|

İnsanlığı yeni keşfettiler

Suriye'de 3.5 yıldır devam eden katliamlara sessiz kalanların Kobani'de insanlığı keşfettiğini söyleyen Başbakan Davutoğlu, 'Halep, Humus, Lazkiye ve Rakka'da Arap, Türkmen, Kürt, Hıristiyan öldürülürken neredeydiniz' diye sordu

Fazlı Şahan
00:00 - 27/10/2014 Pazartesi
Güncelleme: 22:40 - 26/10/2014 Pazar
Yeni Şafak
İnsanlığı yeni keşfettiler
İnsanlığı yeni keşfettiler

Başbakan Ahmet Davutoğlu, hafta sonu programı kapsamında Kahramanmaraş'ta bölgenin sivil toplum kuruluşları ile bir araya geldi. Ardından toplu açılıi törenine katıldı. Davutoğlu, buralarda yaptı konuşmalarda Hakkari'de şehit olan üç asker ile ilgili olarak 'Kimse devletin meşru güvenlik güçleriyle teröristleri aynı zeminde, düzlemde göremez' dedi. Hain saldırı gerçekleştirenlerin mutlaka cezalandırılacağını yineleyen Davutoğlu konuşmasına şöyle devam etti:

'MİSİLLEME KABUL EDİLEMEZ'

'Kimse devletin meşru güvenlik güçleriyle teröristleri aynı zeminde, düzlemde göremez. 'Şurada teröristlere dönük bir operasyonda 3 terörist öldürüldü diye misilleme' gibi bir mantığı kabul etmemiz mümkün değildir. Hain saldırıyı gerçekleştirenler mutlaka cezalandırılacaktır. Eğer teröristler bir baraj inşaatına saldırırsa oradaki güvenlik güçlerimizin görevi onları durdurmaktır. Ülke güvenliğine saldırmak isteyenler hak ettikleri cevabı alacaklardır. Kimse Türkiye'yi çevredeki ülkelerin kaos kıskacına, girdabına sokamaz, sokmaya da cesaret edemeyecek. İç barışı temin edeceğiz, kamu düzenini teminat altına alacağız, çözüm sürecini de kararlılıkla sürdüreceğiz.'

'DEVLETİMİZİN SEMBOLU AĞAÇ'

'Kim ne tuzak kurarsa kursun, bizim yeni Türkiye'yi inşa vizyonumuz kesintisiz bir şekilde devam edecektir. Hiçbir güç bizi bu kararlı yoldan alıkoyamayacaktır. Geçen sene gezi olayları ile tam da Türkiye'nin IMF'ye borcu bitmişken, bahanelerle sokakları hareketlendirmeye çalıştılar. Bizim devletimizin sembolu ağaçtır, türkülerimiz kavağı anlatır. Ağacı bahane ederek gezi olaylarıyla Türkiye'nin 12 yıllık başarı hikayesini durdurmak istediler.'

PYD Kürtleri sürerken siz nerelerdeydiniz

'Humus 2-2,5 yıl kuşatma halindeyken, insanlar açlıktan ölürken, uluslararası güçler neredeydi? IŞİD, Türkmenleri katlederken neredeydiniz? PYD, geçen sene Haseke'deki Kürtleri Türkiye'ye doğru sürerken, neredeydiniz? Halep'in kaderi, Kahramanmaraş'tan koparılamaz. Bu toprakların barışçıl yollarla bütünleşmesi için çabamızı sürdüreceğiz. Kılıçdaroğlu, birkaç gün önce 'Doğuda da Asya'da Avrupa'da da Türkiye'ye kaygıyla izleniyor' açıklamasında bulundu. Tabii doğuya ve batıya, Asya ve Avrupa'ya hiç gitmediği için, oralarda Türkiye hakkında neler düşünüldüğünü bilmez. Bir gitse Myanmar'a, Arakan'da gözü yaşlı birini kucaklasa... Yağmurlar altında bataklıkta ben onları kucakladım. Onların gözlerinin içine baksa, 'o gözlerde tek umut ışığımız Türkiye' diyen gözleri görecek. Ah bir gitse Somali'de bir yetimin başını okşasa... Oralarda çadırlara girse ve Somali'lerin gözlerine baksa görecek ki 'Somali sanki bir Kahramanmaraşlı gibi aşkla Türkiye'ye bağlıdır.'

Görmeseler dahi anlarlar

"Gazze'ye bir gitse ve görse ki hemen hemen her bir dükkanın her bir evin camında bir Türk bayrağı asılı. Ben gittim, nasıl bir muhabbetle bağlandıklarını biliyorum. İşte Kahramanmaraşlılar bunu anlarlar. Bu yedi güzel adamı bağrından çıkaran Kahramanmaraşlılar, Filistinli'nin ruhundaki Türkiye'ye çok iyi anlarlar. Görmeseler dahi anlarlar. Çünkü, onlar uzakları da görebilecek gönül gözlerine de sahiptirler. Ama bazılarının gönül gözleri kapalı olduğu gibi, bedeni gözleri bile görebildikleri ufkun ötesini göremez.'

Artık kimse 'dışarı' diye tempo tutamayacak

'28 Şubat'ın diktacılarının, darbecilerinin, vesayet dönemlerinde onların aleti olan siyasetçilerin tututumu 'dışarı' temposu artık anlamını yitirdi ve bir daha bu ülkenin evlatlarına hiç kimse 'dışarı' diye bir tempo tutamayacak. Ne kamu dairelerinden ne ortaöğretimden ne üniversiteden ne diğer alanlardan ne de TBMM'den bir daha Sütçü İmam'ın torunlarına kimse kıyafeti dolayısıyla 'dışarı' diye tempo tutamayacak. Haddini bilmeyen kimse de Sevda Hanım'a (Sevda Bayazıt Kaçar) ve diğer kardeşlerine, başı açık başı örtülü bütün kardeşlerine 'dışarı, dışarı' diye tempo tutamadı. Çünkü, Ankara'da artık milli irade vardı. Diktacılar, darbeciler vesayetçiler yoktu ve olmayacak.'

9 yıl önce