Kara Ekmek dizisinin Ali'si Anıl İlter, ATV ekranlarında ilk kez geçtiğimiz Salı akşamı yayınlanan bir yarışma programıyla karışımıza çıktı. Türk ve dünya televizyonlarında ilk kez uygulanan bir yarışma formatıyla hem de... Endemol Shine Türkiye'nin yapımcılığını üstlendiği, benzeri olmayan yarışma programının adı 'Cevap Sende' . Cevabı sadece ekran başındakilerin bildiği 'Cevap Sende'de izleyiciler cep telefon veya tabletlerinin modeline bağlı olarak app store ya da play store'dan 'Cevap Sende' uygulamasını ücretsiz olarak indirip yarışmaya dahil oluyor. İlter, stüdyodaki yarışmacılara güncel, neşeli, sıra dışı sorular soruyor, ekran başındakiler de cep telefonlarına ya da tabletlerine indirdikleri uygulama aracılığıyla yanıt vererek bir anda yarışmacı oluyor. Hem Türkiye'nin gündemini yansıtıp hem de verilen yanıtların gündem yaratacağı, bilgi değil öngörünün, kültür değil Türk insanını tanımanın puan kazandıracağı 'Cevap Sende', bugüne kadar yayınlanan yarışma programlarında çığır açmaya geliyor.
İlter, başarılı oyunculuğunun yanında sunuculuğu ile de göz dolduruyor. Zaten meslek hayatına da ilk sunucu olarak başlıyor, oyunculuğa daha sonra geçiş yapıyor. “Ben tam bir televizyon çocuğuyum. Televizyonda yeni olan ne varsa bakar muhakkak bir şans veririm. Beğendiklerime de takılıp kalıyorum” diyen İlter, bu projeye başladığı ilk günden beri çok heyecanlanıyor. Çok da sahiplenmiş. Dünyada ilk defa yapılacak bir programı sunmak, bundan sonra ortaya çıkacak bu tarz yarışmalara lokomotif olmak onu motive ediyor. Bugüne kadar televizyonlarımızda hep devşirme programlar izledik. İlk defa farklı bir şey izlediğimiz için bizler de heyecanlıyız.
Programın en güzel tarafı izleyiciyi robotik bir şekilde televizyona kilitliyor olmaması. Büyük bir ekran var ve siz onun karşısında oturmuyorsunuz. Aynı zamanda sizin elinizdeki küçük ekranlardan yarışmaya dahil oluyorsunuz. Bu deneyim, daha büyük bir ekran olan televizyonla sosyal medyayı aynı potada eritiyor. İlter bu konuda heyecanlandıkları kadar tedirgin olduklarını da itiraf ediyor. 'Acaba hızlı bir uyum yakalayabilir miyiz? Televizyon izleme alışkanlığı ile telefon kullanma alışkanlığını birbirine bu kadar kolay adapte edebilir miyiz?' diye sorularla meşgul olmuş bir süre.
Ama sonunda yayın günü gelip çattığında tüm tedirginlikler daha büyük bir heyecan ve mutluluğa dönmüş. Programa olan yoğunluktan server'lar kilitlenmiş. Bu durum olumsuz gibi görünse de aslında programın başarısını ortaya koyuyor. Çok güzel ve motive edici bir başlangıç yaptıklarını söyleyen İlter, sonraki bölümlere teknik açıdan daha hazırlıklı çıkacaklarının altını çiziyor. Yarışmanın bir diğer güzel tarafı ise net ve kesin cevapların olmaması. Televizyonda yayınlanan bilgi yarışmalarını izlerken bilmediğiniz bir soruyla karşılaştığınızda kanalı değiştirmek isterseniz. Burada ise tek bir doğru yok, daha doğrusu doğru yok, tercih var.
Size sunulan birkaç seçenek arasından size en uygun olanı tercih ediyorsunuz. Cevap başkasına göre değişebilir ama bu sizin yanıldığınız anlamına gelmez. Birkaç örnek vermek gerekirse “Sence hangisi daha meşhur bir bulut?” diye sorsak ve size şu seçenekleri sunsak hangisini seçerdiniz. Hakkı Bulut, Aras Bulut İyinemli, Bulutsuzluk Özlemi mi? Ya da “Sizce hangisi daha büyük bir yalan?” Su içsem yarıyor mu, kemiklerim iri mi, kıyafetin modeli bu mu? Bunlar net cevapları olan sorular değil. Tıpkı hayatın yansıması gibi aslında. Hayatta da net ve kesin yargılar yoktur. Tercihler vardır.
Oyunculuk ve sunuculuk birbirinden çok farklı disiplinler gibi gözükse de aslında birbirini destekleyen tarafları var. “Sunuculuk yapan herkeste biraz oyunculuk olması gerekiyor bence. Çünkü çoğu zaman bildiğiniz bir şeyi bilmiyormuş gibi davranmak zorunda kalabiliyorsunuz. Bunu yapmak için de oyunculuk yeteneğinizi kullanmanız gerekiyor” diyen İlter, oyunculuktan sunuculuğa geçenleri şanslı görüyor. Kendisinin durumu ise sunuculuktan oyunculuğa geçtiği için biraz karışık. Cevap Sende'yi onun için farklı kılan bir diğer şey ise tepkilerinin çok reel olması. Sorulacak soruyu da alacağı cevabı da bilmediği için ona da sürpriz oluyor. Gülmekten soruyu anons etmeyi unutmuş bir keresinde.
Cevap Sende uygulamasını telefonunuza indirdiyseniz şimdiden bile oynamaya başlayıp puanlar kazanabilirsiniz. Yarışmanın yayınlandığı sırada ise uygulama nasıl çalışıyor diye soranlara hemen anlatalım: Stüdyoda 4'er kişiden oluşan iki grup var. Soru eşzamanlı olarak stüdyoda sorulduğu zaman telefonlardaki uygulamaya düşüyor. İlter, 30 saniyelik bir süre başlatıyor, Türkiye cevaplarını göndermeye başlıyor. Daha sonra stüdyodaki yarışmacılardan en popüler cevabı bulmasını istiyor. Bilen grubuna puan/ para kazandırıyor. Telefonlarıyla yarışmaya katılarak benim kazancım ne olacak diyorsanız, İlter sizin için de ilerleyen zamanlarda sürprizler planladıklarını fısıldıyor.
Şuan televizyonlarda çok iyi bir erkek sunucu yok. İlter büyük ölçüde bu boşluğu dolduran bir isim. Tiyatroyla ilgilenenler bunu iyi bilecektir supleksi olan bir sunucu. Bu ne demek? Bu, beklenmedik bir durumla karşılaştığında çarçabuk o durumu kotarabilen demek. İlter'in potansiyeli ve performansı tüm program boyunca ekrandan taşıyor. Üstelik yetenekleri sadece bununla da sınırlı değil. İlter, hikayesini kendisinin yazdığı bir sinema filmiyle çok yakın bir zamanda karşımıza çıkacak. Şuan senaryosu da tamamlanan filmin çekimlerini Kara Ekmek sezon finali yaptıktan sonra başlanacak ve Kasım ayında vizyona girecek. Çok fazla detay veremeyen İlter, çok ağır bir komediyle karşımızda olacağını söylüyor.
