Başkanlık Sistemi tartışmasını Erdoğan’ın kişiliğine indirgeme ısrarı bir bönlüğün sonucu değil; bilinçli bir tercih... Gerici ittifakın yıllardır özenle inşa ettiği Erdoğan nefreti aslında o dönem hangi reform yapılıyorsa onun dönüştürücü, devrimci etkisini maskelemek üzere işlev gördü. Bir algı mühendisliği olduğu için de insanların düşünceleri üzerinde hakimiyet kurabileceğine dair bir kibri ima etti.
Yani aslında Erdoğan ve Davutoğlu’nun kişiliğini hedef alanlar bu sürecin halkın lehine, demokratik bir dönüşümü ihtiva ettiğini biliyorlar. Başkanlık sisteminin bu ülkenin demokratikleşme hikayesinde doğal bir sonuç, Çözüm Süreci’nin kaçınılmaz ve eşsiz bir proje olduğunu da biliyorlar.
Vesayet dönemlerinden, liderin üzerinde biriktirdiği gücü (iktidar yoğunlaşması) demokratik dönüşüm için kullanmasıyla çıkılır. Çözüm Süreci gibi aslında imkansız bir barış projesi de güçlü liderler “baldıran zehiri” içmeye karar verince başarılı olur.
Bu bir güç dengesi hesabıdır.
Bu anlamda Erdoğan’ın şeytanlaştırılması iki nedenle gerekli ve kritik anlamda işlevsel.
Gezi krizi, 17/25 Aralık darbe girişimi, 6-8 Ekim kalkışması...
Bunların tesadüfi olduğunu söylemek mümkün mü? Tabii ki hayır. Değil Türkiye’yi, Ortadoğu ve ötesini değiştirecek bir barış projesi başlatıyorsunuz. Belki 28 Şubat’ta “Bin yıl sürecek” derken asıl ima edilen şekilde, sözde dini bir cemaat üzerinden hazırlanan yeni vesayeti kulağından tutup fırlatıyorsunuz...