|
Ayrışmanın taşları örülüyor
Gençlere bakıp “Bunlar ne gördü ki” demek alışkanlık haline geldi. İnsanlık tarihi boyunca bu yaklaşım baki. Ne var ki bizim de daha çok göreceğimiz var gibi. İki gündür Hürriyet'in birinci sayfasından verilen Abdullah Gül kitabıyla ilgili olarak, bir gezide beraber bulunduğumuz arkadaşlardan kısa görüşler aldım. Arz ederim.

*

*
Mehmet Serhat Bıçak
: Söz konusu kitabın sadece “çok satanlar” listesine girmesi için öne çıkarılmadığı gayet açık. Yok, tamamen böyle bir dertleri varsa, yapılan PR çalışmasına girişen ekibin kim olduğunu, bu organizasyona ne kadar yatırdıklarını, göze aldıkları riskleri ve kitap ellerinde patlarsa korsana düşüp düşmeyeceğini akledip etmediklerini çok merak ediyorum.

*

*
Nesrin Çaylı
: Cumhurbaşkanımız R. T. Erdoğan ile sabık Cumhurbaşkanı Adbullah Gül arasındaki kardeşlik ruhu ve dava arkadaşlığı kırılma noktasına gelmiş. Sebep: Sabık Cumhurbaşkanı Gül'ün Başdanışmanı Ahmet Sever'in imzasını taşıyan kitapmış! Varsın kırılsın ne gam!? Geç kalmış bu kırılma Gül'ün son iki yıldır tuttuğu günlük olması hasebiyle gecikmiş bir kırılmadır. Yani kırılma bugün kitapla aşikâr olmuştur ama Sayın Gül gençlik ve dava arkadaşını minimum iki yıl önce günlüğüne şikâyet etmiştir.

Evet, varsın kırılsın. Kopsun inceldiği yerden. Ben/cileyin incinmişlikleri, ülke refahı, devlet bekasının önüne geçmişse Sayın Gül ile Erdoğan dostluğu kardeşliği kırılmasın kopsun!

Zira kitabın medyaya servisinin yapıldığı şu vakit manidardır! Zamansızdır, kritik şu süreçte ahde vefasızlık örneğinin ta kendisidir. Ben yoksam bu oyunda kardeşime de çelme takar düşürürüm ruhudur. Varsın, kopsun. Şapka düşsün, kel görünsün!

*

*
Ahmet Turgut
: “Ahmet Sever'in kitabı çıktı, çıkıyor” içerikli PR'a dönük haberler okuyoruz. Muhtemelen kendinden epey söz ettirecek bir günlük olacak. Ve “günlük kaygılar” üzerinden yeni algı yönetimlerine evrilecek. Örtülü planlar 'kitabına' uydurulacak. En azından günlüğe dair şu ana kadarki sunumlar böyle bir niyet varlığı işaret etmekte…

*

*
Fikri Akyüz
: 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün danışmanı Ahmet Sever'in kitabı Doğan Kitap'tan çıkmak üzere… Bazı pasajları iki gündür Hürriyet'te okuyunca, “serbest çağrışım” yoluyla aklıma şunlar geldi:

Abdullah Gül > Gül > Geyve > Sezai Karakoç > Diriliş > Ölüm > Nefs > 'Nefs' Kafe > Çay > Rize > Erdoğan > Başkan > Fenerbahçe > Şükrü Saracoğlu > İnönü > CHP > 25 > Aralık > Ocak > “Ocağına düştüm Aydın Doğan” > Abdullah Gül.

*

*
Müzeyyen Selim
: Abdullah Gül'ün nasıl sinsice kendisi için siyasi bir zemin hazırlanıp kenarda beklediğini, uygun zeminde sahneye çıkma planının belirmesi, kimlerle beraber hareket ettiği, bu davranışın ortak bir dava için çıkılan yol arkadaşlığına yakışmadığı üzerine vurgu yapmak isterim.

*

*
Haşim Çaylı
: Yıllar önce dava ve yol arkadaşı olarak sahaya inmiş, kol kola ve yan yana duruş gösteren, her türlü olumsuzluğa 'karşı' duruş gösterildiği izlenimi veren iki 'dost'tan birinin diğerine bugün aldığı karşı 'harekât' gösteriyor ki her şey bir 'plan'ın işleyişi, olgunlaşması ve zamanı geldiğinde “harekete geçmek” adına kurgulanmış.

Gerçekten çok yazık. İnanan insanları gösterdikleri güven ve sevgiyi suistimal ederek içindekini böyle bir zamanda dışa vurmak, nezaket, insani, ahlaki, etik prensiplerle örtüştürmek mümkün değildir.

'Arkadaş' yıkılmıştır, arkanı yasladığın emin olduğunu arkadan saldırmaz sandığın 'daş', 'arka' çıktığın tüm prensipleri çiğneyip geçmiştir. Hep mi aldatılacağız, hep mi kandırılacağız? Bizim hep hainlerimiz mi olacak? Biz hep 'içten' mi vurulacağız? Allah'ın bir hesabı olduğunu düşünmeyenleri Allah'a havale ediyorum.

*

*
Ahmet Yozgat
: Kitabı merakla beklemiyorum zira okumayacağım. Ancak yine de bir merak var içimde: Acaba kitap İngilizce mi olacak, Almanca mı? Sadece bu! Okumayacak olmamın sebebi, ben, sadece Anadoluca bilir, Anadoluca konuşur, Anadoluca yazar ve okurum. Ve inanıyorum ki yetmiş küsur milyonluk Anadolu nüfusunun tamamına yakını benimle aynı şartları taşır. Vesselam!

*

*
Fatih Bayhan
: Basın müşaviri olmak zordur. Beraber olduğunuz liderin; ruhu, kalemi, gölgesi, nefesi olarak anılırsınız. 4 ayrı bakanımızın yanında basın müşaviri olarak, çok özel an, sahne, telefon ve diyaloga şahitlik ettim. Ahmet Sever'in de böyle bir misyonu vardı. Sayın Gül'ün ruh ve dünyasını, gönül dilini yansıttığına görevde olduğum dönemde de inanmadığım biriydi. Sayın Gül, onu kendi meşruiyetini merkez medya üzerinden iletişim kanalı açmak için hep yanında tuttu. Sever, görevde olduğu dönemde de AK Parti-Köşk ilişkilerinde “ayar veren” bir rol oynadı. Merkez medyada yetişmiş olmanın ruhu, onu hiçbir zaman anlamlandıramayacağı bir “ideal adamı” olma haline karşı hep 'vesveseli' kıldı. Bu kitap aslında o vesvesenin vücut bulmuş hali.

Provokatif, ayrışmacı ve çatışmacı bir üslupla yine merkez medyanın yayınevi, gazetesi üstünden pazarlanma hali Sever'i yeni bir dönemin kilometre taşlarını ören adam olarak kayda geçiriyor. Basın müşaviri olmaktan daha zor olan 'operasyon'a müşavir olmaktır.

*

*
Yavuz Selim
: Sayın Abdullah Gül, kitabı müstear isimle kaleme almış. Kitabını, seçim öncesi AK Parti'ye “her şey mübah” kararıyla savaş açan Aydın Doğan'ın yayınevinde bastırmış. Muhtevasını, “ateş serbest” kararıyla Hürriyet'e teslim etmiş; Hürriyet de iki gün üst üste bir manşet, bir sürmanşetle görmüş… Dostlar alışverişte görsün! Artık takke düştü, kel göründü… Vicdan sahibi olanlar, Abdüllatif Şener'i mumla arayacak. Bundan sonra bizim de yazacaklarımız var. Ancak şimdilik Abdülkadir Geylani'nin şu cümlesi yeter: “Her kuş kendi cinsiyle uçar; kartallar kartalla, kargalar kargayla…

*

*
Servet Hocaoğulları
: Liderler için “yol ayrımı” yoktur. Çünkü ayrım liderlerin değil, “vazifeye memur”ların karakteridir. Lider Türkiye'nin tarihi “kararlılık ve hamle” doludur. Lider Türkiye'yi dünya liderliğine taşıyan cumhurun başkanı için de geçmişte olduğu gibi kararlılık ve hamle istikrarı devam edecektir. Dolayısıyla ülke içi koalisyon veya parti içi koalisyon üzerinden ayrıştırma hesapları tutmayacaktır. Zihnimiz ve kalbimiz kararlılık ve hamle üzeredir: Başkanlık Sistemi.
#Servet Hocaoğulları
#Yavuz Selim
#Fatih Bayhan
#Ahmet Yozgat
#Müzeyyen Selim
9 yıl önce
Ayrışmanın taşları örülüyor
“Görüntülere kazak ören aldatılmış büyükanneler” Türkiye’si...
Meselemiz “hesapsızlık”
Amerikan sponsorluğunda İsrail-Suudi normalleşmesi
Faz-2: Washington’un bölme operasyonuna Ankara yanıtı
İsmailağa’ya değil, Türkiye’ye operasyon