|
Karanlık taraftan aydınlık daha iyi görünür

İki kriz noktası; Avrupa-Ukrayna ve Ortadoğu-Suriye bağı, ‘Durum Odası’ndaki haritayı ele geçirmeden, yani herkesin şaşkınlıkla birbirine sorduğu, “Amerika’nın Planı ne” sorusunu yanıtlamadan anlaşılamaz...

Mümkün olan en yalın/kısa haliyle yazayım.. Amerikan Planı şudur; Washington-stratejik İran, Suriye, ‘terörizm’ ve bağlı konularda-Moskova ile işbirliği yapacak. Eş zamanlı olarak Rusya’yı çevreleme politikasını yürütecek. Nokta. Paris de buna dahildir.

Hepsi gözümüzün önündedir...

TAKTİK ÇEKİLME İLE STRATEJİK HAZIRLIK AYNIDIR

ABD’nin Avrupa’daki askeri üslerini ekonomik kriz ve küçülen ordu nedeniyle kapatması gerçeğin tamamı değil! Aynı zamanda askeri bir manevradır. Pentagon orduyu Rus sınırına doğru sürüyor.

15 Amerikan askeri üssünün boşaltılması ve binlerce askerin anavatana dönmesi göründüğü gibi olsa, geri çekilme/”ricat” okunurdu ve ‘kurtlukta kanun düşeni yemektir’ ama öyle değil. Almanya’da dokuz ABD askeri üssü kapanıyor ama asker sayısı artıyor? İngiltere’deki üs kapanıyor ama Lakenheath, F-35 savaş uçaklarının Avrupa’daki ilk daimi üssü seçiliyor. Taktik çekilme ile stratejik hazırlık aynıdır.

ABD’nin ‘çekilmesi’ ile Paris arasında ilişki kurulacak ise-ben kuruyorum-’milliyetçiliği parlatılmış bir Avrupa geride bırakılmak isteniyor’ tezi kurulabilir. Çok naif. Milliyetçilik yükseltiliyor çünkü lazım. 97 yıl sonra Fransa ulusal meclisinde milli marş söylenmesi ne demek? Suriye’ye ‘Charles de Gaulle’ü göndermekten ileridir.

Washington ve NATO; merkezi Avrupa, kanatları Baltık ‘ve Karadeniz’e açılmış bir cepheyi silahlı kuvvetlerinin tüm unsurları ile tahkim ediyor. Önceden yazdım; Letonya, Litvanya, Estonya tedirgin komşulardır. Bugün Litvanya’da halka ‘Rus işgali kılavuzu’ dağıtılıyor! Polonya zaten ABD üssüdür. Karadeniz’in doğuya uzanan Gürcistan, Kazakistan, Hazar derinliği de risklidir ve Astana’nın arabuluculuğu da hep aynı nedenle. (15 Ocak’ta bu şehirde yapılması gereken Ukrayna zirvesi kritikti, bozdular. İlginç öyküsü var. Yer lazım, erteleyelim.)

Bunlara ilişkin yerli medyada farkındalığı olan kaç kalem var? Bu kadar büyük bir dalganın gelişi yerine ya Türkiye’nin dış politika adımlarını yerin dibine sokuyorlar ya da günlerin köpüğünde boğulup gidiyorlar. ‘Gözümüzün önünde’ çünkü bunları yapıyorlar ve söylüyorlar da. (Buna da mı körüz; ‘European Reassurance Initiative and Other U.S. Efforts in Support of NATO Allies and Partners’, 03/06/14, Beyaz Saray resmi açıklaması.)

Ukrayna krizinin ABD planına sunduğu pozisyon zenginliği şudur; Soğuk Savaşı sona erdiren, Batı’nın doğuya ilerlemeyeceğine ilişkin söz yutulmuş, anlaşma yırtılmıştır. Buna göre; ABD-NATO ordusu Rus cephesine yaklaştırılıyor ve tahkim ediliyor, Sovyet döneminden yadigâr ‘yeni Avrupalı ülkeler’ güçlendiriliyor, Ukrayna, Gürcistan ve Moldova NATO tarafına çekilmek isteniyor. (Bir önce, ‘kolâj’da yazdım, Gorbaçov’un nükleer savaş riskine dikkat çeken ısrarlı açıklamaları şimdi yerini buluyor.)

Ukrayna konusunda şu an sezilen iyileşme emareleri, umarız ölüm öncesi güzellik değildir. Kötü ihtimal daha yüksek çünkü bu Obama planı değil. ‘Amerika’ planı. Önce vardı, sonra da devam edecek.

KREMLİN ESAD’LA VEDAŞLAŞMAYA HAZIR HİSSEDİYOR

Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Mikhail Bogdanov, Ortadoğu’ya da Arapçaya da hakim bir üst diplomat. Aralık ve Ocak başında bölgeye yaptığı ziyaretler gözden kaçıyor. Bana göre kafasında Rusya’nın bölgesel stratejisinde kritik dönemeç için ipuçları saklıyor. Moskova’nın Suriye pozisyonunu ağır ağır değiştirmekte olduğunu söylemeye yaklaşıyoruz.

Bogdanov, Hizbullah lideri Hasan Nasrallah ile görüştü. (Rusya’nın Lübnan Büyükelçisi Alexander Zaspkin ve Hizbullah’ın dış politika sorumlusu Ammer Al Mousoui de bu görüşmede bulunuyordu.) Şam, Beyrut ve İstanbul’da ‘yetkililerle’ kapalı temaslarda bulundu. Esad yönetimine muhaliflerle görüşmesi konusunda, müzakereleri yenilemek için iyice abanmaya başladı. Suriye’deki muhalif grupların liderlerini de dinledi.

Bu konuda Kremlin’in kafasındaki biliniyor. Hem Şam yönetiminden hem de-beğendiği-muhaliflerden bir “geçiş bürokrasisi” kurmak. Bu noktada Esad’dan vazgeçer mi? Suriye’nin Rusya’ya uyumlu güvenlik parçaları yerinde kalırsa, evet. Esad’dan desteğini çeker.

ABD’nin Suriye ile ilgili en büyük kaygısı, “Esad gitsin ama kim gelsin” idi. Irak’taki hata tekrarlanmasın, bürokratik yapı, devlet kalsın diyordu. Rusya açısından bunun anlamı, “Esad gider, Şii yapı kalır”dır. Rusya’ya göre ABD, Irak hükümetine desteğini sürdürmek ve aşırı unsurlarla mücadele etmek için eli rahat olsun isteyecektir. Bir uzlaşı hissediliyor. Önemli bir aşama. Resmi söylemlerin dışında gelişen yeni bir süreç söz konusu ve Ankara’nın da bu konuda yeni fikirleri olabilir!

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun bu konudaki en taze sözleri; “Biz, Esad kalsın diye ısrar etmeyelim. Siz de Esad gitsin diye ısrar etmeyin’ gibi şeyler söylüyorlar. Ama bu süreçten Rusya’nın da İran’ın da dışlanmaması lazım. Esad’dan sonra ne olacağını onlar da bilmeli.”

İlginç değil mi?..

twitter.com/nedretersanel
#Avrupa
#ABD
#Pentagon
#NATO
9 yıl önce
Karanlık taraftan aydınlık daha iyi görünür
‘Mutlaka döneceğiz’ ya da Nekbe’dir yaramızın adı
O güne geri dönmek
‘İletişim aklı’
Bir sen bir ben bir de aile
Deprem gerçeği, ekonomi güvenliği ve TOBB Genel Kurulu’ndan yansıyanlar