Bugün uzun yazmayacağım.

Sadece ipuçlarıyla yetineceğim.

Gerekirse sonraki günlerde ayrıntılandırarak yazarım.

Diyeceğim şu, bugünlük:

AK Parti ilk kurulduğunda Kürtlerin desteği çok büyüktü.

Zaman içerisinde bu destek azaldı.

Son seçimde AK Parti’nin Kürtleri giderek başka bir yönelime savruldu.

Bİr kısmı Hüda-Par’a, bir kısmı YRP’ye kaydı. Az bir kısmı da farklı nedenlerle CHP’ye kaydı.

DEM PARTİ’nin ideolojik nedenlerle Erdoğan karşıtı cepheye Kürtleri stepne etme politikasına İmamoğlu’nun siyasi ve taktiksel nedenlerle kucak açan politikası eklenince 31 Mart seçimlerinde farklı bir tablo ortaya çıktı.

Kürtlerin asıl tercihi olması gereken Erdoğan görünen o ki giderek Kürtsüz bırakılmak isteniyor.

Sözümün burasında içimizden o birilerinin “Kürtler daha ne istiyor? Neleri eksik ki?” diye soracağını biliyorum.

AK Parti’nin kurucu ruhuna ve misyonuna ters bu soru veya sorgulamanın kendisi bile Reis’i/AK Parti’yi Kürtsüz bırakmak isteyenlerin değirmenine su taşıyor.

Terörle mücadelede güvenlik politikaları ne kadar gerekliyse içeride Kürtlerimizi her anlamda kazanmaya yönelik yeni bir siyasi aklın devreye alınması da o kadar gerekli.

PKK’nın partisini siyaseten yeneme-diğinizde ortaya çıkacak sorunu her seferinde devlet gücüyle ortadan kaldırmak mı yoksa siyaseten yenmenin mümkün yollarını bulmak mı daha doğru?

Birincisi için yol kolay. Ama çözüm getirmiyor. Sandık konulduğunda tekrar başa dönülüyor.

İkinci yol en doğru yol. Mümkün yolları var. Bunun için AK Parti’nin o kurucu ruhuna uygun yeni bir siyasi aklı devlet pratiğine dönüştürmek.

Dün Cumhurbaşkanımızın Irak gezisi dolayısıyla Erbil’e yaptığı ziyaret her bakımdan önemli.

Kürtlersiz bir bölgesel denklem artık kurulamaz. O yüzden bölgeye dair yeni bir devlet politikasını acilen devreye almak gerekir. Sadece Erbil üzerinden değil Erbil’in etki alanı içindeki Suriye’deki Kürtleri de denkleme dâhil edecek yeni bir pozisyon üretmek gerek.

Kürtlerin hamisi algısı ve Kürtlerin kazanımından memnuniyet duyulduğu algısı, her anlamda Türkiye’ye kazandırdığı gibi içeride de AK Parti’ye güçlü bir destek sağlar.

Yeni bir çözüm sürecinden bahsetmiyorum.

Ama yeni bir Kürt politikası olmazsa olmaz bir öneme sahip.

Henüz vakit varken.

Erdoğan’ı/AK Parti’yi Kürtsüz bırakma veya bu ülkenin Kürtlerini Erdoğan’dan kopartma oyunu acilen bozulmazsa yarın dizimizi döveriz, biline!