|

Tarlada çalışıp çekti

Yılın yarısını güneş altında çalışarak geçiren mevsimlik tarım işçilerini fotoğraflayan Servet Dilber bir yandan fotoğraf çekti bir yandan da onlarla çapa salladı.

Yeni Şafak ve
04:00 - 17/05/2015 Pazar
Güncelleme: 19:18 - 16/05/2015 Cumartesi
Yeni Şafak

Türkiye'nin dört bir yanına çalışmak için göç eden mevsimlik tarım işçilerinin varlığı, bütün ürünlerin hasat dönemlerini içine alacak şekilde devam ediyor. Fotoğrafçı Servet Dilber ise yılın neredeyse yarısını başlarının üzerinde bir çatı olmaksızın geçiren mevsimlik tarım işçilerinin hayatını çektiği fotoğraflarla anlatıyor. Fotoğraflarını 'Bitmeyen Hasat' kitabında toplayan Dilber, bunun için 12 şehir ve 24 ilçeyi ziyaret etmiş. Genelde mevsimlik işçilerin kamuoyunda fındık ve pamuk alanında çalıştıklarında ya da trafik kazası geçirdiklerinde duyulduğunu söyleyen Dilber, “Aklınıza gelecek her tarım ürününde çalışıyorlar. Pazardan aldığınız hemen her şeyin arkasında bir şekilde onların emeği var” diyor.



İŞÇİLERLE BERABER ÇALIŞTI


Hayatlarına tanıklık ettiği tarım işçileriyle kimi zaman beraber çalışan Dilber, fotoğraf çekmeyip çapa yaptığı ya da portakal topladığı günlerin olduğunu anlatıyor. Ailelerle kurduğu samimi bağ sayesinde her anlarını fotoğraflayabildiğini düşünen Dilber, ürün hasatları bittikten sonra bile işçileri kendi evlerinde ziyaret etmeyi ihmal etmemiş. Dilber, “Onların sıkıntılarını duyurabileceğime inandıkları için beni evlerine kabul ettiler” diyor.



BU İŞ ÇOCUK OYUNCAĞI DEĞİL


Tarım konusu ile ilgili araştırma yaparken, Bu İş Çocuk Oyuncağı Değil adıyla bir kampanya hazırlığında olan Hayata Destek Derneği ile tanışan Dilber, kampanya çerçevesinde tüm yıl boyunca özellikle 4 aileyi takip etmiş. Gittikleri her yerde karşılaştıkları ailelerle anketler yapıp yaşama ve çalışma koşullarını belgeleyerek bir rapor hazırlayıp, TBMM'de de bir araştırma komisyonunun kurulması için imza kampanyası başlatan dernekle beraber çalışmaya karar veren Dilber, “Çalışmanın ortalarında tahminimden daha fazla fotoğraf çektiğimi fark ettim. Arkadaşlarım işçilerin durumunu duyurmak için sergi yapmamı önerdi. Fakat kitap hem kalıcı hem de birçok kişiye ulaşma şansı buluyor.” diyor.



EN İYİ 75 FOTOĞRAF


Dilber, fotoğraf çekerken sistematik hareketler olduğu için birbirinin aynısı olmayan kareleri yakalama konusunda zorlanmış. Çektiği fotoğraflardan bir hikâye oluşturacak şekilde 75 tanesini seçtiğini ifade eden Dilber, eleme yapabilmek için 2 ay uğraşmış.



Yılanların korktuğu kız çocuğu: Gülsüm


Şekerpancarı çapalama işlemi sırasında yılan ısırdığı için 15 gün hastanede kalmak zorunda kalan Gülsüm adında bir kız çocuğunun hikâyesini anlatan fotoğrafçı Dilber, Gülsüm'ün hikayesini şöyle anlatıyor; “Gülsüm ile 3'üncü karşılaşmamdı. Daha önce Adana ve Konya'da karşılaşmış fotoğraflarını çekmiştim. Şekerpancarı çapası sırasında Gülsüm'ü yılan ısırmıştı ve söylendiğine göre çok zehirliydi. 15 gün hastanede kalmıştı. Bunun 5-6 günü yoğun bakımda geçmişti. Sonra hastaneden çıkmış Eskişehir'e gelmiş yeniden çalışmaya başlamıştı. Birkaç gün sonra yanından koca bir yılan geçmiş ama ısırmadan veya üzerine gelmeden yanında dolanmış. Bunu anlatıyordu heyecanla. “Sen yılandan daha zehirlisin artık doktorlar o kadar panzehir verdi ki sanan yılanlar senden korkuyor” dediğimde gülmeye başladı. Ben de o sırada bu fotoğrafı çektim. Söylediğim hoşuna gitmişti, her yerde anlatıyordu. 4 ay sonra Aksaray'da soğan toplarken, ben de yardım ediyordum Gülsüm'e, aramızdan 2 koca yılan geçti. Biri doğrudan kızı ısırmak üzereydi ki babası yılanı yakaladı.”


#Fotoğrafçı Servet Dilber
#fotoğraf
#Servet Dilber
9 yıl önce