Başbakan Davutoğlu, iki günde 18 miting yaptı. Bütün kampanya boyunca memleketin her iline gitti ve birçok ilçeye de uğradı.
“Hiç yorulmadınız mı?” diye sorunca, samimiyetle ifade etti ki “O meydanlardaki kalabalığı görünce yorgunluk falan kalmıyor…”
Aynı şekilde Cumhurbaşkanı Erdoğan da şehirden şehre dolaştı.
Enerjisini meydanlardan alan Erdoğan ve Davutoğlu'nu kutlamak gerekir.
Bir de enerjisini kendi üretenler var.
Erke dönergeci gibi.
Mecburen öyle, çünkü meydanlardaki kalabalık ve gidilen il sayısı, yapılan miting sayısı bu hususta önemli bir gösterge.
Davutoğlu kampanya boyunca bütün illere gitmiş oldu ve “81 ile gittim” dedi ve ekledi: “Benden başka hiç kimse 81 ile gitmedi, gidemez.”
Bu söze mukabil birinin çıkıp “Ne 81'i, ben 150 ile giderim” demesini ve bunu gerçekleştirip aşırı hızdan ceza yemesini beklemeyin.
*
Davutoğlu'nun yine her meydanda söylediği bir söz var:
“Ben seçimden birinci çıkamazsam, istifa eder, görevimi bırakırım. Bunu diğer liderler söyleyebilir mi?”
Doğrusu bana kalırsa diğer liderler de söyleyebilirdi.
Hiç biri çıkıp da “İşte söylüyorum. Davutoğlu birinci gelmezse, istifa etsin” demedi.
*
Bu seçime büyük önem verenlerden ve ekrandan ekrana dolaşan biri daha var.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek.
Toplamda 191 tv kanalında programa katıldı.
Onun belgelerle konuşmasını, fotoğraflarla anlatmasını çok etkili buldum.
Seçmene ne ölçüde yansıyacağı yarın belli olacak.
Yalnız söylediği bir hususta tereddütlüyüm.
Gökçek, HDP Eş Başkanı Demirtaş'ın yurt dışında üst aklın temsilcileriyle görüştüğünü iddia etti.
Ne kadar doğru bilemem de şüphe götürür olarak görüyorum.
Öyle olsa bir parça üst akıl bulaşırdı.
*
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu seçim öncesinde temas ettiği önemli konulardan biri de Avrupa'da yaygınlaşan “Ali'siz Alevilik” konusuydu.
Ali'siz Aleviliğin Batı ülkelerinde bazı kesimlerce din gibi kabul edilmesi karşısında itirazını yükseltenlerden birini tanıdım.
O da Avrupa'da yaşıyor.
“Ali'siz Alevilik mi olurmuş, ne saçma!” dediğinde, bir başkası da ona şöyle cevap verdi:
“Etsiz çiğ köfte nasıl oluyorsa, o şekilde düşün…”
*
Alevi oyları bu seçimde CHP'den HDP'ye kayarsa, ne olacak?
Barajı geçecek mi HDP?
Eğer baraj geçilirse, bunda CHP'nin payından çok, Fetullah Gülen ve saz arkadaşlarının rolü etkili olacak.
Ali'siz Aleviler, Fetullah Gülen ve saz arkadaşlarına ilave olarak terörden medet umanları ve diğerlerini de ekleyin.
Hepsinin bir potada nasıl kısık ateşte kaynatıldığını düşünün.
Cümbür cemaat bir potada HDP'ye barajı geçirtmeleri hakikaten son derece anlamlı olur.
*
Peki ya baraja takılırsa?
İşte o zaman bambaşka bir manzara.
Bendeniz bu konuda Yalçın Akdoğan gibi düşünüyorum.
Çok şık olur demişti yanlış hatırlamıyorsam.
Bir adım daha ileri gidelim, çoktan biraz daha fazla şık olur.
Çünkü evvelce, barajı azaltalım, üçe beşe düşürelim veya tamamen kaldıralım, diye getirilen teklife muhalefet hiç düşünmeden karşı çıkmıştı.
Şimdi itiraz ettikleri baraja takılmaları bu bakımdan anlamlı duracak.
Fakat sonuç her ne şekilde olursa olsun, bir sonraki seçimde bu baraj kaldırılmalı.
Oylardan bir kısmının çöpe gitmesi, hiç makul değil. Mantıklı da değil.
#seçimler
#Başbakan Davutoğlu
#Alevi oyları
9 yıl önce
Bir sonraki seçime bu baraj kalkmalı
Rus-Türk ittifakının gizli ortağı ABD’dir
"Altmış trilyon"da kaç sıfır var?
Ukbe b. Nâfi’nin cehdi
İğne ve çuvaldız…
İhracatta Türkiye
