Prof.Dr. Ali Rıza Kural, yaptığı açıklamada, MR-Füzyon biyopsi yönteminin prostat kanseri tanısında yeni bir yöntem olarak son yıllarda artan bir şekilde uygulandığını kaydetti. Kural, Magnetik rezonans (MRI) teknolojisindeki gelişmeler ve yeniliklerle, özellikle yüksek çözünürlükteki cihazların gelişmesiyle birlikte prostatın daha iyi değerlendirilebilmesinin mümkün olduğunu, bunun sonucunda da MRI ile elde edilen görüntülerde özellikle agresif kanser odaklarının yüksek oranda tespit edilebildiğini ifade etti.
MR-Füzyon yönteminin, MR çekimi ile elde edilen bilgilerin, özel bir cihaz yardımıyla parça alma işleminde kullanılan ultrason cihazının ortaya koyduğu görüntü ile üç boyutlu olarak birleştirilmesine imkan sağladığını söyleyen Kural, “MR'da saptadığımız kanserin, ultrason görüntüsünde nereye karşılık geldiğini tam olarak belirleyebiliyor. Kısaca biyopside kullandığımız iğnenin sapma olmadan kanserli bölgeye denk gelmesini sağlıyor. Bu teknoloji sayesinde doğru yerden parça aldığımıza emin olabiliyoruz" diye konuştu.
Prof. Dr. Kural, klasik biyopside bazı hastalarda ancak 3-4 kez biyopsi yaptıklarında kanser saptadıklarına dikkati çekerek, yöntem sayesinde hasta için zahmetli olabilen biyopsi tekrarlarının önüne geçildiğini söyledi. Kural, şöyle devam etti:
“Başlangıçta, ilk prostat biyopsisinde kanser saptanmadığı halde PSA yükselmesi devam eden hastalarda uygulanan yöntem, şu an artık nerdeyse bütün PSA yüksekliği olan ve prostat kanseri açısında şüphe duyulan her hastada uygulanabilir hale gelmiştir. Üstünde durulması gerekmeyen prostat tümörlerini göstermeden, tedavi edilmesi gereken tümörleri yakalamada konvansiyel klasik biyopsi yaklaşımına kıyas ile çok daha üstün bir yöntemdir."
Prof.Dr. Ali Rıza Kural, MR Füzyon teknolojisinin navigasyon özelliğinin de olduğunu, bu sayede kanserli bölgenin yerini kolayca bulduklarını sözlerine ekledi.
