Yeni Şafak otobüsüne konuk olan Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Türkiye'nin bağımsızlığının olmazsa olmaz şartının savunma sanayine sahip olması olduğunu söyledi. Başkasının silahı ile savaşa girilemeyeceğini 74 Kıbrıs Harekatı'nda Türkiye'de yaşayarak gördüğünü dile getiren Yılmaz, “O dönemde iletişim, haberleşme sistemimiz olmadığında dolayı da kendi uçağımızı, kendi gemimizi vurduk. Yani Kıbrıs Harekatı'nda Türkiye'nin ne gibi eksiklikleri olduğu ortaya çıktı. Buradan anladık ki, kendi savunma sanayimizin olması lazım. Aksi halde müttefikiniz olan ülke dahi size ambargo uyulabiliyor. Demek ki NATO içinde olmanız, bir savaşa girmeniz durumunda sizin silah almanız için yeterli güvence değil” dedi.
ASELSAN'ın milletin maddi katkılarıyla ilk kurulan şirketlerden olduğunu anımsatan Yılmaz, “HAVELSAN millettin maddi katkılarıyla kuruldu. Türkiye Uzay Sanayi Anonim Şirketi(TAI), ROKETSAN yine savunma sanayi şirketlerinden. Bugün savunma sanayi şirketlerimiz 5 milyar dolar üzerinde ciroya sahip ve 1.7 milyar dolar ihracata sahip ve 2015 yılı içerisinde de otomotivden sonra en çok artış gösteren ikinci sanayi savunma sanayii” dedi.
Yılmaz sözlerini şöyle sürdürdü: “Savunma sanayiinde paranız olsa dahi alamazsınız. Çok net paranız olsa dahi bazı silahları vermezler. Türkiye silahlı insansız hava aracını dışarıdaki ülkelerden talep etti fakat onlar vermediler. Bunun üzerine biz ANKA'yı kendimiz ürettik. Şimdi ANKA'nın silahlısına geçme çalışmaları devam ediyor. Kötü komşu ev sahibi yapar. Eğer siz müttefiklerinizden, dost bildiklerinizden bir şey isteyip de alamazsanız o zaman diyorsunuz ki 'en doğrusu bunu kendiniz üretmeniz'. Bazen uzun yol, süreç alıyor ama, savunma sanayi ürünlerinin hiçbirini bir-iki yılda tamamlayabilmek mümkün değil. Uzun dönemli bir süreç. 8-10-12-15 yıllık süre içerisinde inşallah hepsini yapacağız.”
“Milli gemimiz MİLGEM'in tasarımını biz yapıypruz” diyen Yılmaz, “Büyükadayı, Heybeliadayı ürettik ve donanmamıza teslim ettik. Pendik Tersanesi Milli Savunma Bakalığı Deniz Kuvvetleri Komutanlığımıza kendi tersanelerimize yaptırıyoruz. Kendi helikopterlerimizi ürettik ve silahlı kuvvetlerimize teslim ettik. Kendi ürettiğimiz uyduyu gökyüzüne gönderdik. Kendi toplarımızı ürettik. Kendi SOM füzemizi ürettik TSK'ya teslim ettik. Amerika'nın üreteceği F35 uçaklarına da bu SOM füzesinde monte edilecek” dedi.
Çözüm sürecine de değinen Yılmaz, "Çözüm süreci, hukuka aykırı eylemlerin görülmemesi veya ihmal edilmesi, gözardı edilmesi anlamına gelmez. Güneydoğu'da veya doğuda herhangi bir hukuk ihlal edilirse vatandaş tehdit edilirse bu hukukun ihlali demektir. Mutlaka yargı karşısında o ihlali yapanların çıkartılması lazım. Biz bunun için iç güvenlik yasasını çıkardık. Vatandaşın iradesine ipotek koyarak, Türkiye'de bir netice alınamayacağını İç Güvenlik yasasını çıkararak söyledik" dedi.
Türkiye'de önümüzdeki dönemde uydu teknolojilerine önem verileceğini belirten Yılmaz, “Yakın ve orta mesafe savunma sistemlerimizi Türkiye'de yapıyoruz. Uzun menzilli bölgesel hava sistemimiz için de uluslararası ihaleye çıkmıştık. Alçak ve orta menzilli hava savunma sistemimizi geliştireceğiz. Önümüzdeki dönemde hava savuma sistemine büyük önem vereceğiz. Füze teknolojisine önem vereceğiz” ifadesini kullandı. Yılmaz, “Şuan ki bağımlılık oranımız yüzde 50'nin altında. Kendi kendimize yeterlilik oranı yüzde 55'in üstünde. 2023'e geldiğimizde, artık çok kritik teknolojileri kazanmış, kendi kendine yeterli bir Türkiye olacak” dedi.
Çözüm sürecinin mimarının AK Parti sahibinin ise halk olduğunu belirten Yılmaz, şunları söyledi: “Bizim yaptığımız çalışmalar demokratik çalışmalar, vatandaşın doğal, asli olan çalışmalarıdır. Bunun terörle, örgütüyle hiçbir bağlantısı yoktur. Vatandaş anadili ile öğrenmek istiyor. Dolayısı ile bunun çözüm süreci ile bir bağlantısı yoktur. Demokratik bir haktır veriyoruz. Anayasal vatandaşlık bağlamında 77 milyonu eşit olarak görüyoruz. Çözüm sürecinin muhatabı bizim halkımızdır. Mimari AK Parti'dir. Başka bir parti, önümüze güdülenden, Mecis'te olsun veya olmasın bu süreci tamamlayacak ve devam ettirecek olan da AK Parti'dir.”
Bakan Yılmaz, sırada milli muharip uçağın olduğunu söyledi. Dünyanın en büyük 100 savunma sanayii arasında iki tane Türk firması olduğuna dikkat çeken Yılmaz "Bir eksiğimiz milli muharip uçağıydı. Onunla ilgili de savunma sanayii icra komitesinde karar alındı. 2023 yılına kadar da kendi tasarladığımız savaş uçağımız da bu semalarda uçacak. Şu anda dünyanın en büyük 100 savunma sanayii şirketleri arasında 2 tane firmamız var. Birisi ASELSAN birisi TAI. ROKETSAN'ın da gelecek dönemde, bu 100 şirketin arasına katılacağını düşünüyorum. Çok umut verici çalışmaları var" dedi.
