Bu yıl, Türk sinemasının 100. Yılı için bir çok farklı proje hayata geçirildi. Bunlardan biri de İstanbul Modern''de Yüzyıllık Aşk: Türkiye''de Sinema ve Seyirci İlişkisi ismiyle açılan sergi. Bir dönem afişlerde görülen, salonların kapısını zorlayan seyircinin dünyasına yönelen pek olmamıştı. Sergi bu yönüyle ön plana çıkıyor zaten. Fakat Türk Sineması''nın 100 yılını da kapsıyor dersek hata etmiş oluruz. Daha çok bir Yeşilçam güzellemesi olan sergide sinema seyirci ilişkisi, arşivden çıkan belgelerle bir sinema salonu kurgusu içerisinde sunuluyor. İstanbul Kalkınma Ajansı tarafından desteklenen serginin küratörleri İstanbul Modern Sinema Yönetici Müge Turan ve araştırmacı yazar Gökhan Akçura. Sergi, farklı isimlendirmelerle bloklara ayrılıyor. Sinema salonlarının dünü ve bugünü arşiv belgeleriyle ortaya koyulurken eski bir harita üzerinde şu an ayakta olmayan salonlar belirtiliyor. ''Sinema Fenerleri büyülü bir çağdır'' kısmında filmler için hazırlanan afişler tarihsel süreçleri içerisinde sergileniyor. Bir diğer bölümde ise ''Seyirciyi sinemaya kim davet eder?'' başlığında gazete, el ilanları, dergiler ve haberlerden derlenen bir kolaj bekliyor sinema severleri.
Ardından biletleri alıp, fuaye alanına geçiyorsunuz. Burada Kırık Plak, Hancı, Gurbet ve Ayşecik filmlerinin gala fotoğrafları yer alıyor. Devam eden bölümlerde oyunculardan imzalı fotoğraf kareleri, Ses dergisinin kapakları, oyunculara yazılan mektuplar yer alıyor. Bir başka bölümde ''Sinema seyircisi fanatiktir'' başlığı altında Türkan Şoray, Filiz Akın ve Yılmaz Güney''in hayranları Pınar Çekirge, Metin Şamdan Vadullah Taş''ın kişisel dünyalarından eşyalara ve fanatiği oldukları yıldızları anlatan videolarına yer veriliyor. Bunun yanı sıra ciklet, çikolata gibi tüketim malzemelerinden çıkan resimler başta olmak üzere, sinema konulu kitaplar, romanlar, yıldız takvimleri, Türkan Şoray resimli çay tabağı, Filiz Akın resimli cüzdan benzeri her tür sinema belgesi ve objesi yer alıyor. ''Yüzyıllık Aşk'' sergisi için 50''ye yakın filmden, Türkiye''deki sinema ve seyirci arasındaki özel ilişkiyi yansıtan sahneleri bir araya getiren özel bir çalışma hazırlandı. Aynı zamanda sergi kapsamında seyircinin film müzikleriyle kurduğu ilişkiyi, nostaljik bir deneyime dönüştüren özel bir alan tasarlandı. Ziyaretçiler Türk filmlerinde yer alan unutulmaz şarkılar arasından seçtikleri plağı dinlerken, o filmdeki sahneyi eş zamanlı izleyebiliyor.
Çalışma için toparlanan yazılı ve görsel arşiv malzemeler dijital platforma aktarılacak. Böylece gerek kişisel gerekse kurumsal çabalarla toplanan sinema belleğimiz de koruma altına alınmış olacak. Sergi vesilesiyle içerisinde İstanbul geçen on film seyirciyle buluşacak. Ayrıca içlerinde Erdem Tepegöz''ün de bulunduğu 5 genç yönetmen, Türkiye''de sinemayı referans alan birer kısa film çekecek.
Serginin küratörlerinden Gökhan Akçura, araştırmalar sürerken zorlu süreçlerden geçtiklerini belirtiyor. Arşiv, bilgi, belge sıkıntısı yaşanmış. Bunu yazarların, sinemacıların ve seyircilerin günlüklerine başvurarak, kişisel arşivlerin kapılarını aşındırarak, dönemin dergilerini, gazetelerini ve el ilanlarını yeniden gözden geçirerek aşan ekip, çıkan sonuçtan memnun. Yaşı 100''ü bulan Türk Sineması için bir doğum günü hediyesi olan bu sergi, kaybolup gitmeyecek bir arşivin de habercisi. Akçura ''Sinema ilk yıllarında çok büyülüydü ve seyircisi ile arasında olağanüstü bir aşk vardı. Bugüne dek bu sinema ve seyirci ilişkisini inceleyen olmadığını gördük ve projeye başladık'' diyor. Müge Turan ise, ''Biz bu sergiyle koca bir sinema tarihini seyirci gözünden okumaya çalıştık. Aşkın cereyan ettiği seyirci salonlara girdik'' cümlelerini kuruyor. Yüzyıllık Aşk, 4 Ocak 2015 tarihine kadar İstanbul Modern''de gezilebilir.
