|
Yeni Şafak: Tutarlılık ve bütünlük
Halide Edib, Mustafa Kemal'le aralarında geçen şu konuşmayı anılar kitabında naklediyor:

“-İzmir'i aldıktan sonra biraz dinlenirsiniz Paşam. Çok yoruldunuz.

-Dinlenmek mi? Yunanlardan sonra birbirimizle kavga edeceğiz, birbirimizi yiyeceğiz.

-Niçin? O kadar yapılacak iş var ki!

-Ya bana karşı çıkmış olan adamlar?

-Bu bir millet meclisinde tabii değil mi?

Burada gözleri tehlikeli surette parladı ve İkinci Grup'tan iki isim söyleyerek onların halk tarafından linç edilmeye layık olduklarını söyledi.

Ben bu sözleri ciddiye almadım (...) Biraz sonra yemek yerken: 'Bu mücadele bitince, durum sıkıntılı olacak. Başka heyecanlı bir iş bulmalıyız Hanımefendi' dedi. Bu sözler Mustafa Kemal Paşa'nın karakterinin anahtarıydı.”

Bu konuşma ve tespitler, Yeni Şafak'ın son yılların en önemli gazetecilik başarısı olan “Mustafa Kemal'in zehirlenmesi” ve “Paralel Yapı liderinin gerçek meşrebi, mesleği, kirli ilişkileri” konulu dosyalarını gereğince değerlendirmeye çalışırken benim için temel hareket noktası oldu.

Çünkü, birbirlerinden ayrı görünen iki dosya aslında bir bütünün parçalarıydı.

Söz konusu dosyalarda yer alan belgelerin tarihi açıdan kıymetini tarihçiler (“tarihçiler” derken, elbette tarih-şovmeni İlber Ortaylı'yı kastetmiyorum) daha iyi bilecek ve gereğince yorumlayacaklardır. Kendi bakış açıma göre o dosyalar Paralel Yapı ve onunla ittihat eden CHP'nin sorunlu siyasi ahlakının kodlarını çözen ve karanlık ilişkilerini yerli yerlince aydınlatan bir niteliğe sahiptir.

1923-1950 arasındaki dönemde, Attila İlhan'ın deyimiyle bir “Kurtlar Sofrası”nın kurulduğunu, kanıksanmış bir olumsuzlukla bildiğimizden, bu döneme ilişkin yeni söylenen, yazılan şeylere de sürpriz değeri yüklemeyiz.

Ancak Türkiye'de bu döneme ilişkin kahramanlık, fedakarlık mitleriyle, efsaneleriyle, aşırı güzellemelerle, benimsetilmiş ezberlerle büyütülmüş iki nesil var ki, bunlar için tarihi gerçeklerin aydınlatılması daima bir şok etkisi yaratır. Yeni Şafak'ın ikinci doyası da öncelikle bu manada onlar üzerinde gerçek bir şok etkisi yaratmıştır.

Dosyalardaki parça-bütün ilişkisine gelince:

Paralel Yapının CHP üzerinden kendisini açığa vurması, Deniz Baykal'ın istifasıyla sonuçlanan kaset komplosuyla birlikte başlamıştır.

Haşhaşilerin “İktidar grupların desteğiyle olur ve bu gruplar büyüklüklerine göre ondan pay almayı hak ederler. Biz en büyük grubuz ve en büyük payı almayı hakediyoruz” şeklindeki taleplerini dile getirmeye başlamaları, Gezi Eşkıya kalkışmasıyla aynı zamanlara denk gelmiştir ve yine dershanelerin kapatılmasına itirazları da doğrudan 17-25 Aralık darbe kalkışmasına bağlanmıştır.

Dolayısıyla bunları dile getirirken aslında söylediğimiz şey, malum sorunlu siyasi ahlaka ait ilişkiler ve işleyişlerdeki bütünlüktür.

Bir siyasal parti ki, varlığını iktidar hırsıyla suikastler, zehirlemeler, ayak kaydırmalar, adam harcamalar, hizip savaşları... üzerine kurmuştur.

Bir Paralel Yapı ki, varlığını din istismarı, sahtekarlık, İlluminati mensubiyetiyle ülke düşmanlarının çıkarlarına hizmet, kafirleri dost edinerek millete ihanet etmek... üzerine kurmuştur.

Yeni Şafak dosyaları ilk bakışta birbirlerinden ayrı gibi görünen bu iki durumu doğru bir şekilde birleştirmiştir.

Buna göre “uzaktaki kara çukur”la, yakındaki komplocu özde aynı, eylemde müşterektir.

1923-1950 döneminde inşa edilen sorunlu siyasi ahlak ile ittihatlar ve ittifaklar yoluyla CHP üzerinden yürütülen Paralel faaliyetler bir merkezde ve tek bir amaçta toplanmaktadır: Ne pahasına olursa olsun iktidarı ele geçirmek!

Burada, “Deniz Baykal kompoya kurban gitti” derken onu savunmadığımız ve övmediğimiz gibi, “Mustafa Kemal zehirlendi” derken de yine onu övmüş, savunmuş, temize havale etmiş olmuyoruz. Her iki hususta da sadece CHP'nin mayasına dair isabetli bir tespit yapmış oluyoruz.

Öte yandan “uzaktaki kara çukur gerçekte budur” derken de aslında yakındaki komplocunun kökenden şerli kabiliyetine, olumsuz eylemlerine göndermede bulunuyoruz.

Geriye ise Yeni Şafak'ın tutarlılığını, olgu ve olaylarda bütünü görme ve gösterebilme başarısını vurgulamak kalıyor.

twitter.com/OmerLekesiz
#Halide Edib
#Mustafa Kemal
#chp
9 yıl önce
Yeni Şafak: Tutarlılık ve bütünlük
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı
Genişletilmiş teröristan projesi böyle çöktü
İsrail’le ticaret ve Deutsche Welle