|

Demokrat Parti'de 'Hüsamettin Abi' dönemi

DP Genel Başkanı Mehmet Ağar, 6 Ocak 2008'de olağanüstü kongreye gidileceğini ve bu kongrede Hüsamettin Cindoruk'un genel başkanlık için aday olacağını bildirdi.

Aa
00:00 - 3/12/2007 Pazartesi
Güncelleme: 14:47 - 3/12/2007 Pazartesi
Yeni Şafak
Demokrat Parti'de 'Hüsamettin Abi' dönemi
Demokrat Parti'de 'Hüsamettin Abi' dönemi

Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Mehmet Ağar, partisinin 6 Ocak 2008'de olağanüstü kongreye gideceğini, kongrede kendisinin genel başkanlık için aday olmayacağını bildirdi. Ağar, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, DP'nin olağanüstü kongresinde, Hüsamettin Cindoruk'un genel başkanlık için aday olacağını kaydetti.


Demokrat Parti (DP) Genel Başkanı Mehmet Ağar, 22 22 Temmuzda yapılan genel seçimler öncesi millete verdiği sözler bulunduğunu ve bu sözün arkasında durduğunu belirtti. Ağar, “Sözlerimden aktif siyasete hiç dönmeyeceğim anlamı çıkmaz” dedi. Mehmet Ağar, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, 22 Temmuz seçimlerinin ardından DP'de olağanüstü kongre kararı aldığını ve parti teşkilatlarından gelen talep üzerine bu kongrenin ertelendiğini anımsattı.

Bu süreçte, kongre sürecini etkilememek için genel merkeze dahi gelmediğini ifade eden Ağar, kongreyi erteledikten sonra il başkanlarıyla görüştüğünü, kendisine adaylık konusunda ısrarda bulunulmasına rağmen adaylığının söz konusu olmayacağını, bunun hem parti, hem de kendisi için son derece önemli olduğunu söylediğini aktardı.

Ağar, şöyle konuştu:

“Sonuç olarak, partimizin eski genel başkanlarından Sayın Hüsamettin Cindoruk ile yaptığım bir görüşmede, bu sürecin parti içinde yeni ayrılıklara sebebiyet vermeksizin devamı konusunda genel başkanlık adaylığını, bu görevi kabul edebileceğini ifade etti. Bu konuyla ilgili çeşitli zemin yoklamalarında bulundum. Genelde çok olumlu hava içerisinde karşılandığını gördüm.”

Ağar, 5-6 Ocak 2008 tarihlerinden birinde alacakları olağanüstü kongre kararının ardından adaylığın herkese açık hale geleceğini ifade ederek, kendisine ve parti merkez yönetimine düşen görevin de siyasi teamüllere ve parti geleneğine uygun şekilde, hizmete talip olan kişiye, birlikte çalışacaklarını seçme rahatlığını verebilmeyi başarmak olduğunu kaydetti. Ağar, bütünlük içerisinde, yarın yapılacak Genel İdare Kurulu (GİK)toplantısında bu yönde karar alındığında, partinin yeni bir kongre sürecine gireceğini ve partisine görev anlamında veda edeceğini dile getirdi. Ağar, “Elbette ki kalben bir ömür boyu bağlı olacağımız çizgiye, bu noktadaki fiili hizmetimizi sona erdirmiş olacağız” diye konuştu.

Genel başkanlığı devretmenin söz konusu olmadığını ifade eden Ağar, bunun bir kongre kararı olacağını, Ocak ayı başında yapılacak kongreyle parti içindeki değişim sürecinin tamamlanacağını belirtti. Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Ağar, yarın yapılacak GİK toplantısında istifa edeceği yönündeki söylentilerin anımsatılması üzerine, genel başkanın mükellefiyet içinde bulunduğunu, bunun yerinin genel kurul olduğunu dile getirdi.

“Aşağı yukarı 22 Temmuzdan beri fiilen yapmadığımız görevimizin, hukuken de noktalanması o şekilde olur. Bu işin usulü budur” diyen Ağar, parti için yararlı olacağına inandığı her şeyi yapacağını, bunun için hiçbir tereddütünün bulunmadığını söyledi. Ağar, “Bu, yeni seçilecek genel başkanla bir problem varmış görüntüsü doğurur. 17-18 Kasımda gördüğünüz gibi, 6 Ocakta da göreceğiniz gibi aday olmam söz konusu değildir” dedi.

Kongrede GİK seçiminin yapılıp yapılmayacağı sorusunu yanıtlarken Ağar, yeni genel başkanın birlikte çalışacağı ekibi belirlemesine fırsat verilmesi gerektiğini belirtti.

Ağar, “Mayısta olağan kongreniz var. Bu kongrede aday olacak mısınız?” sorusuna, “O kongrenin ne zaman olacağı belli değil. Onu artık yeni oluşacak heyet belirleyecek. Ben bu kararımı bu şekilde noktalamış oldum” dedi.

Bir gazetecinin, “Bülent Arınç, Cindoruk'u çantacı ve emanetçi olarak nitelendirdi. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusu üzerine, şunları söyledi:

“İki siyasetçi, ikisi de meclis başkanlığı yapmış. Üslup güzel mi? Kim buna 'evet' diyebilir. Zannediyorum ki pişmanlık duyulacak bir sözdür. Bir talisizlik olmuştur. Böyle bir şey söz konusu olamaz. O günün siyasi yasakları vardı. O gün o tür bir hizmette bulunulmuştur. Bugün böyle bir şey söz konusu değildir. Bugünün siyasi şartları çok ayrıdır. Hüsamettin Bey için bunları kullanmak son derece doğru olmayan davranıştır. Ben zannediyorum ki kullanan için de üzüntü ve pişmanlık konusu olmuştur. Biz o dönemde bir göreve talip olmanın kınanacak değil, belki de beğenilecek tarafı vardır diye düşünüyoruz.” 17-18 Kasımda yapılması planlanan olağanüstü kongrede aday olması için kendisine ısrar edildiğini belirten Ağar, bu kongrenin iptali için kendisine parti teşkilatlarından müracaat yapıldığını kaydetti. Bir gazetecinin, “Siyaseti bırakmanızı doğru buluyor musunuz?” sorusu üzerine Ağar, “Aktif siyaseti diyorum. Benim 22 Temmuz öncesi millete verdiğim sözler vardır. Ben bu sözün arkasında duruyorum. Ben böyle bir sonuç vaki olduğunda bu görevi bırakacağımı ifade ettim ve görevi bırakıyorum. O lafımın da arkasında duruyorum. Bana çok yoğun ısrarlar olmasına rağmen bu kararımdan vazgeçmem söz konusu bile değildir. Çünkü ben millete karşı mükellefiyette bulundum. Bu sözün karşılığı bu göreve devam etmemektir” dedi.

“MİLLET İKAZDA BULUNDU”

“Bu sözlerden, aktif siyasete hiç dönmeyeceğinizi çıkarabilir miyiz” sorusu üzerine ise Ağar, “Hayır onu çıkaramayız. Ben çok sözler söyledim. Söylediğimiz bütün sözleri başucunuza koyun, doğru çıktıkça beni ufak ufak hatırlarsınız. Yarın ihtiyaç olursa gene söyleriz ama bir müddet hem partinin geleceğini bağlamamak açısından, hem siyaseti dışarıdan daha rahat izlemek için... Siyaset, milletin gösterdiği istikamete göre şekillenen bir çizgidir. Bu çizgiyi muhafaza ediyorum. Millet, 22 Temmuz seçimlerinde, göreve devam etmememiz noktasında bir ikazda bulundu ve biz bu ikazın gereğini yerine getirdik.” Ağar, “Tansu Çiller'in gölge isimlerle kongreye gireceği söyleniyor” sözleri üzerine, kimseyle ilgili çok münasebetsiz laflar edilmesine rağmen şahsi değerlendirme yapmadığını belirtti. Ağar, bugün için de hiçbir ismi yıpratıcı, eleştiren bir yaklaşımda bulunmayacağını, iddiası olan herkesin kongrede aday olabileceğini söyledi. Anavatan Partisi ile birleşme sürecine ilişkin bir soru üzerine Ağar, bunun yeni yönetimin elinde olan bir mesele olduğunu, kendisinin bununla ilgili bağlayıcı bir söz söylemesinin mümkün olmayacağını dile getirdi.

16 yıl önce