|
Erguvanlar apansızın açar
Ne kır çiçekleri, ne meyve ağaçlarının fışkıran gümrah yeşili baharı getirmez. Bir çiçekle bahar gelmez ama her çiçek de getirmez baharı İstanbul'a.

İstanbul'un baharı erguvandır. Erguvanlar açmadan hayat tazelenmez.

Hatta erguvan baharın gelişini haber vermez, bahara rengini verir. Erguvandır İstanbul'un baharı. Hem güzellik hem fanilik duygusudur. Hem boğazın serinliği hem evreni sessiz, tenha ve münzevi duyumsamanın rengi... Kendi başına hep orda, tek.

Her an solmaya, adeta aradan çekilmeye hazır ve razı bir duruş...

Hiçbir saltanat onun tevazuunu mütekebbir edaya dönüştüremez. İstanbul'un baharı tevazudur çünkü. Güzel olanın bu denli çarpıcı, bu denli muhteşem tecelli ettiği bir zaman ve mekan ikliminde kendinden hoşnut ve sakin kalabilmenin remzi...

İstanbul'un baharı bir erguvan ağacının gölgesi altında yaşanmaz. Erguvan gölgesizdir sanki, gölge vermez. Tıpkı Gırnata'nın simgesi nar ağacı gibi. Erguvan saydamlık fikridir çünkü. Her an uçuşacak gibi duran tomurcukları; güzellik duygusunun kainatı, insanı saydamlaştıran, gölgesiz kılan bir hafiflik, ötelere dair izlerden, renklerden esinti...

Bahar mevsimi hep hayatın tüm çoşkusuyla özümsendiği, hissedildiği bir tazelenme, yenilenme coşkusudur. Tabiatın ölümden sıyrılıp yeniden hayat bulmasıdır. Hayata fışkıran tabiatın bu hali hayata tapınmayı değil yaşama sevincini aynı zamanda ölümsüzlük düşüncesini çağrıştırır...

Gümrah dalların tomurcuğa durduğu, kırların, çimenlerin yeniden hayata döndüğü bir mevsimde geçiciliğin estetiğini yüklenir erguvan. Fanilik duygusunu can alıcı renkleriyle hayata bağlayan başka bir bahar habercisi var mıdır? En azından İstanbul için erguvandan başkası olamazdı.

Erguvan apansızın gelir. Bir gölge bile bırakmadan gölge gibi çekilir baharımızdan, hayatımızdan.

Ansızın gelen bahar yağmurları gibidir. Apansızın gidebilir de erguvan. Boğazın hala yeşil kalabilmiş sırtlarından, bahçelerden, henüz kepçe girmemiş koruluklarından.


İnsan, gölgesi çekildikçe kendini aşar, müteal olanla irtibatlanır varlığı… Gölgesizliği güzelliğidir erguvanın.

Gölgesinde yer bulamazsınız ama uzaktan naif ve zarif bedenini süsleyen renklerinden şiirsel bir aleme akabilirsiniz.

Henüz erguvanların açmadığını farketmediyseniz yani gelişini gözlemediyseniz yolunuzun üstündeki bir parkta çoktan solmuştur. Tıpkı apansızın gelişi gibi apansızın solar erguvanlar. Solgun bir renk, pörsümüş çiçekler bırakmaz geriye, birden terkeder bahar, şehri..

Erguvanlar solmadan erguvanın gölgesiz derinliğine ruhunuzu açmadıysanız o çoktan solmuş, sizi terketmiş ise eğer başka baharları yaşayabilirsiniz.

Ancak İstanbul'un baharı erguvanın rengi ve gölgesizliğidir. Gölgesiz serinliğin güzelliğini başka nerde bulabilir, geçicilikte ebediyet düşüncesini hangi baharda yakalayabilirsiniz ki.

Erguvanlar apansızın gelir.

Ve erguvanlar apansızın solabilir.

Çünkü böyledir İstanbul'un baharı.
#Erguvanlar apansızın açar
#Erguvanlar
#Gümrah
9 yıl önce
Erguvanlar apansızın açar
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı
Genişletilmiş teröristan projesi böyle çöktü
İsrail’le ticaret ve Deutsche Welle