Geçenlerde sordular, “Siyasi iletişime bir parti ne zaman başlamalı?”… Ben de dedim ki, “2019 seçimleri için 8 Haziran günü...” Sonra da ekledim;“Tabii ki 'Bitiş Çizgisi'nden önceki 'son düzlük' çok önemlidir. Ancak insanın kafasında bulunan üç öğe, eğer taraflardan biri majör bir hata yapmazsa, o son düzlükte fikrin (kararın, tercihin) değişmesini engeller: “1. Filtreler, 2. Kotalar, 3.
Tortular”
Önce majör hatayı bir örnekle açıklayalım.
1983 seçimleri… Pazar gününden önceki son gün. Cumartesi akşamı… Seçim yasakları çoktan başlamış. Neredeyse bütün medya Turgut Sunalp Paşa'ya Evren tarafından kurdurulmuş olan MDP'ye destek veriyor. Sunalp kazanacağına o kadar emin ki; kabineyi bile kurmuş…
Ben o tarihlerde Milliyet'teyim. Rahmetli Doğan Kasaroğlu uğradı Magazin Servisi'ne. TRT Genel Müdürlüğü'nden tanıdığı
dostları var. Kabineyi saydı.
“Ben de TRT'den Sorumlu Devlet Bakanı olacağım” dedi…
Neden bu kadar emindiler?..
Hem cuntacılar, hem de MDP'liler 82 Anayasası'na kefil olan ve kendi Cumhurbaşkanlığını da Anayasa'nın içine yediren Evren'in %91,4 oranında 'kabul' oyu aldığını biliyorlardı. E, bu sefer de Evren onlara kefildi. İktidar yolu kesindi yani…
Evren, bu inanç ve önyargıyla, Özal'a ve partisi ANAP'a son darbeyi indirmek üzere o Cumartesi günü seçim yasaklarını hiçe sayarak, tek kanallı devlet kanalında TV kameralarının karşısına geçti ve Özal için “Bu yalancıdır… Buna oy vermeyin!” dedi ve açık bir şekilde
Sunalp'e oy istedi…
İşte 'majör hata' buydu. Evren kamuoyu ve kamu vicdanını birbirlerine karıştırmış, Anayasa'ya 'Evet' diyen kamuoyunun vicdanen 'tercihine ve gelecek tasarımına ipotek konmasını' reddedeceğini hesap etmemiş, sonunda mecburen Başbakan atamak zorunda kaldığı Özal'ın boynundan tutup kendisini öpmesine engel olamamıştı…
Örneğin, bir başka majör hata Baykal kasetleridir… Öte yandan CHP ve Kılıçdaroğlu'nun paralel yapının bu servisinden medet ummaları, onların gelecekteki bağlantılarını tayin etmiştir…
İşte bu tür majör hatalardan biri gerçekleşmezse; seçmenin kafasındaki haritada (mind map) nasıl bir siyasî tablonun oluşacağı ve Meclis aritmetiği üç aşağı beş yukarı bellidir…
Çünkü filtreler yıllardır çalışmış. Onu geçemeyen söz ve davranışlar işlememiştir seçmen kitlesine. Filtreler esas olarak kültür ve en önemlisi değerler manzumesinden oluşur. Referanslarını, inanç sisteminden ve geleneklerden alan değerler yapısının oluşturduğu filtreler ancak onları okumasını bilenler tarafından analiz edilebilir, görülebilir. Hele de onları görmezden gelmek, eğer demokrasiden, temsîli demokrasiden söz ediyorsak, hayatî hatalar yapılmasına neden olur… “Karnını kaşıyan adam”, “Bidon kafalılar”, “Türklerin %65'i aptaldır” şeklinde saptamaların o filtrelerden geçmeleri olası değildir; ayrıca insanın kafasındaki haritada 'ağır tortular bırakır'…
Tortulardan devam edecek olursak; CHP'nin tek parti dönemi arızalarından tutun da, İsmet Paşa'nın resimlerini paraya, resmi dairelere koydurmasına; kuyruklardan, kendi içinde amipler gibi bölünen solu bir türlü toparlayamayışına ve sürekli 'mış gibi' yapmasına kadar bıraktığı pek çok tortudan bugün hâlâ kurtulamamakta. Yeni kuşaklar, bu tortuları bir önceki kuşaktan devralmakta…
Kota'lara gelince…
İnsan algısının bir kapasitesi var. Onu aşamıyor. Yüklemeyi artırırsanız; fazlasını almıyor… Örnek: vaatler… Asgari ücrete 1.500 TL (CHP), 1.800 TL
(HDP), 2.000 TL (Saadet – BBP), 5.000 TL (BTP)… Bir başka örnek: Paralel yapının uyduruk kanıtları üzerine kurulu yolsuzluk saldırıları (sonraları giderek hafifletilip durdurulmuş olsalar da)… Bir başka kota da 'sempati, sevgi kotasıdır'… Özellikle liderler camiası için geçerlidir bu kota… İki lidere birden aynı derecede yakınlık hissetmez seçmen…
O kotaya girmek çok önemlidir…
GS-FB maçına son anda girmek gibi bir şeydir…
Evet, son düzlük tabii ki önemlidir… Neden? Tekrarlayalım… O üç öğenin dengesini bozamazsınız belki, ancak o dengeyi koruyabilir; majör hata yapmayı engelleyebilirsiniz…
AK Parti teşkilatları belki de ilk kez yattıkları yerden, ellerini kollarını sallaya sallaya seçim kazanamayacaklar. Uzun zamandan beri ilk kez yukarıdaki üçlü öğeyi 'yönetmeleri' hatta daha dikkatli yönetmeleri gerekecek… Çünkü, Sayın Öztrak geçenlerde ilk kez “AK Parti Cumhuriyet hükümetleriyle karşılaştırıldığında hiçbir şey yapmamıştır” deyiverdi; bunu deme cesaretini buldu ya… Demek altyapı başarısı bu kadar kanıksanabiliyor… O halde Davutoğlu'nun yaptığı gibi üst yapıdan esmek lazım… Bunu da tabana yaymak tabii…
#majör hatayı
#seçimler
#ak parti
٪d سنوات قبل
Filtreler, kotalar, tortular…
Halil Nihad Boztepe"yi tanır mısınız? (II)
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı
Genişletilmiş teröristan projesi böyle çöktü
