Sneijder'in yokluğunda Hamza Hamzaoğlu, 2012 Eylül-2013 Ocak arasında oldukça verimli bir ikili olan Burak-Umut 'la net bir 4-4-2 planladı. Tabi bugünün şartlarında; yani Melo'nun henüz tam hazır olmadığı, Burak'ın sakatlığının nüksetme ihtimaliyle enerjisini ve patlayıcı gücünü ekonomik kullandığı durumda bekle- nen verim ortaya çıkmadı. Maçın başındaki Galatasaray baskısı, büyük takımların her iç saha maçında gerçekleşen rutin bir baskıydı. Gaziantep bu baskıyı atlattıktan sonra oyun da kendi vasatına döndü. Son haftalarda golü atan, golün pasını ya da golden bir önceki pası veren iki isim Sneijder ve Yasin olmayınca sarı kırmızılılar pozisyon üretmekte çok zorlandı. Savunma seviyesi lig için iyi bir seviyede olan, bunun yanında ligin de en az gol atan takımı olan Gaziantepspor'un da gol denemeleri oldu. Zaten dünkü Galatasaray karşısında hücum gücü biraz daha güçlü bir takım olsa, sarı kırmızılılar kalelerinde yine gol görürdü. Orta saha ve defans arasındaki kopukluk Gaziantep'e fırsat yaratma imkanı sunuyordu. Galatasaray beklerinden sıfır katkıyla oynayan bir takım. Bu yüzden kanatları verimli kullanmakta, hücumda oyunu genişletmekte oldukça zorlanıyor. Merkezden oynamaya kalktığında da, iki forvetinin sırtı dönük oyunu yetersiz kalıyor. Bu ikisi de bir iç saha maçında rakip kaleye baskıyı sürekli kılmak için olmazsa olmaz unsurlar. Bunlar olmayınca Galatasaray ataklarının oluşma sebebi maç başı baskısı, saman alevi parlamaları ve taraftar iteklemesinden ibaret oluyor. Dünkü Galatasaray'ın da tüm yaptığı bunlardan ibaretti. Karambol oyununa dönen maçta kilidi ancak duran top veya bireysel hata açardı. Onu da Hakan Balta yaptı. Bu golle Galatasaray şampiyonluk yarışına sallana sallana da olsa devam etti. Fakat sarı kırmızılıların bu futbolla rahat maç kazanması imkansız görünüyor.