İzmir ve Manisa'da vatandaşla buluşan Başbakan Ahmet Davutoğlu, CHP, MHP, HDP, Kandil, Paralel ve DHKP-C'den oluşan 'altılı çete'nin 7 Haziran öncesi AK Parti'ye karşı ittifak halinde olduğuna dikkat çekti. CHP'nin Diyanet'e adeta savaş açtığına, '1+8+4' formülüyle de imam hatiplerin orta kısımlarını kapatmayı hedeflediğine işaret eden Davutoğlu, MHP'nin de 28 Şubat zihniyetini perde gerisinden desteklediğini kaydetti. 1999 yılında Merve Kavakçı'yı başörtüsünden ötürü Meclis'te linç eden partilerden birinin MHP olduğuna vurgu yapan Davutoğlu, “28 Şubat'a direnemediniz, bari bugün millet düşmanlarına direnin, işbirliği yapmayın. Ama yapıyorlar. Nerede AK Parti kuvvetliyse MHP ile CHP el ele" dedi. Başbakan, Adana ve Mersin'de HDP binalarına yapılan saldırılar sonrası MHP ile HDP'nin paralel tutumlarına da dikkat çekerek şunları söyledi:
“HDP ile MHP birbirini geriden paslaşarak destekliyor. Bu akla gelir miydi? Adana'da, Mersin'de HDP binalarına saldırıldı. HDP'liler dedi ki 'Bunlar MHP işareti yapıyor ama biz MHP'nin yaptığına inanmıyoruz. Mutlaka AK Parti yapmıştır.' MHP'liler hemen aldı topu ve dediler ki 'doğru', yani HDP'yi teyit ettiler. 'Biz yapmadık, AK Parti yaptı.' Eskiden, 'F tipi' diye paralelden bahseden ulusalcı CHP, paralelcilerle onların mekanında görüşüyor. Bakıyorsunuz, paralelin yayın organları da gidip Bahçeli'yi ziyaret ediyor. HDP Belediye Başkanı Gültan Kışanak'ı da arka kapıdan ziyaret ediyor. Karşımızdaki koalisyonu görüyor musunuz?"
“Bize karşı mücadele veren legal ve illegal örgütler var. Legal üç parti, bunun yanında da üç tane de illegal yapı var. Paralel çete bir, HDP'ye talimat veren Kandil iki, bir de DHKP-C ve o da açıkça HDP ile paslaşıyor, üç. Üç tane illegal terör örgütü yapılanması da bunları destekliyor. Savcı Mehmet Selim Kiraz'ı şehit eden DHKP-C bir terör örgütüdür. Ama bir baktınız Adana-Mersin saldırılarının arkasından DHKP-C çıkınca HDP tuttu dedi ki, 'Hayır, bunu DHKP-C yapmamıştır'. Onların avukatından, terör örgütünün avukatından demokrasi çıkar mı?"
“Hemen DHKP-C açıklama yaptı. 'Hayır, biz HDP'yi destekliyoruz' dedi. Allah aşkına, oy talep ettikleri için söylüyorum, DHKP-C'nin desteklediği bir parti demokrat olabilir mi, barış sözcüsü olabilir mi? Hemen HDP Genel Başkan Yardımcısı da DHKP-C'ye teşekkür etti. Esas şuraya dikkat edin, hani ulusalcı CHP var ya, DHKP-C'nin uzantısı bir grubun solistini Hatay'dan birinci sıra milletvekili adayı yaptı. CHP'den Allah aşkına cumhuriyetçi olur mu? Üç tane legal parti CHP, HDP, MHP, üç tane de illegal örgüt DHKP-C, paralel, Kandil. Altısına karşı biz mücadele ediyoruz. Hep beraber geliyorlar. İster paralel, ister dikdörtgen, beşgen, altıgen, hangisi olursa olsun, biz bunlara izin vermeyeceğiz."
Ankara ve İstanbul'da bulunan 'Başbakanlık Ofisi' İzmir'de de faaliyete geçti. Başbakan Davutoğlu, İzmir'i Türkiye için karar merkezlerinden biri haline getirme hedefinde olduklarını belirterek, “Ankara ve İstanbul ile birlikte önemli karar mercilerinden, mekanlarından biri İzmir olacaktır. İnşallah burada alınan kararlar hem İzmir için hem ülkemiz için hayırlı sonuçlar doğuracaktır" dedi. Başbakanlık İzmir Ofisi'nin hayırlara vesile olmasını dileyen Davutoğlu, “Allah bu binada alınacak kararları İzmir için, ülkemiz için hayırlı kılsın, yanlış veya olabilecek hatalardan bizi azade eylesin" diye konuştu.
34 şehir hastanesinden birinin de Manisa'da kurulduğuna işaret eden Davutoğlu, geçtiğimiz günlerde yaşanan don olayından ötürü mağdur olan üzün üreticilerinin zararının da devlet tarafından karşılanacağı sözü verdi. 301 madencinin öldüğü Soma faciasına da değinen Başbakan, kaza sonrası gerek işçilerin çalışma şartları gerekse de maden güvenliğine yönelik önemli düzenlemeleri hayata geçirdiklerini anlattı. Davutoğlu, “Hiçbir madenci, en az iki asgari ücretten az çalışamaz, dedik. Madencilerimizin 5 gün 7,5 saat çalışmasını esas aldık, haftada iki gün de tatil yapmalarını sağladık. Madenlerde ise fosforlu yollar, sığınma odaları da dahil olmak üzere çağdaş bir madencilik için ne gerekiyorsa yaptık. Takip etmeye de devam edeceğiz. Her zaman Soma'nın emrindeyiz. Hiç kimsenin Somalı kardeşlerimizin acısını istismar etmesine izin vermeyiz. Eğer bu topraklarda 78 milyon vatandaşımızın gözünden bir damla yaş düşse emin olun o bizim yüreğimize işleyen bir kurşun olur. Bir tek damla gözyaşını silmek için gece gündüz uyumayız" ifadesini kullandı.
Başbakan Davutoğlu: “Cumhuriyetimiz tam fetrete düşmüşken, yurtdışında 'hasta adam' denirken, AK Parti geldi, bu fidana bir aşı yaptı. Devlet aşısı, Osmanlı, Selçuklu aşısı yaptı. Sonra devlet kendini toparladı. 12 yıl içinde tekrar fidan gibi açtı, büyümeye, çınar olmaya başladı"
