Haçlı Siyonist ittifakı, Hilal ülkesine karşı...

Batı Medyası, Haçlı-Siyonist İttifakı'nı oluşturan devletlerin sözcüsüdür. Bu ittifakın Amerikan medyasındaki en önde gelen hizmetkârı The New York Times, 7 Haziran seçiminin öncesinde “ABD ve NATO Erdoğan'ı durdurmalı” diye yayın yapmıştı.

“Oy istedikleri” HDP'nin barajı aşmasından ve AK Parti'nin tek başına iktidarı elde edemeyişinden dolayı Batı Medyası pek sevinçli!

İtalyan gazetesi La Repubblica'nın, Erdoğan'ı kast ederek “Yeni bin yılın Selahaddin Eyyubi'si son metroda durduruldu” başlığını atması, sadece İtalya'dakinin değil Küresel Gladio'nun da kanaatini açık ediyor. Haçlı zihniyetinin, Bağımsız Müslüman Türkiye'ye beslediği husumeti gösteriyor.

Hedefledikleri Cumhurbaşkanı Erdoğan gibi görünse de, aslında Türkiye'nin bağımsızlığıdır. Teslim almak ve yok etmek istedikleri, budur.

Haçlı Siyonist İttifakı, Türkiye'yi eskiden olduğu gibi bir kez daha ABD ve İsrail'e bağlı bir sömürge devleti yapmak için tam dokuz yıldır içerideki piyonlarıyla birlikte açık-gizli birçok saldırı tertipledi. Ancak amaçlarına ulaşamadılar.

Sandıktan tek başına iktidarın çıkmadığı 7 Haziran Seçimi onları çok ümitlendirmiş olsa da, devamında istedikleri neticeyi alamayacaklar.

Türkiye'nin, milli dinamiklerine bağlı istikameti bellidir.

Siyasi ve ekonomik kayıpların yaşanması, muhtemel bir koalisyonla vakit ve enerji kaybedilmesi de Yeni Türkiye'yi yolundan döndüremez.

Hayati mücadelenin, Bağımsız Türkiye ile “Batı'daki bilumum İslam düşmanları ve dahi onların içerideki piyonları” arasında yapılmakta olduğu hususu, her zamankinden daha fazla anlaşılır hale gelmiştir.

Hadiseyi uzun süre bu boyutuyla göremeyenlerin, Gezi Kalkışması'ndan veya 17 Aralık Paralel Darbe Girişimi'nden sonra gözleri açılmıştır.

Batı Medyası'nın 7 Haziran seçimi öncesindeki gayretkeşliği, HDP hesabına taraftarlığı, amigoluğu; üstüne seçim sonrasında attığı sevinç çığlıkları, bir bakıma şu devasa fotoğrafın daha iyi algılanmasına yarıyor!

İtalyan gazetesindeki o yazıda şu satırlar okunuyor:

“Beyaz gömlekli bir Kürt'ün temiz yüzü, Türkiye meclisine giriyor ve Sultan'ın kibrini yerle bir ediyor. Sakin bir konuşma tarzına sahip olan, azınlıkları, kadınları, eşcinselleri savunan Selahattin Demirtaş, seçim kampanyasında reddettiği Erdoğan'a kafa tutuyor. Hilal ülkesi Türkiye için bu bir devrimdir…”

Temiz yüzlü dedikleri Demirtaş, “Washington'dan aldığı talimatla” 51 insanın hayatını kaybettiği Kobani Kalkışması'ndaki eylemlerin fitilini ateşleyen “eline kan bulaşmış” siyasi maskeli bir piyondur!

(Diyanet'e veya din derslerine karşı çıkması ya da “Ermeni Soykırımı” diyen Papa'ya destek atması gibi örnekleri yazmayı, İtalyan gazetesi unutmuş olmalı!)

Selahattin Demirtaş için İtalyan Medyası'nda yapılan bunca “cilalama” onun Bağımsız Müslüman Türkiye'ye karşı mücadele ediyor olmasındandır.

Demirtaş'ın Türkiye'deki Gladio ve Küresel Gladio tarafından son dönemde sahneye çıkarılmasının temel sebebi de budur.

İtalya ile Türkiye, özellikle 1980 öncesi dönemde Gladio-CIA-ABD-NATO'nun gerilim stratejisiyle mahvettiği iki ülke idi. Siyasi istikrarsızlık denildiğinde, geçmişte Türkiye'den de önce İtalya geliyordu.

İtalyan Dışişleri Bakanı Paolo Gentiloni, 7 Haziran seçimini değerlendirmiş ve “Türkiye'de bir istikrarsızlık olur mu bilemem, ancak koalisyon hükümeti istikrarsızlık demek değildir” demiş!

Bu lafları, siyasi ve ekonomik istikrarsızlığa neden oluyor diye koalisyon hükümetlerine “yasal engel” getiren İtalya'nın Dışişleri Bakanı söylüyor!

#HDP

#Gladio

#NATO