|
At ve binicisi

Bir Çin bilgesinin naklettiği hikmete kulak verelim:

Bilge Han Yü diyor ki: Ancak Bo-lo gibi bir binicilik ustası olduğu vakit bin fersah koşan atlar da olur. Aslında bin fersah koşan atlar her zaman vardır, ama her zaman bir Bo-lo bulunmaz. Onun içindir ki güzel atlar, köle tabiatlı insanların elinde bozulmakta, ahırlarda ölmektedir; bunlar, meziyetlerine uygun ünü bir türlü kazanamamaktadır. Bin fersah koşan at çok da yer; bir kere yemeğe koyuldu mu, bir batman arpa yer. Fakat hayvana yemini verenler, bin fersah koşabileceğini bilip ona göre beslemezler. Bu durumda, bin fersahı aşmak yetisine sahip bir at doyasıya yemezse, kuvveti yetmez, güzelliği göze görünmez. Hatta böyle bir hayvan, alelâde atlar gibi bile değildir. Böyle olunca bin fersah koşmasını beklemek doğru olur mu? Ona doğru usulde gem vurma, doyacak kadar yem verme, söylediklerine kulak verme, sonra da eline bir kırbaç al, hayvanın önüne geç ve: “Artık iyi at kalmadı” de… Bu olur mu?

Sözün burasında bilge Han Yü’yü sıkıntı basıyor ve: ”Off, diye iç geçiriyor o sıkıntıyla, gerçekten iyi at mı kalmadı, yoksa attan anlayan mı kalmadı?” (Çin Denemeleri, MEB yayınları).

Bu sorunun cevabını acaba kimden beklememiz gerekiyor: attan mı, jokeyden mi, seyisten mi, tribündeki seyirciden mi? Kimden?

“Hal sâridir” derdi eskiler. Komşumuzun üzüntüsü, sevinci, cömertliği, nekesliği bize de bulaşır. Geniş görüşlülerin ufku da bulaşıcıdır.

Ülke yöneticilerinin durumu da öyle: onların ufku da halka yansır.

Dizgini elinde tutanlar, atlarını ufukların sonsuzluğuna doğru koşturmaya başlamışsa, onu izleyenler de hızlarını ona göre ayarlamaya çalışır. Atlar, ufkun sonsuzluğuna doğru koşturulur.

Böyle olunca insanlar, dar sınırları ve dar ufukları kendine yediremez olur. Kısır, kışır, dar ufuklu, entrikacı, dolapçı, uğursuz, bereketsiz, dönek, münafık, fitne, fesat, fırıldak, gerzek tipleri kendi bataklıklarında kendi halleriyle baş başa bırakırlar. Bir yandan da, “temiz eller”e sahip olmanın güveniyle, ülkenin geleceğinde, görünmeyen temiz elleriyle, batağı kurutmaya çaba gösterirler.

Onlar, ortalarda görünmeden bereket hâsıl eder. Nankörlüğe aldırmadan kendi hasbî hasılasını durmadan çoğaltırlar. Onlar, yani bizim insanımız...

At eşiniyor ve binicisini bekliyor. Binici geldiği anda o, bin fersah koşmaya hazır görünüyor…

#Bilge Han
#insan
#toplum
9 yıl önce
At ve binicisi
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı
Genişletilmiş teröristan projesi böyle çöktü
İsrail’le ticaret ve Deutsche Welle