|
Neden Şimdi?

İsrail’in Gazze’deki soykırımının başlamasından sonra 6 aydan uzun bir süre geçti. Her birinin ayrı bir hikayesi olan, sadece birer rakam olmayan bebek, çocuk, kadın ve erkekler vahşice katledildi. Bu katliam devam ederken İsrail’in uyguladığı şiddete, acımasızlığa karşı çıkan sanat dünyasından insanlar bu süre zarfında acımasızca dışlandı, katliamın boyutları büyüdükçe itirazlar yükseldi. Sonra ne oldu nasıl olduysa birden bire Amerika’daki üniversite kampüslerinden eylem haberleri gelmeye başladı. Aradan bu kadar zaman geçmişken bu hareketlerin öncüllerini üniversitelerde görmemişken birden bire bu eylemlerin başlamasına şüpheyle yaklaşıyorum. Amerikan polisi bir çok eyalette bu eylemleri ürkütücü derecede şiddet uygulayarak bastırmaya çalıştı. Kimi akademisyenlerin üniversitelerle ilişiği kesildi. Türkiye’den de bir çok üniversite Amerikan polisinin uyguladığı bu şiddete karşı çıktıklarına dair peş peşe bildiriler yayınlandı. İşin garip tarafı ülkemizdeki üniversitelerin bir kısmı Amerikan üniversitelerinde, İsrail’in Gazze’de uyguladığı soykırıma karşı çıkanlara Amerikan polisinin muamelesini kınayan açıklamalar yaparken İsrail’in Gazze’de yaptığı soykırımla alakalı hiçbir açıklama yapmadı, bildiri yayınlamadı. İşte burada insanın ister istemez kafası karışıyor, derdin üzüm yemek mi bağcıyı dövmek mi olduğunu anlamakta zorluk çekiyorum.

Sanat olarak fotoğraf

Günümüzde hepimiz ellerimizdeki akıllı telefonlar, onların içinde yer alan programlar sayesinde birer fotoğraf sanatçısı sayılabiliriz. Sanatın bir biçimi olarak fotoğraf ise çok daha profesyonel yaklaşım gerektiriyor. Araştırmalar şunu gösteriyor, akıllı telefonların yaygınlaşmasıyla birlikte fotoğraf sanatına olan ilgi arttı. Şunu da akılda tutmak lazım akıllı telefonların yaygınlaşması fotoğraf makinelerinde kullanılan teknolojilerin gelişmesiyle de doğrudan ilintili. Geçtiğimiz günlerde Arter’de dünyanın önde gelen fotoğraf yarışmalarından biri olan Prix Picket’nin sergisi açıldı. Her yıl farklı bir tema belirlenerek verilen bu ödülün 10.su düzenleniyor. Bu yılın tema’sı İnsan.

Sergide yarışmada finale kalan 12 fotoğraf sanatçısının bu tema kapsamında yaptığı fotoğraflar sergileniyor.

İran’dan Hoda Afshar, Ukrayna’dan Gera Artemova, İzlanda’dan Ragnar Axelsson, İtalya’dan Alessandro Cinque, İngiltere’den Siân Davey, Hindistan’dan Gauri Gill, Polonya’dan Michał Łuczak, Meksika’dan Yael Martínez, Amerika’dan Richard Renaldi, Kolombiya’dan Federico Ríos Escobar, Bulgaristan’dan Vanessa Winship ve Fransa’dan Vasantha Yogananthan sergide eserleriyle yer ala sanatçılar.

Ben en çok İzlandalı sanatçı Ragnar Axelsson’un yaklaşık 40 yıldır kutup bölgesindeki doğal hayatın değişimi, burada yaşayan insanların bundan dolayı etkilenmesini takip ederken oluşturduğu portfolyoyu beğendiğimi söyleyebilirim.

Federico Ris Escobar’ın, Kolombiya-Panama arasınsa yer alan Darien Geçidi’nden insanların büyük zorluklara yasadışı yollardan ülke değiştirmeye çalışmalarının macerasını takip ettiği seri de benim için dikkate değer.

Dünyanın farklı şehirlerini dolaşan sergi 27 Temmuz’a kadar açık. Fotoğraf sanatına ilgi duyan herkesin tavsiye etmesi gerektiğini düşünüyorum.

#İsrail
#Gazze
#Sanat
#Aktüel
#Samed Karagöz
14 gün önce
Neden Şimdi?
‘Mutlaka döneceğiz’ ya da Nekbe’dir yaramızın adı
O güne geri dönmek
‘İletişim aklı’
Bir sen bir ben bir de aile
Deprem gerçeği, ekonomi güvenliği ve TOBB Genel Kurulu’ndan yansıyanlar