|
Söz var, zaman var
Yüzlerce kişinin çalıştığı büyük bir inşaatta şantiye şefi olan mühendis, Ramazanın ilk günü şantiye içinde dolaşırken, işçilerin gevşek davranmalarına sinirlenir.

İşi yeterince sahiplenmemekte ve çoğunluğu son derece düşük performansla çalışmaktadır.

Hatta bazıları neredeyse yan gelip yatmış durumdadır.

Mühendis, yanındaki puantöre not almasını söyler.

Çalışmayan, işi aksatan, aheste davranan kim varsa numarası kayda geçirilir.

“Bunları hemen gönderiyoruz…”

İşçilerin hiç birinden itiraz gelmez.

Başını eğip sessizce dururlar.

Bir süre sonra kıyafetlerini değiştirir ve evlerinin yolunu tutarlar.

*

Akşam olunca, puantör bizim mühendisin yanına gelip selam verir.

“Aleykümselam.”

“Orucunu açtın beyim?”

“Açtım.”

“Afiyet olsun.”

“Sağol. Çayını içtin?”

“He içtim. Şimdi de içiyorum. Gel bir çay da sen iç.”

“Sağol beyim. Cigaranı da tüttürdün?”

“Konuya gel. Ne diyeceksin?”

“Beyim hani senin bugün işten çıkardığın işçiler var ya…”

“Eee…”

“Ben onların işlemlerini yapmadım. Önce kaş göz işaretiyle ses etme dedim. Sonra hepsini toplayıp dedim ki mühendis bey bugün çok sinirli. Orucun ilk günü. Siz şimdi evinize gidin. Yarın sabah düzgün şekilde işinizin başında olun. Nasıl, iyi demiş miyim?”

“Vallahi çok iyi demişsin. Ben de onları düşünüyordum, inanır mısın?”

*

O mühendis, Ekmek Teknesi, Kurtlar Vadisi gibi dizilerin eski senaristlerinden Ahmet Turgut.

Daha sonra Bozkırın Sırrı, Aşkın Şehidi gibi çok güzel kitaplar yazdı, genç yaşta en çok satan yazarlar listesinde yer aldı.

Türkmenistan'daki şantiyede yaşadıklarını kısaca özetlemişti geçen gün buluştuğumuzda.

Oruçluyken insanların nasıl sinirli olduklarını konuştuk.

Özellikle Ramazanın ilk günü.

*

Gereksiz gerginliklere sebep oluyor o sinir halleri.

En çok da trafikte ilerlemeye çalışırken, bankonun önünde sıra beklerken vs..

Ne yapalım da bundan kurtulalım, yahut sakınalım?

İlk gün ağır oluyor diye ikinci günden başlamak da çare olmaz ki.

Durun, böyle bir teklifle karşılaştığınız için hemen sinirlenmeyin. Ne kadar abes olduğunu biliyoruz.

Ancak hem oruç tutup, hem aşırı sinirlenmek de bundan daha az abes sayılmaz.

*

“Seçim akşamı sonuçlar belli olduğunda yapılan açıklamaları dikkate almayın” diye uyarı yapan siyaset uzmanları boş konuşuyor olamaz.

İlk anda sıcağı sıcağına yapılan açıklamalar, liderlerin o sırada içinde bulundukları ruh hali, ölçüsüzlüğe yol açabilirmiş.

Aynı şekilde, seçim kampanyası sırasında söylenen sözleri de göz ardı edecekmişiz.

Zaten seçim öncesinde miting meydanında kürsüye çıkan lider mecbur kükreyecek.

Başka şansı yok.

Kitlesine moral vermek zorunda.

Kendi kitlesi dışında yer alanları o çizginin içine çekme gayreti söz konusu.

Böyle olunca da yüzde sıfır virgül birlik (kısaca binde bir diyelim) oy oranına sahip olan bile, yüzde 60'ı tek başına alacakmış gibi konuşuyor.

*

Şimdi müsaadeniz olursa, bendeniz seçim öncesi ve sonuçlar belli olur olmaz yapılan konuşmalar listesine bir madde daha eklemek istiyorum.

Ramazan günlerinde iftardan önce yapılan açıklamalar ve iftardan sonra sarf edilen sözler ayrı ayrı değerlendirilmeli.

İkisini bir kefeye koymak doğru olmaz.

Açıkçası haksızlık sayılır.
#oruç
#ramazan
#Ekmek Teknesi
#Kurtlar Vadisi gibi
#Bozkırın Sırrı
#Aşkın Şehidi
9 yıl önce
Söz var, zaman var
Kamu tasarrufu
BİT’lere kadrolu işçi alımında acilen tedbir alınması gerekiyor
Tarih bizi çağırıyor ama biz birbirimizle boğuşuyoruz!
İYİ Parti kongresinin kazananı kim
Şule öğretmen ve yeni maarif modeli