Küresel Konumlama Sistemi olarak da bilinen GPS teknolojisi, 1960'lı yılların sonunda ABD ordusunun, önceki konum bildirme sistemlerini aşmak üzere tasarladığı bir sistemden başkası değil. Sistemin önünde hız ve doğruluk gibi engellerin yanı sıra, mobil cihazlarda da dert olan yüksek güç tüketimi ve dış mekanda bulunma zorunluluğu gibi engeller var. GPS'e alternatif kullanılan Wi-Fi ile konum bulma ise, hızlı bir şekilde bulmasına rağmen, yüzlerce metre şaşırma oranı ile hiç güvenilir sayılmaz. Cep telefonu baz istasyonlarını kullanara triangulasyon tekniği ise şimdilik bu sisteme en güçlü alternatif gibi görünüyor. GPS'in farklı ülkelerdeki alternatifleri ise 24 uyduyla çalışan Rus konumlama sistemi GLONASS ve Avrupa'nın ortak çözümü olan Galileo. Her iki sistemin de kendine göre avantaj ve dezavantajları var. Ancak konum bulma hizmetlerini değiştirecek bir adım da, iç mekanda da çalışan Wi-Fi harici teknolojiler...
- En az dört uyduya erişim şart.
- En az 5 metre şaşırma payı var.
- En çok pil harcayan konum bulma teknolojisi.
- Üstü kapalı (iç mekan gibi) alanlarda çalışmıyor.
Alışveriş merkezleri bile artık haritada
Stuff'dan Aytun Çelebi'nin haberine göre birçok AR-GE labaratuvarının üzerinde çalıştığı iç mekan haritalandırma ve konum bulma sistemleri, ilk aşamalardaki problemlerin büyük bölümünü aşmış durumda. Wi-Fi üzerinden konum tespit eden, ancak doğruluk oranı düşük olduğu için net sonuç veremeyen çözümlerin yerini; IndoorAtlas gibi şirketlerin hazırladığı, birçok telefonda aslında bulunan manyetometreyi kullanan çözüm alabilir. Bir diğer güçlü alternatif ise Open Positioning System adını taşıyor. Bu çözüm, düşük sistmik sesleri kullanıyor. Güç türbinleri gibi, AVM ya da benzeri iç mekanlarda konumu bulabiliyor. Her ikisi de, çok düşük güç tüketerek ve hızlı, doğru sonuçlar vererek, GPS'e alternatif olabilirler.
