Kahvaltı yapmadan güne başlamanın obeziteye, şişmanlığa yol açacağını belirten Uzm. Dr. Balcı, dünya genelinde obezitenin bir sorun haline geldiğini ifade etti. Obezitenin sağlıksız beslenmeden kaynaklandığını kaydeden Uzm. Dr. Balcı, "Gün içerisinde enerjimizi ve verimli çalışmamızı dengelemek için düzenli ve iyi bir kahvaltı yapmamız gerekiyor. Kahvaltı kişinin beslenmesinde önemli olduğu bilinen ancak 'kendimi aç hissetmiyorum' diyerek kolaylıkla atlanacak öğünlerin başında gelmektedir. Oysa 8 veya 12 saatlik açlıktan sonra vücudumuzun ihtiyacı olan enerjiyi sağlayan en önemli öğündür. Böylece kan şekeri olarak bilinen glikozun birincil kaynağını oluşturmaktadır. Glikoz, beyin için en önemli enerji kaynağıdır, çünkü beyinde enerji deposu bulunmamaktadır. Eğer enerji kaynağı alırsanız beyinde o enerjiyi kullanır. Kahvaltı yapmayan bireylerde öğrenme yeteneklerinde azalma, belleklerinde zayıflama, yorgunluk, halsizlik, gerginlik, günlük yapılan becerilerde ve performansta düşme ve çevreye karşı ilgide azalma gösteren önemli çalışmalar bulunmaktadır" dedi.
Bunun yanında kahvaltı yaparak güne başlayan bireylerin günün ilerleyen saatlerinde daha güçlü ve dayanıklı olduklarını aktaran Uzm. Dr. Balcı, "Kahvaltıda az besin tüketenlerin aldıkları besin miktarı az olsa bile glikoz depolarını tekrar yerine koyabildikleri söylenebilmektedir. Sabah kahvaltınızı yapmamanız gün içinde enerji düzeyinizi düşürerek daha az aktif olmanıza yol açar. Hareket eksikliği ise kilo vermede veya kiloyu kontrol etmede bir zorluk meydana getirir" diye konuştu.
Sağlığın, insan yaşamının sürdürülmesinde ve yaşam kalitesinin yükseltilmesinde özel bir öneme sahip olduğunu dile getiren Bilecik Halk Sağlığı Müdürü Uzm. Dr. Ömer Balcı, şöyle konuştu:
"Günümüzde dengesiz beslenme ve hareketsiz bir yaşam tarzının benimsenmesi beraberinde obezite, kalp ve damar hastalıkları, diyabet, hipertansiyon, osteoporoz gibi pek çok hastalığın oluşmasına zemin hazırlamaktadır. Sağlıklı beslenme ve düzenli fiziksel aktivite alışkanlıklarının kazanılması hayatın sonraki dönemlerini etkileyerek ileri ki yaşlarda ortaya çıkabilecek sorunları önler. Düzenli fiziksel aktivite sağlıklı kilonun sürdürülmesi, dayanıklılık, güç ve esnekliği artırır, zihinsel sağlık olarak psikososyal yönden kaygı, stres, depresyonun azaltılması, zihinsel sağlığın sürdürülmesi, psikolojik zindeliğin sağlanması, ruhsal sağlığın iyileşmesinde etkilidir. Bunun yanında kronik hastalıklara yakalanma riskini de azaltır. Yediğimiz yiyecekler ile aldığımız kalorileri doğru ve yeterli düzeyde egzersiz yaparak harcamamız gerekiyor. Bu sayede vücudumuzda yağ birikmesini engelliyoruz. Kalp ve damar hastalıklarından da korunuyoruz. Sağlıklı kas, kemik ve eklem yapısı üzerine olumlu etkileri nedeniyle vücut düzgünlüğü ve farkında olmamızı geliştirerek bedeni ile barışık, öz güvenli bireyler oluşturur. Sağlıklı düşünebilme ve stresle başa çıkabilme yeteneğini geliştirir."
