavaş yok ediyor. Bu durum geçmişte de bugün de aynı.Ortadoğu''nun kan ağladığı son birkaç yıldır moda dünyasında haki ve askeri kıyafetler hızla öne çıkmaya başladı. Geçen yıl hit olan kamuflaj desenli elbise, pantolon, tayt ve askeri montlar bu yıl da savaşı çağrıştırmaya devam ediyor. 

Bütün bunlardan anladığımız şey ise savaşın estetize edilmesi görevinin dünden bugüne moda dünyasına verildiği. Özellikle bütün dünyayı sarsan 1. ve 2. Dünya Savaşı yılllarında Amerikan asker pilotlarının giydiği montlar kısa sürede gardıroplara taşınmış ve böylece moda sektörü savaşın kanlı yüzünü masumlaştırmayı bilmişti.

Türban ve işgal

Ne zaman Müslüman bir ülke işgal edilse ya da bu ülkelerde karışıklık yaşansa o yıl dünyaca ünlü moda markaları türbanı podyuma taşır. Bu değişmez bir kuraldır. Mesela Irak''ın ABD tarafından işgal edildiği yıllar türbanı pek çok ünlü marka defilelerinde kullandı. İşgalin sürdüğü yıllarda Prada''nın türban kreasyonunu çok konuşulmuştu. Zaman zaman tartışmalara da yol açan bu tasarımlar arasında doğunun egzotik havasını yansıtan şalvarlar da yer alıyor. Yine Arap Baharı''ndan önce podyumlarda türban modası esmeye başlamıştı. Giorgio Armanı, Kuzey Afrika''dan esinlendiği türbanları sunarken Kate Moss o yıllarda taktığı türbanla akıllarda kaldı.

Biraz daha eskiye gidersek seksenli yıllarda Rus askerlerinin Afganistan''ı işgal ettiği o yıllarda özellikle tesettürlü kesimde uzun gömlek ve bol pantolonlardan oluşan Afgan kıyafetleri oldukça modaydı.

Canlı kalkan ve defile

2003 yılında ABD''nin Bağdat''ı işgali epey tartışılmıştı. Günlerce bu işgal konuşulmuş hatta Türkiye dahil dünyanın pek çok ülkesinden siviller işgali durdurmak için canlı kalkan olarak Bağdat''a gitmişti. Moda dünyasına başımızı çevirdiğimizde ise gördüğümüz şu: Bir yıl önceden 2003 kış tasarımlarını tamamlayan dünyaca ünlü markalar modanın kalbi Milano''da düzenledikleri defilelerde daha işgal başlamadan o kış ABD askerlerinin kıyafetlerini halkın beğenisine sunmuştu bile.

BOMBER MONTLAR

Trendler gelir ve gider, ama klasik bombardıman montları yani ''Bomber montlar'' her dönem tüm asiliği ve rahatlığı ile zamansızdır. I. ve II. Dünya Savaşı sırasında soğuk havalarda uçan Amerikan pilotlar için dizayn edilen montlar savaştan sonra da popülerliğini hiç kaybetmeden günümüze kadar geldiler.

HİPPİLER VE YEŞİL HAKİLER

Vietnam Savaşı''nda savaşı protesto eden hippi gençliği kargo pantolonlar, army ceketleri ve kamuflaj desenli asker kıyafetleri giyerek bu akımı bir trend haline getirmişlerdi. Onlar savaşı protesto ederken belki de farkına bile varmadan savaşın aksesuarlarını insanların gözünde masumlaştırdılar.

KAMUFLAJ DESENLERİ

Kamuflaj desenli kıyafetler her sene kullanılmasına rağmen 2013 kışının hit trendlerinden birisi oldu.

10 yıl önce