|

Doğu Perinçek: Mao duruyor sadece söylemi değiştirdik

Doğu Perinçek'e göre, Mao her zaman için büyük bir devrimci ve parti programındaki yerini koruyor. İP'nin “iktidara gelmesinin “mecburi” olduğunu savunan Perinçek'e göre, partisi 5-6 yıl sonra iktidarda olacak...

00:00 - 11/09/2006 Monday
Güncelleme: 22:50 - 10/09/2006 Sunday
Yeni Şafak
Doğu Perinçek: Mao duruyor sadece söylemi değiştir
Doğu Perinçek: Mao duruyor sadece söylemi değiştir
Perinçek'in sorunu ne?

Emperyalizimle mücadele, kuyruk yerine baş olan, içeriden yönetilen bağımsız ve refah içinde yaşayan bir Türkiye…

Milli değerlerine ve tarih bilincine sahip bireyleriyle hakkın, hukukun gözetildiği birleştirici simge değerler etrafında çoğalan bir fazilet toplumu...

...

Bu ve benzeri vecize gibi sözlerin sahibi İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek.

Çocukluğunda Diyarbakır'da geçirdiği hastalığın kalıcı hasarını ömür boyu bir bacağı aksayarak taşıyan politikacı.

Babası hukukçu AP'nin önemli isimlerinden, dayısı general, yakın akrabaları sistemin merkezinde olduğu halde devlet yerine sokağı seçen devrimci.

Şafak, Aydınlık, 2000'e Doğru gibi kritik misyon yüklenen dergileri kuran, çevresinde toplanılan ve fakat en çok terkedilen adam olan 40 yıllık lider.

Evine para verip mobilya almayan, çuvaldan çıkan ceketleri giyen, eline geçeni misyonu uğrunda harcayan dava adamı.

Çevresini bir davaya inandırmak gibi oldukça zor bir işi başarmış bir misyon adamı.

Evren ve Özal'ın kullandığı Çankaya döküntüsü 19 yıllık aracı 3 milyara alıp sırf camları zırhlı diye kullanan genel başkan.

Perinçek esasında önemli şeyler söylüyor.

Dikkat çekici, hatta insana dokunan bir hayat serüveni var.

Fakat neden inandırıcı değil?

Neden toplum itibar etmiyor, sandıkta hüsrana uğratıyor onu.

Neden binde üçlerin diplerinde dolaşıyor?

Ortada ciddi bir sorun var.

Sorun, Perinçek'in tavrı mı, tarzı mı, konumu mu, üslubu mu, yöntemi mi, hedef aldığı kitleler mi, ürettiği sanal düşmanlar mı, sokağı kullanma biçimi mi, ötekini reddetme mi, koluna taktıkları mı...

Perinçek'in gücünü kıran, sözünü etkisizleştiren bir şeyler var.

Perinçek'e etki yapan iki faktör var, biri iç diğeri dış.

Perinçek dış faktörleri, kendine karşı yürütülen psikolojik savaş olarak görüyor.

İç faktörlere gelince orada daha rasyonel cevap bulmalı Perinçek.

Tek başına devrimcilik yetmiyor ve yakın tarih tecrübesinden beslenen çağrışımlar ürkütüyor kitleleri.

Şimdi herkes için gerçeklerle yüzleşme zamanı.

En çok Perinçek için…



* * *


Kırk yıldır "üçüncü büyük devrimci" dediğiniz Mao'yu parti programından gerçekten çıkarttınız mı?

Kırk sene önce bilimsel sosyalisttim, şimdi de öyleyim. Mao'nun katkıları olmadan bilimsel sosyalistlik anlaşılmaz. Programımızda "Türkiye büyük tehdit altındadır" dedik. Bu tehdide karşı Mao Türk toplumunu birleştirici bir simge değil.

Mao yerinde duruyor, sadece vitrin değişikliği yaptınız öyle mi?

Evet. Mao her zaman için büyük bir devrimcidir, ama herkes benim gibi bakmayabilir diye söylem değişikliğine gittik.

Mao yerine Hz.. Muhammed referansınız da eleştirildi. Kimi yazalar din merkezli söylemlerinizi "Perinçek'in başı dönüyor" şeklinde yorumladılar.

Çok yanlış. Milli demokratik devrimi 60'lardan beri savunuyorum… Biz sürekli psikolojik savaşa maruzuz. Solun liderlerini kontrol altına aldılar, bir bizi ele geçiremediler. Şimdi de aynı savaşı "Perinçek sağa kayıyor" diyerek yürütüyorlar. Son yirmi yılda Türkiye genelinde bu kadar yıpratma faaliyetine hedef olan iki kişi varsa biri benim.

Oy oranınız belli, siyasi bir güç değilsiniz. Politika ötesi bir güç müsünüz ki sizi hedef alsınlar?

Evet çok önemli bir güçüz. Bizim gibi partiler sistemin motoru yanınca devreye girer. İP Amerika ve Avrupa için önemli bir tehdit. Avrupa gazeteleri sürekli aleyhimde yazıyorlar.

Ya dünyada bir sorun var ya da sizde…

Onlar açısından bizde sorun var.

Şimdi ne oldu da birden dindarlığınız vurgulanır oldu. "Dua bilirim, 40 yıldır namaz kılarım, zekatı yerine getiriyorum…" dediniz…

Bende bir değişiklik yok. Namaz kılmıyorum, oruç tutmuyorum, ibadetlerden bir tek zekatı yerine getiriyorum.

Nasıl?

Bütün varlığımı halkıma vermişim.

Namaz kılmıyorsanız 40 yıldır kıldığınız nedir?

Cenaze namazı. Sizin gazete "40 yıldır namaz kılarım" diye başlık attı ama o cenaze namazıydı.

Cenaze namazı bir duadır.

Evet ibadet değil… Ölüye saygı olsun diye cemaate katılırım.

Hz. Muhammed'le ilgili sözlerinizde ne kadar samimisiniz?

90'lardan itibaren yazılarımda onun büyük bir devrimci, çok büyük bir şahsiyet olduğunu hep söyledim, çığır açan yönüne işaret ettim.

Yeni bir şey söylemiyorsunuz.

Evet, ama insanlar şimdi dikkat kesildiler. Beni, değişiyor, fikirlerinden caydı gibi göstermek için bahane arayan çevreler bu tür şeyleri malzeme olarak kullanıyorlar.

Tempo'da "Müslüman mısınız" sorusuna neden "bir provakasyon sorusudur" şeklinde tepki verdiniz?

Dua biliyor musun, okur musun diyorlar, okuyorum. Cenazede tekbir alıyorum… Televizyonlar bunları döndürüp duruyor. Beni, Türk milletini dinle aldatmak konumuna düşürmek istiyorlar. Buna fırsat vermemek için o tür soruları tehlikeli bulmuyorum.

Kendinizi inanç bazında nasıl tanımlıyorsunuz?

Ben bilimsel sosyalistim. Müslüman olan Türk milletinin bir ferdiyim.

Ama "Müslümanım" demiyorsunuz.

Kamuoyunun önünde konuşup farklı başlıklar atılmasını ve insanların bu şekilde aldatılmasını istemiyorum.

Hz. Muhammed'in devrimci olduğuna çok vurgu yapıyorsunuz. Peki bunu mücadelenize nasıl taşıdınız?

Eğitim sistemimizde Hz. Muhammed'in yalnızca ruhani lider, Allah'ın resulü olduğu işleniyor. Bu eksik, çünkü Hz. Muhammed putları kırdı, Mekke'nin tepesindeki zalimleri devirdi, insanların malına ve canına kastedilmeyen bir hukuk ortamı sağladı. Büyük medeniyetlerin kuruluşu için çığır açtı. Bu evrensel değerde bir şey.

Sizin için siyasi önemi ne?

Bir haçlı seferiyle karşı karşıyayız. Milletimiz hangi değerler üzerinde birleşir biliyoruz; Atatürk'te ve Hz. Muhammed'de. Hz. Muhammed'in herkesin benimsediği o seçkin özellikleriyle tanınması çok iyi olur. Bunu programımıza da koyduk. On yıl önce "Silahlı Peygamber" diye yazdım. Mekke'yi elbette silahla alacaktı. Bütün devrimler silahla olur. Ona yönelik alçakça 'terörist' gibi saldırıları göğüsleyen yazıları o zamanlardan yazdım.

Size O'nun devrimci kimliği mi hitap ediyor?

Dünyevi tarafı bana çok hitap ediyor.

Bir röportajınızda "İşçi Partisi'nin bu programının iktidara gelmesi mecburi bir olaydır, temenni değil" diyorsunuz. Hangi yollardan iktidara gelecek İP.

Dünya ile bütünleşme ve liberalizm politikası Türk milletini bitme noktasına getirdi. Bundan İP'nin politikalarıyla kurtulacağız. Devrim çizgisine girecek Türkiye.

Her devrimin kanla ödenen bir bedeli olur.

Hz. Muhammed'in Mekke'yi alması tarihsel bir zorunluluktu. Çünkü o putların miadı dolmuştu. Bugün de Türkiye böyle gidemez. 5-6 yıl içinde bu program iktidardır.

Kaç kez seçime girdiniz

Dört...

Oy oranlarınız binde birlerde…

Hz. Muhammed de Mekke'de zulüm görüyordu… Tebliğine 40 kişi inanmıştı… Biz bir davaya kendimizi adamışız ve onun başarıya ulaşacağını biliyoruz. İP'nin tarihi rolü ile Hz. Muhammed'in tarihi rolü aynıdır.

Hz. Muhammed vahiyle besleniyordu.

Bence Hz. Muhammed'in başarısında müthiş bir dünyevi düzenleme ve tarih öngörüsü vardır. Çok akıllı bir insandı. Dinsel yönüyle de toplumu arkasına alıyordu.

Siz o dinsel etkiyi nasıl sağlayacaksınız?

O değerlerin hepsi toplumumuzda var. Hz. Muhammed, Orta Doğu'nun, Müslümanlığın ve insanlığın değeridir. Biz buna sahip çıkacağız.

Bu cümlelerden kendinizi Hz. Muhammed'in günümüzdeki izdüşümü gördüğünüz sonucunu çıkaranlar olacak…

Bunu saygısızlık olarak görürüm. Ben Hz. Muhammed'in, Atatürk'ün yaptığı büyüklükte bir iş ve pratik yapmış değilim. Denk bir iş yapmadan onlarla aynı yerde sayılmak gerçekçi olmaz. Ama önümüzde yapılacak büyük işler var. Bir daha Atatürk gelmez görüşü çok yanlış. Türkiye'nin önünde yeni bir Atatürk var, o da çok uzakta değil.

Büyükanıt için "ikinci Atatürk" diyenler var.

O misyonu üstlenecek olan dişiyle tırnağıyla aşağılardan gelen insanlardan olur.

Geçmişten bu yana sizi terkeden çok insan oldu.

Arkadaşlığa, vefa ve sadakate çok önem veririm. Arkadaşı kardeşimden üstün görürüm. Davanın zorlukları yüzünden bazıları sisteme kapağı attıklarında büyük acılar çektim. Beraber olduğumuz dönemde beni çok seviyorlardı, ayrılınca aleyhte konuşmaya başladılar. İnsan davayı terk ettiğinde o duruma kendini uydurmak için iç dengelerini yeniden kurmak zorunda. Ben hainim, ben döneğim diyerek bir insan yaşayamaz.

Çevrenizi diri tutmak için ne yapıyorsunuz?

Halkı ayak altından kurtarma heyecanını paylaşıyoruz.

Tek kişilik parti gibisiniz. Arkadakileri niye tanımıyoruz?

Türkiye'nin en kaliteli insanları bizde ama basın bir tek bana yer veriyor.

Haydar Baş'ın BTP'sini kendinize yakın buluyor musunuz?

Bir tarikat üzerine politika yapanları tutmam. Saadet Partisi daha makbul. Çünkü Müslümanların hepsini kucaklama hedefinde.

Yaşar Nuri Hoca'nın söylemleri…

Söylemlerini İP'ye çok yaklaştırdı, bizi tekrarladığı çok oluyor...

İstihbaratınız kuvvetli mi?

Bilgisiz hiçbir şey olmaz. "Emperyalizme karşı mücadele burada verilir" bayrağını gören en sonunda bilgiyi buraya getiriyor.

Her zaman sağlıklı bilgi gelmeyebilir.

Belli siyasi merkezler çeşitli güçleri kontrol etmeye, yönlendirmeye çalışırlar. Bize gelen bilginin yüzde doksanı bizi kullanmak içindir. Gelen bilginin yüzde 5'ini kullanırız…

Tabanınız var mı?

60 bin kayıtlı üyemiz var. 12 bini öncü, diğerleri sıradan. Kadromuz güçlü ama toplum içinde çok fazla eksiğimiz var.

Hazine'den yardım alamıyorsunuz. Partinin parası nereden geliyor?

Aidat ve bağış toplanıyor. Evini bağışlayanlar oluyor. Aydınlık kurulurken 11 tane daire bağışlanmıştı. Maaşını verenler de olmuştu. Bu gelenek sürüyor. Kurtuluş Savaşı'nda iki öküzü olanın bir öküzünü vermesi gibi bir fedakarlık kaynağı var.

Kırk yıldır nasıl yerini koruyan lider kaldınız?

Başkanlığı Hint fakiri gibi çivinin üzerinde yapıyorum. İnsanları yönetmekten mutluluk duymuyorum. Görev olduğu için yapıyorum. İP liderini değiştirirse güzel olur. Kuyrukta beklerken, otobüste tutunarak giderken daha mutluyum.

Toplum bu kadar 'sıradan' olanlara oy vermiyor. Otobüse binerseniz size bundan daha fazla oy vermez

Doğru vermez... Arabam yok. Çankaya'nın 19 yıl kullandıktan sonra sattığı iki arabayı üç ve altı milyara partimiz aldı. Tek özelliği var camları zırhlı, ötesi dökülüyor. Makam aracı olarak onları kullanıyorum.

Giydiğiniz ceketi nereden aldınız?

Bir Alman işadamının kullanıp kenara koyduğu eski ceketidir üzerimdeki. 30 yıldır Almanya'dan arkadaşlarımız toplayıp çuvalla buraya gönderirler. Kime olursa o alıp giyer. 70'lerden beri parayla ceket aldığımı hatırlamıyorum. Evime de parayla mobilya almış değilim. Annemin, kayınpederimin, eşimin teyzesinin verdikleri var. Eksiklik duymam, tersine şuyum-buyum olsun türü eğilimleri küçümserim.

Geliriniz nedir?

Eşim ve ben işçi emeklisiyim. 35 kitabımın telifi oluyor. Aydınlık'ın başyazarıyım…

Yayın organlarınızla toplumda büyük sarsıntılar oluşturdunuz. Bazı isimleri, bazı grupları hedef gösterdiniz, ihbar ettiniz...

İyi ki de yapmışız… 80 öncesi Amerika Türkiye'yi istikrarsızlaştırma projesinde bazı sol örgütleri ve MHP'yi de kullandı Alparslan Türkeş de o misyonda rol üstlendi. Bunları yayınlarımızda açıklamak zorundaydık. Öldürülenleri bize mal etmek demagoji olur.



Perinçek hareketi sol güçleri tasfiye hareketi olarak da görülüyor.

Gerçek sol İP'dir. Onlar İP'yi bölecek faktörler olarak kullanılıyorlar.

74 Kıbrıs harekatını 'işgal' olarak değerlendirdiniz, 2004'de "Kıbrıs elden gidiyor" mitinginde önde yürüdünüz.

Kıbrıs'ta emperyalizme karşı KKTC'yi savunuyoruz. 74'te yaptıklarımızda yanlışlar ve sivrilikler vardı.

Zaman'da nasıl karşılandınız?

Milletimizin geleneklerine uygun bir şekilde karşılandım.

Kızılelma koalisyonu ne oldu?

Lozan'da Berlin'de beraber yürüdüğümüz Kızılelmacılar İP'ye katılıyorlar.

Ülkücüleri rahatsız etmiyor mu?

Devlet Bahçeli rahatsız ama o ne kadar ülkücü ona ülkücüler karar versin.

Kırk yılın sonuna baktığınızda ortada ne var?

Türkiye'yi kurtaracak devrim kadrosu ve programı.


Maocu, Kürtçü, Apocu, Atatürkçü, Kızılelmacı olarak tanımlandınız. Şimdide 'dindar Perinçek' tartışılıyor...

Hiçbir zaman Kürtçü olmadım, ABD'nin Avrupa'nın denetimine girmesinler diye çabalarım oldu. Öcalan'la iki defa görüştüm.

Öcalan görüşmesini iyi anlatamadınız mı ki fotoğraflarla aleyhinize döndü?

Karanfilli fotoğrafı 2000'e Doğru dergisinde, birlikten yana mesaj vermek için yayınladım. Röportajı okuyanlar "Apo Perinçekci olmuş" dediler, fakat devletin "bizim Kürtlerimiz" diye bir politikası yoktu. Öcalan ile MİT anlaştılar ve PKK'nın çektiği fotoğrafları MİT servis yaptı.

Öcalan'la önceden tanışıyor musunuz?

Bizim Şafak gazetesini dağıttı diye 1973'te gözaltına alınanlardandı. MİT'le anlaşmış. 80'e kadar gereğini yaptı. Doğu'da Türkiye solunu öldürerek tasfiye etti. MİT solcuları Apo'ya öldürttü. Benim de 5 liderimi öldürdüler.


Nurettin Veren ne işinize yaradı?

Fethullah Hoca'nın bağlantılarıyla ilgili bir çok bilgiyi topluma açıkladı.

Toplum Veren'in anlattıklarına inandı mı?

Onu dinleyenlere sormak lazım.

Veren, Yaşar Nuri Hoca'nın partisine geçmiş.

İlk defa duyuyorum. İnsan parti en azından haber verir. Sanmıyorum, bize haber vermeden böyle bir şey yapmış olsun.

Sizde iktidar potansiyeli görmediği için oraya gitmiş olabilir mi?

Bizde yoksa orada iktidar potansiyeli sıfırdır.



18 years ago