Seçmenin nabzını tutmak üzere geldiğimiz Gaziantep'te halk, Suriyeli sığınmacıları tek tük istisnalar dışında 'sorun' olarak görmüyor. Antepliler ensar vazifelerini yapıyor olmaktan hayli mutlu. Ev hanımı Fatma İlhan, “Bazıları Suriyeli mültecilerden yakındığını belirtiyor. Biz Antepliler inanın hiçbir zaman onlara sırt çevirmedik. Düşünün, babanız eve bir misafir getirdiğinde hiç yüz asar, 'neden getirdin' der miyiz. O evin kızı, annesi, gelini olarak ağırlarız değil mi gelen misafiri... Suriyeler de babamızın (Cumhurbaşkanı Erdoğan) bizim şehrimize getirdiği misafirler. Evimize gelen misafirlerimizi nasıl ağırlıyorsak onları da öyle ağırlamak isteriz hep” diyor.
İlhan, kentte Asım Güzelbey'den sonra belediye başkanı olan Fatma Şahin'e de övgüler yağdırıyor: “Belediye başkanımızdan o kadar memnunuz ki... Şehre kadın eli değdi. Afişlerden broşürlere kadar her şeye zariflik, geldi bir 'dantelizm' geldi. Gaziantep'e şimdiye kadar çok güzel projeler yapıldı. Bundan sonra da o projelerin devam etmesini, şehrimizin gelişmesini istiyoruz.”
80 yaşındaki Selvi Tanrıtanış da, belediyeden duyduğu memnuniyeti, “Şehre kadın eli değdi. Çok seviyoruz. O bizim şehrimizin Fatma'sı” sözleriyle ifade ediyor. Yaşlı aylığını aldığından beri hayatının düzene girdiğini de söyleyen Tanrıtanış, “Önceden ilaçları almak böyle kolay mıydı!” diye konuşuyor.
Muhalefetin vaaatlerini topa tutan Antepliler, “AK Parti'den önce akılları neredeymiş” diyerek geçmişte yaşadıkları zorlukları paylaşıyor. İşçi Mustafa Uygun, “Allah başımızdan AK Parti'yi eksik etmesin. CHP'si, MHP'si, HDP'si kalkmış maaş ikramiyesinden, asgari ücreti yükseltmekten bahsediyor. Kimin parasını kime verecek? Evvelden hastaneye üç kişi giderdik. Birimiz muayene, birimiz para, birimiz de ilaç kuyruğunda beklerdik. Bugüne bin şükür” ifadelerini kullanıyor.
Gaziantepli İsmet Kaya, “Ben eski günler, unutmadım. İlaç kuyruğunda ağladığım günler hiç aklımdan çıkmıyor. SSK'lı olarak devlet hastanesine gidemiyorduk. Şimdi istediğim hastaneye gidiyorum. Sadece sağlık değil ki, her alanda Türkiye çağ atladı. 5 saatte gittiğim Diyarbakır'a şimdi 2 saatte gidiyorum. Çocuğumun okul kitaplarını alamayacağım diye dert etmiyorum. Çocuklarımız kitapları okul sıralarında hazır buluyor. Muhalefet neden önce yapmadı da şimdi yapmak içim gayret içine giriyor. AK Parti'yi örnek alıyorlar. Ama iş işten geçtikten sonra” diye konuştu.
Emekli öğretmen Süheyla Canbolat, eski Türkiye'yi hatırlatarak şunları söyledi: “Okullarda korka korka namaz kılıyorduk. 79'da, 80'de hepsini yaşadım. İnsana da İslam'a da değer verilmediği dönemleri gördüm, yaşadım. Şimdi hem İslam yaşanıyor hem insan sevgisi. İnsana dokunuluyor, İslamiyet'i yaşamak isteyenin önü kesilmiyor.” Sınava hazırlanan gençlerden Ayşe Kısa ise “Türkiye'de başörtülü okumak sorun olmaktan çıktı. Önceden ablam üniversite kapısından başörtülü olarak geçemezdi. Başörtü serbestliği ile okulunu bitirdi, şimdi iş sahibi oldu. Bunlar çok güzel. Ama biz de sınavsız bir Türkiye istiyoruz” dedi. Genç seçmen Hilal Kısa ise sadece AK Parti'nin vaatlerinin dikkatini çektiğini ifade ederek, “Çünkü başkaları konuşuyor, AK Parti ise yapıyor” yorumunda bulundu.
