|
Latin entrikası: Arjantin’in Yahudi savcısını kim vurdu?

Geçtiğimiz Pazar günü Arjantin’in başkenti Buenos Aires’in lüks mahallesindeki evinde savcı Alberto Nisman ölü bulundu. Banyodaki kan havuzunun yanında bir tabanca vardı ve tek mermi ile başından vurulmuştu...

Seri açıklama Arjantin Güvenlik Bakanı Sergio Berni’den geldi; “Tüm işaretler intiharı gösteriyor.”

Savcı Nisman, 1994 yılında ‘İsrail Kültür Merkezi’ne düzenlenen saldırının sorumlularını arıyordu. İddiası şuydu; ‘Saldırının sorumlusu gösterilen İran, Arjantin Devlet Başkanı Cristina Fernandez de Kirchner ve bazı üst düzey yetkililer tarafından ticari anlaşmalar karşılığında aklanmaya çalışılıyor!’

Ölüm haberi, parlamentoda kapalı bir oturumda delilleri sunacağı günün öncesinde geldi. Savcının yaptığı son açıklama, “bu olaydan sağ çıkamayabilirim”di...

CİNAYET ANATOMİSİ: 2 KLİŞE YETMEZ

Tipik Sherlock Holmes veya Hercule Poirot tadında esrarengiz bir cinayet öyküsü gibi görünse de, daha çok Oliver Stone türü, ‘tetiği çeken katili bilmez’ sertliğinde bir vaka ile karşı karşıya ‘dünya’. 1. Kimin elinde silah var? 2. Kimin işine yaradı? Bu klişeler işe yarar mı bilinmez ama çok muhtemelen “şebeke” tamamen çökertilemeyecek. Latin Amerika’nın kaderi biraz da budur...

Düğümü gevşetmeye çalışalım, ‘olay yeri’nden küresel bağlantılara bakalım...

51 yaşındaki savcı binanın 13’üncü katında oturuyordu ve apartmanın önünde nöbetçiler vardı. Pazar öğleden sonra görevli polis memurları bir gariplik hissettiler ve kendisini telefonla aradılar, ulaşamadılar. Kapıya geldiklerinde gazetenin yerde durduğunu gördüler. Annesine haber verdiler ve gelen yedek anahtarı denediler. Arkada anahtar vardı, açılamadı. Çilingir çağrıldı ve polisler içeri girdi. (1. İnanılmaz zaman kaybı. Polisler anne ve çilingir bekliyor! Oysa artık bir sorun olduğu besbelli. 2. 10 koruma polisi olduğu söyleniyor, neredeler? İran ve İsrail isimlerinin geçtiği, Devlet Başkanı ve bakanları suçlayan savcı böyle mi korunuyor?)

Silah... Adli tıp, kurşunun bulunan silahtan çıktığını teyit ediyor. Ancak silah kendisinin değil. ‘Bersa’ marka tabancayı yardımcısından ödünç alıyor?! Yardımcı, pazar sabahı bizzat evine götürüp vermiş. (3. Savcının kendi silahı olmaz mı? Çok garip. Hayli okumadan sonra buluyoruz, hem de iki tane var.)

İntihar notu yok. Kapıda zorlama yok. Elinde barut izi yok. (4. Sebebinin o silahın barut izi bırakmamasına bağlıyorlar. Bir savcı neden böyle bir silah ister?) Savcı akşam yemeğini yememiş. Video görüntüleri henüz inceleniyor. (5. Savcının yan dairesine giden bir yoldan bahsediliyor. Dairenin havalandırma borusunda kime ait olduğu belirlenemeyen bir ayak ve parmak izi bulundu. Yan dairedeki “yabancı” olayın içindeyse, görüntülerden de ümit kesilebilir.) Savcı hizmetçisine pazartesi için alış-veriş listesi bırakmış. Ön otopsi: “ölümünde başkasının müdahalesi yok.” Savcılık: “Nisman cinayet sonucu ölmedi.” Parmak izi? Sadece Nisman’ın. (6. Yardımcısının?)

Olay mahallinden çıkıyoruz...

YAPIŞ YAPIŞ...

18 Temmuz 1994 günü Buenos Aires’teki ‘İsrail Kültür Merkezi’ne büyük bir saldırı düzenleniyor. Tam 85 kişi ölüyor, 300 kişi yaralanıyor. Sorumlu İran ve Hizbullah gösteriliyor. İran eski cumhurbaşkanı Rafsancani ve eski savunma bakanı Vahidi yargılanmak üzere isteniyor...

2013 yılında Arjantin ve İran olayı birlikte araştırmaya karar veriyor, ‘Hakikatleri Araştırma Komisyonu’ kuruluyor. (7. ABD’nin İran’ı küresel düzene yeniden ve zımnen davet ettiği yıl.)

Savcı Nisman, Devlet Başkanı Cristina Fernández de Kirchner’in de aralarında bulunduğu yetkililerin, İran petrolünü Arjantin’e getirecek anlaşmanın bir parçası olarak, saldırının sorumlularını temize çıkarmak üzere İran ile işbirliği yaptıkları suçlamasını yöneltiyor. Kirchner’in yardımcılarının İranlı yetkililerle yaptıkları telefon konuşmalarının iki yıldır dinlendiğini, yine Kirchner’in, Arjantin Dışişleri Bakanı Hector Timerman’a İranlı şüphelilere dokunulmazlık sağlaması için talimat verdiğini ileri sürüyor. (9. Nisman’ın göreve atandığı yıl 2004. Göreve atayan ise şu anki Devlet Başkanı Christina Kirchner’in eşi, müteveffa başkan Nestor Kirchner. Dramatik. Arkasından iyice garip bir şey çıkarsa şaşırmam, öykü de aşk eksiktir.)

Devam... Nisman ek olarak Tahran’ı, son yıllarda Güney Amerika ülkelerinde terörü teşvik için istihbarat merkezleri kurmakla suçluyor. Nisman’ın bazı savcı ve istihbaratçıların da adlarını açıklaması bekleniyordu. Üstelik Arjantin istihbarat subayları ile İranlı yetkililer arasında geçen telefon konuşmaları da mevcut. (9. Bu cümleden sonra işin rengi iyice değişiyor; Arjantin istihbaratının en güçlü isimlerinden Jaime Stiusso, Kirchner’e muhalif. Nisman da Stiusso’ya yakın ve istihbarat içindeki Kirchner destekçileri tarafından hedef alınmış olabilir?)

İyice sersemletici bir bilgi paylaşalım; Devlet Başkanı Kirchner, savcının ölüm haberinin ardından Facebook sayfasından bir açıklama yayınladı. Savcının 12 Ocak’ta ailesiyle tatildeyken aniden ülkeye dönüp, küçük kızını Madrid’deki Barajas Havaalanı’nda tek başına bıraktığını belirtti.” (11.?)

Belli ki hikâyenin başındayız ve ‘kime yarar’ sorusu hızla küçük bir ülkeye dönebilir.

Not: Suud kralının hayatını kaybetmesine göre hazırlık zaten yapılıyordu. Şimdilik, “kral öldü yaşasın ‘yeni veliaht’ diyelim.

twitter.com/nedretersanel
#Buenos Aires
#Alberto Nisman
#Sergio Berni
9 yıl önce
Latin entrikası: Arjantin’in Yahudi savcısını kim vurdu?
Siyasette yumuşama: Mümkün mü?
Genç kimdir?
Başkan Erdoğan soykırım davasının müdahili olarak ABD’ye gidecek mi?
Özgürlüğün otoriterliği karşısında Filistin taraftarı öğrenciler
Gazze ışığında üniversitenin misyonu