CHP’den geçtiğimiz günlerde istifa eden İstanbul Milletvekili Ercan Cengiz, törenle Merkez Parti’ye katıldı.

Cengiz CHP’den istifa ettiğinde, iki ihtimal vardı.

Bağımsız kalacaktı ya da bir partiye girecekti.

O ikincisini seçti.

Mevzu, partiler arasından bir partiye girmek olunca, seçenek ikiden fazla.

50 civarında partiden hangisine girer diye bana sorulsa, tereddütsüz DSP’yi işaret ederdim.

Solculuksa solculuk, halka yakınlıksa halka yakınlık...

Birçok CHP’linin özlediği vasıflar var orada.

Ancak, DSP Genel Başkanı Masum Türker geçenlerde öyle bir söz söyledi ki...

“Bu kadar olur” denilen durumlar vardır ya, tam o hesap.

Sayın Masum Türker’in sarf ettiği “Hukukla mukukla darbe olmaz” cümlesi, fazlasıyla şaşırtıcıydı.

Daha öncesinde yaptığı bütün güzel sözleri -benim gözümde- geçersiz hale getirdi.

*

“Başbakan adayı” olarak halkın karşısına çıkmış biri olduğunu söyleyen bir genel başkan, hukukla darbe yapılamayacağını savunuyorsa, bu millet o partiye ancak acıyarak bakar.

Bırakın oy vermeyi, selâm vermekte bile zorlanır.

Sayın Türker, sadece silahla darbe yapılır sanıyor olmalı.

Tanklar geçecek, köşe başları zırhlı araçlarla tutulacak, radyoevi basılacak...

Kalın sesli bir albay, sabah gün doğarken radyodan bildiri okuyacak...

Söylediklerinden bunu anlıyoruz.

Kimseyi asmadan, kimseyi kesmeden darbe yapılacağını kabul etmiyor demek.

Darbeyi yapanların bizzat “Postmoden” olarak tanımladığı 28 Şubat’ı nasıl değerlendiriyor acaba?

*

Hukukla darbe yapılamayacağını düşünen bir genel başkanın varlığı, her cins darbenin yaşandığı bu ülkede normal karşılanabilir mi?

Olur Sayın Türker, olur.

En iyi darbe, hukukla yapılır.

Hukuk, silahtan daha etkilidir.

Sizin “hukuk mukuk” diye küçümsediğiniz çerçevenin çok üzerindedir o resmin yeri.

Hatta daha ileri gideyim...

Eğer hukukla darbe yapılamazsa, silahla da yapılamaz.

Silahı geç, hukuku geç, gerekirse gazoz kapağıyla bile darbe yapılır.

Burada küçümsemek ya da basitleştirmek gibi bir maksat yok kesinlikle.

Darbe yapmak isteyenlerin kararlılığı önemli; onu söylemeye çalışıyorum.

*

Başarılan ve akim kalan bunca darbeden sonra, milletin en az yarısının darbe uzmanı haline geldiği bu ülkede, “hukukla darbe yapılamayacağını” söylemek, son on yılı hiç yaşamamış olmanın bir başka türlü ifadesi anlamına gelir.

Bütün samimiyetimle ifade edeyim, çok yadırgadım.

DSP önümüzdeki seçimde bırakın barajı geçmeyi, yüzde üçü geçerse şaşarım.

Belki CHP’den istifa eden Ercan Cengiz de bu açıklamayı duyduktan sonra DSP’den ümidi kesmiş ve kendine başka bir parti aramıştır, kim bilir...

Kıyıda köşede kalmış veya uçlarda dolaşan bir parti seçmektense, Merkez Parti’yi uygun bulmuş olabilir; mümkündür.