Ligin üst sıralarında fırtına koparken, lig dördüncülüğü için büyük avantaj yakalayan Trabzonspor, Başkent deplasmanında adeta taktik antrenman maçı yaptı. Sakatlar ve cezalı Özer nedeniyle sahaya farklı bir kadroyu farklı bir oyun anlayışı ile çıkartan Ersun Yanal, elindeki oyunculara uygun dizilişi biraz da zorunluluktan ancak 70. dakikada oluşturdu. Trabzonspor da son 10 dakikada takım gibi oynadı…
Aslında bu tür maçlar üç puanın dışında birçok kazanımları da içinde barındırır. Mesela ileriki haftalarda kadronun vazgeçilmezi olmak, ya da gelecek sezon bu kadronun içinde kalmak gibi. Fakat göründü ki birçok futbolcu kendisini gelecek sezona bu forma ile taşıyamayacak.
Özer ve Mehmet'in olmadığı kadroda iki ön libero ile başlayıp, 10 numara pozisyonunda oyuncu kullanamazsan takımı da üçüncü bölgeye taşıyamazsın. Sonuçta da Trabzonspor, Başakşehir'in kaybettiği haftada kazanmak istiyordu ama sadece istemekle olmuyor. Öncelikle oyunu hızlı oynayacaksın, rakibe alan bırakmayacaksın, adam ve alan paylaşımını yaparak takım savunmasının yanı sıra ofansif anlayışını da sahaya yansıtacaksın. Neymiş; stoperden sol bek, orijinal sağ bekten stoper, ön liberodan sağ bek yapmayacaksın, futbolcuna da güveneceksin.
Sana inanan insanların Avni Aker'i aratmadığı desteğine rağmen, aslarını Trabzon'da bırakıp, Beşiktaş maçını bugünden planlamaya kalkarsan evdeki bulgurdan da olursun.
İki takımı bireysel yorumlamak yerine ekip olarak değerlendirirsek; Trabzonspor, rakibi basite, Gençlerbirliği de Trabzonspor'u çok ciddiye aldı.
Hal böyle olunca hakem triosu da kafasına göre takıldı. Kartlar çıkmadı, çıkan gecikti, Mustafa Akbaş'ın tedavisi 4 dakika sürerken 1 dakika ilave verilmesi gibi yanlışlar yaşandı…
Bitirirken; Ankara'da her şey futbol oynamaya elverişliydi ama sadece futbol yoktu.
#Trabzonspor
#Süper Lig
#Gençlerbirliği
9 yıl önce
Futbol değil orta oyunu
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı
Genişletilmiş teröristan projesi böyle çöktü
İsrail’le ticaret ve Deutsche Welle
