|
Hangi kapıyı çalsan, karşında buruk acı

O kadar uzun süre parçalanmaya devam ettik ki; şimdi istesek bile, bütün parçaları bir araya toplamaya vaktimiz yetmeyecek.

“100 Adımda Analitik Düşünme” kursuna gidenlerin normale dönmek için 100 adım geriye gitmeleri gerekecek!

Neresinden dönülebileceğini ah bir kestirebilsek, belki de çoğumuz hiç beklemeden zarardan döneceğiz.

Google’dan aldığı bir bilgiyi satana, söylediğinin ‘sahih’ olup olmadığını soran birine rastladınız mı?

Hanımların hazırladıkları gün menülerine bakın, orada vahşi rekabetin bütün nişanelerini göreceksiniz.

Gösteriş, üstümüzde en yakışıksız duran aksesuar...

“Evleneceğim erkek beni iyi taşıyabilmeli” dedi, bütün nakliyatçılar talip oldu.

‘Cesede intihar süsü vermek’ ne demek, yakasına fiyonk falan mı yapılıyor?

Sosyal etkinlik kapsamında uzun nutuklara maruz kalınca, telefonuna gelen kısa mesajlara sığınan nice insan var.

Bütün salonun uyutulmaya çalışıldığı bir hipnoz seansına katılmıştım, sadece 8 kişi uyudu. Herhangi bir konferansta bundan çok daha fazlası uyuyor!

Durmadan algı operasyonlarından şikayet edenler iyi düşünmeli; eğer biz zihinlerimizde idrak boşlukları bırakmasaydık, o yalancı algılar varlığımızda oturacak yer bulabilir miydi?

Görünen o ki, uzaktan kumanda cihazları vasıtasıyla televizyonlar insanları değiştirip duruyor.

Üç beş tane ucube yaptığı ucuz numaralarla milyonlarca mazbut insanı parmağında oynatabiliyor.

Bazen kapısı olmayan koca bir sirk çadırının içinde kapalı kalmış hissine kapılmıyor musunuz siz de?

“Biraz yürüyeceğim” dedi ip cambazı evden çıkarken. “Dikkatli ol, geceleri sokaklar çok tehlikeli” diye seslendi arkasından karısı.

İçime bir kurt düştü, uludu gece boyu.

Sigara içenler, çayına şeker atanlar, yemeğine ilave tuz katanlar; onlar yeni ötekileştirme dalgasının mağdurları!

Ölmekten çok korktuğumuz için yaşamaya da korkar olduk.

Kendini filme fazla kaptıran seyirciler gibiyiz; film bittiğinde her şeyi orada bırakıp salondan çıkmak zorunda olduğumuzu kabul edemiyoruz.

Yaşlandığını anlayan insanlar telaşa kapılarak bir sürü anlamsız şey yapıyorlar; sürekli kendilerini genç hissettiklerini söylüyor, yüzlerini gerdiriyor, ağırlık çalışıyor, saçlarını boyuyorlar... Ölümse bir kenarda sabırla işlerinin bitmesini bekliyor.

İsterseniz 158 kere seyredin, film hep kendi istediği yerde biter.

Ölüm kapıyı çaldığında en çok bozulan kişi, bir gün önce check-up’a bir çuval para ödeyendir.

“Mezarımı taştan oyun” diye direten uyanık insan, bırak bu oyalama taktiklerini!

“Ölenle ölünmez ama” dedi meczup, “kalanla da kalınmaz!”

#Google
#sahih
#Gösteriş
9 yıl önce
Hangi kapıyı çalsan, karşında buruk acı
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı
Genişletilmiş teröristan projesi böyle çöktü
İsrail’le ticaret ve Deutsche Welle