|
Sezai Karakoç’a yapılan büyük saygısızlık
Ne yaparsanız yapın; isterseniz
sağcıyla sağcı solcuyla solcu, Kürt'le Kürt Türk'le Türk, dinliyle dinli dinsizle dinsiz, Müslümanla Müslüman Yahudi'yle
Yahudi olun.

Bütün bu “olmayışlarınıza” da ister “hoşgörü”, ister “diyalog” deyin.

Dün “toplama kampına” götürürcesine kelepçeleyip sıraya dizdiğiniz belediye başkanlarını, bugün canınız isterse arka kapılardan girip ziyaret edin.

Türkiye aleyhine lobi faaliyetleri için şeytanla bile pazarlığa oturun isterseniz.

Bütün bir yeryüzündeki mağdur ve mazlumların umut ışığı olan Türkiye'yi
teröre destek veren ülkeymiş gibi göstermek için istediğiniz kumpası kurun,
kurduklarınızı da matine- suare köpürtün.

Hülasa, dilediğiniz kadar kendinizi iptizale uğratın.

Lakin…

Sezai Karakoç'a
dokunmayın!

Her güne uyandığımda iyi ki bu Şehr-i İstanbul'da o yaşıyor diyorum. Ve, onun yaşadığı şehirde yaşadığım için gurur duyuyorum.

Sezai Karakoç'u kirli emelleriniz için çarpıtmaya kalkışmayın!

Hiç kimseden hiçbir şey istemeyen, dünyanıza, dünyalıklarınıza dönüp bakmayan, televizyonlarınıza gazetelerinize tenezzül etmeyen Doğu'nun bu en büyük dava adamına saygısızlık yapmayın.

Sezai Abinin bir partisi var; Yüce Diriliş Partisi. Bir davası var; 60 yıldır hiç eğilmeden bükülmeden, hiçbir zaman taviz vermeden savunduğu.

Yalan yanlış haberlerinizle Sezai Karakoç'u incitmeyin!

Onu incitmek bu şehrin surlarını, camilerini, çeşmelerini, çınar ağaçlarını, güvercinlerini, kitabelerini, “mezarlardan da yükselen baharlarını” incitmek gibidir.

Türkiye Cumhuriyetinin seçilmiş cumhurbaşkanına hakaret ediyor, “Yezid, Firavun…” diyorsunuz.

Hadi diyelim “
inlerinize
” giriyor da ondan böyle terbiyesizlik yapıyorsunuz.

Peki Sezai Karakoç'tan ne istiyorsunuz?

Dumanlı Ekrem'in
Zaman gazetesi
geçen gün şöyle bir haber yayımladı: “Yüce
Diriliş Partisi Genel Başkanı şair ve yazar Sezai Karakoç, AKP'nin uzun süreli halk desteğine
rağmen temel meselelerde elle tutulur bir ilerleme kaydetmediğini belirtirken dış politikanın da başarısız olduğunu kaydetti. Karakoç, 'İslam dünyası ile gelinen nokta fecaattır. Türkiye'nin geleceği karanlık ve diğer ülkelerle çatışma tehlikesiyle karşı karşıya.' dedi…”

Sezai Karakoç, AK Parti'yi eleştirmişmiş.

Yeni bir şey mi bu?

Kaldı ki bir partinin genel başkanı olarak eleştirecek tabi. Kimi eleştirilerini de, siz AK Parti'ye toz kondurmadığınız yıllarda, bu köşecikte iktibas etmiştim.

Çarpıtarak haberleştirdiğiniz söz konusu yazısında muhalefet partilerini de eleştiriyor, neden o kısmı yok sayıyor, adeta sansürlüyorsunuz.

Ayıp değil mi?

Sezai Karakoç
üstadımız, 30 Mayıs 2015 tarihinde Yüce Diriliş Partisi'nde yaptığı konuşmada (yucedirilis.org.tr'den isteyen tamamını dinleyebilir) bu saygısızlığınıza bakın nasıl veryansın etti: “Türkiye'nin geleceği için şu anda bir umut olup olmadığını değerlendirdim ve umut yolunu da kendimce gösterdim. Şimdi böyle bir yazıyı, altmış yıldır yayın yapmış herkesin tanıması gereken bir kişinin bu yazısını, bir gazete aldığı zaman ne yapması lazım? Önce özetlemesi lazım (…)
Halbuki ne yapmış (…) iktidarı eleştirdiğim kısmı almış, onu da kendinden kelimeler de ekleyerek, 'fecaat' kelimesi yok benim yazımda. Öyle bir kelime yok ve sadece hükümetin eleştirisi de yok, muhalefetin eleştirisi de var. Türkiye'nin durumu da var, yol da gösterilmiş, ama bunu alıp işte sadece hükümete yönelmiş bir eleştiri olarak kendinden de kelimeler ekleyerek ('geleceğimiz karanlık', 'fecaat' ) yansıtmışlar (…) Peki muhalefet? Türkiye'nin durumu? Hiçbiri yok (…)
Yazdığımız bir şeyi doğru dürüst yansıtır sonra tümünü eleştirirsin, ona bir şey diyemem, ama önce doğru yansıt (…) Basın ahlakı falan, o zaten yok. Onu bıraktım ben. Ben normal ahlaktan bahsediyorum. Bir Müslümanın ahlakına yakışmaz bu…”

AK Parti'ye duyduğunuz kin ve nefrete meze yapmak için
Sezai Karakoç'un
sözlerini de çarpıttınız ya iflah olmazsınız.

Sahi bu “çarpıtma ahlakını” nerden öğrendiniz,
Aydın Doğan'dan
mı?

Hürriyet gazetesi bir süre önce “Yüzde 52 ile seçilen Cumhurbaşkanına idam” şeklindeki spotlarına gelen tepkiler üzerine savunma gereği duymuş, “Sayın Cumhurbaşkanına Sesleniyoruz” başlığı altında, “Üstat Necip Fazıl'ın dediği gibi bizi 'Öz yurdumuzda garip, öz vatanımızda parya' mı yapmak istiyorsunuz?” ifadesine yer vermişti.

Necip Fazıl
üstadımızın oğlu
Mehmet Kısakürek
de twitter hesabından şöyle demişti: “Hürriyet'in haysiyetsizliğine bakınız! Can düşmanı Üstadı- hem de CB'na karşı nasıl da kullanıyor!!!”

Bu ahlakı Aydın Doğan'dan mı öğrendiniz diye sordum ama tam tersi de olabilir.

Belki de mahut ahlakı Aydın Doğan sizden kapmıştır, kim bilir!

NOT
: “İkinci Yarı Başlıyor” spotu başta olmak üzere
AK Parti
reklamlarını kim yapıyor doğrusu çok merak ediyorum.
#Sezai Karakoç
#doğan metyası
#paralel medya
9 years ago
Sezai Karakoç’a yapılan büyük saygısızlık
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı
Genişletilmiş teröristan projesi böyle çöktü
İsrail’le ticaret ve Deutsche Welle