Şu işe bak! | Tamer Korkmaz

Henüz koalisyon turları bile başlamadan, kendisine hükümeti kurma görevi verilmiş değilken “bol kepçe lokantası” misali “başbakanlık koltuğu” dağıtmaya kalkıştı. Açıkça “siyasi rüşvet” teklif etti. Eh, MHP de Kemal Bey'e “ağzının payını” verdi.

CHP lideri, bu önerisi için “koltuktan feragat etmeye hazır olduğumuzu gösterdik” diye hikâye anlatıyor. Böyle numaraları, artık kimse yutmuyor.

Bu gibi laflar, işin kılıfıdır.

Kılıçdaroğlu'nu paraşütle CHP genel başkanlık koltuğuna indirenlerin, şimdilerde ona “öncelikle hangi koalisyon alternatifini sufle ettiklerini” görebilmek için…

CHP liderinin MHP'ye serzenişte bulunurken sarf ettiği bir cümleye odaklanmak yeterlidir:

Kemal Bey, “AKP'siz seçeneği hayal dahi edemiyorlar” diyor!

Dışarıdan HDP destekli CHP-MHP koalisyonunu veya bu üç partinin de içinde yer alabileceği bir koalisyon seçeneğini hayata geçirebilmek uğruna “Başbakanlığı MHP liderine bırakabileceğini” bile kolaylıkla dile getiren Kemal Bey, böyle bir atraksiyonu kendi başına yapmış değildir.

Frankfurt'taki esrarengiz “Boğma Rakı” hadisesinden itibaren adeta saat gibi tıkır tıkır işleyen bir “Kılıçdaroğlu” var, ne de olsa!

Malum suflörleri, “Bu kartı oyna, dediler; o da oynadı!” Netice çıkmadı, o başka!

Milliyetçi Hareket Partisi'nin, HDP ile hiçbir surette aynı kadraja dâhil olmayacağını; daha doğrusu “Yılan'la aynı torbaya girmeyeceğini” ısrarla beyan etmesiyle “AKP'siz koalisyon” arayışı erkenden nakavt oldu.

İkinci alternatif olarak hangi şıkkın dayatıldığı da meydanda!

Geçen hafta partileri dolaşan TÜSİAD'ın “Güçlü koalisyon lazım” derken tanımladığı AK Parti-CHP koalisyon alternatifinden söz ediyoruz ve bu TUZAK'tan başka bir şey değildir!

Yani? AK Parti'yi CHP eliyle “kontrol” altında tutabilme veya mümkün mertebe etkisiz hale getirebilmeyi hedefleyen formüldür!

TÜSİAD, İstanbul Baronları'nın ilk tercihinin yani “AKP'siz koalisyon” şıkkının gerçekleşmeyeceğini görünce, beklemeden ikinci şıkkın dublajını yaptı.

AK Parti'ye sıcak baktıklarından falan değil: şartların getirdiği bir durum, yani “AKP'ye ne denli MARKAJ yapılabilirse o kadar iyi olur” diye düşündüklerinden bu şıkkı seslendiriyorlar.

TÜSİAD'ın tam da şu sıra “siyasi istikrar”dan söz etmesi mi?

Kafadan, mizahın alanına giriyor!

AK Parti'nin tek başına iktidarda yer aldığı “siyasi istikrar” yıllarıyla ilgili olarak TÜSİAD'ın vaziyeti neydi?

Kısmen açığa vurduğu, kapalı kapılar ardında ise resmen burnundan soluduğu “hazımsızlığı” hatırlandığında, şimdilerde TÜSİAD'ın “siyasi istikrar” tiyatrosunu sahneye koyması aslında gülmece yazılarının konusu olmalıydı!

7 Haziran'da sandıktan çıkan neticenin koalisyonu mecbur kıldığını gördüklerinde “Dal bahçeye!” hesabı partileri ziyaret ettiler. TÜSİAD, 80'öncesinden 28 Şubat sürecine kadar birçok örneğini yaşadığımız üzere siyasete müdahale etmeyi “kendisine görev addetmiş” bir kuruluştur!

Koalisyon turlarının öncesinde, AK Parti-MHP Koalisyonu “en makul” seçenek olarak öne çıkıyor. Şayet, diğerleri gibi bu ihtimal de elenirse çok erken bir seçim “mecburi istikamet” olacak.

Bu vesileyle, Erken Seçim'den kimlerin/neden korktuklarını dile getirmekte fayda var.

Mesela, ABD-İsrail Yandaşı Paralel Medya, Erken Seçim'in ihtimalinden bile çok rahatsız!

Koch Holding'in başı, aynı zamanda Bilderberg toplantılarının Yürütme Kurulu üyesi olan ve “Şu İşe Bak!” adlı son dönemin en çevreci filminden (!) hatırladığımız Mustafa Koch'un…

“Erken seçimi, Türkiye kaldıramaz” şeklindeki sözlerinin…

Paralel Medya'nın iki numaralı “gazete”sinde sürmanşete çekilmesi boşuna değildi!

Şayet, başka çare kalmazsa…

Türkiye, Erken Seçim'i pekâlâ kaldırır!

Daha koalisyon görüşmeleri bile başlamadan, Erken Seçim bahsinde paniğe kapılmalarının nedeni…

Böylesi bir ihtimal hayata geçerse “sandıktan çıkabilecek neticeden çekiniyor olmalarında” saklıdır!

Mustafa Koch mu? “Bizim yüreğimiz, bir kez daha tek başına AKP iktidarını kaldıramaz” diyemediği için…

“Türkiye, erken seçimi kaldıramaz” diyor! Olay, budur.

#erken seçim

#tüsiad

#7 haziran seçimleri