|
Ekrandaki ‘gizli okul’ mafya dizileri- 2

Şeref Meselesi’nde Yiğit intikam uğruna, hayatının arka bahçesinde mahalleden arkadaşlarıyla itaat, bağlılık, sessizlik yemini ederek merdivenleri hızla tırmanıp, geniş mafya ailesinin üyesi olmaya çabalarken; Poyraz Karayel köstebek olarak dahil olduğu mafya ailesinde geleceği parlak, babanın halefi olmaya en güçlü aday olarak selamladı seyirciyi.

Poyraz Karayel’de dört baba figürü var; tutunamayanların temsilcisi Poyraz, kendi çocukları haricinde herkesin babası Bahri, kızından gayri herkese acımasız Zafer, gaddarlıkta sınır tanımayan genel yayın yönetmeni Ünsal.

Diziye ismini veren Poyraz Karayel anne babasını erken yaşta kaybetmiş, Oğuz Atay’a düşkünlüğü, yaptığı göndermelerle altı çizildiği üzere bir tutunamayan. Mümtaz amirinin kurduğu tuzakla rüşvetle suçlanmış, hapis cezası alması meslekten atılması yetmezmiş gibi, oğlunun velayetini de kayınpederine kaptırmış bir tutunamayan. Umursamaz, serseri görünümlü, derinine inildiğinde yaralı duygulu bir genç adam. Hikayenin tam ortasında ikamet ediyor. Mümtaz’ın teşviki ve tahrikiyle İstanbul’un en ünlü babası Bahri Umman’ın kirli ilişkiler ağını ortaya çıkarmak için peşindeyken; hayatını kurtarması, uzaktan izlediği mafyanın tam ortasına düşürdü Poyraz’ı. Bahri Umman’ın en güvendiği adamı, işe yaramaz oğlu Sadrettin’in yerine halefi olacağını ima edecek kadar yakınına düşürdü.

Hikaye Poyraz Karayel’in mafyayla imtihanı olacakken; aşksız, tesadüfsüz yerli dizi mi olur sorusuna hayır cevabını verircesine Bahri Umman’ın kızı Ayşegül’le kesişti yolları. Annesinin ve kardeşinin ölümünden babasını sorumlu tutan Ayşegül, babasıyla mesafeli, mafyadan uzak durmaya çalışan, kendi yolunda ilerleyen bir doktor. Biraz tesadüf biraz ilişkiler ağının karışık olması yetmez karmakarışık olmalı düşüncesinin ürünü olarak; yağmurdan kaçarken doluya tutuldu, mafya babasından uzak durmaya çalışırken geleceğin mafya babası Poyraz’a aşık oldu.

Bahri Umman; psikopat oğlu Sadrettin’in yanında, sokaktan kurtardığı, verdiği yeni hayatla derin bir sevgi ve sadakat bağı oluşturduğu avukat Sema, Taşkafa, Zülfikar ve Seferle tipik bir mafya ailesinin babası. Dördünün ortak özelliği baba diye hitap ettikleri Bahri’yi sorgulamadan sevmeleri ve ölümüne sadık olmaları. Hatırı sayılır bir mafya babası Bahri Umman. Diğer babalar uyuşturucu işine girmek istiyor ama oğlunu uyuşturucuya kurban veren Bahri Umman erdemli bir mafya babası olarak benim uyuşturucuyla işim olmaz kimsenin yapmasına da müsaade etmem diyerek resti çekiyor. The Gadfather’in Carlionesi de uyuşturucuya karşı idi ama polis siyaset yargı ile kurduğu kirli ilişkiler ağıyla yürütürdü işini. Kızına düşkün dünya bir yana Ayşegül bir yana yaklaşımındaki Bahri Umman’ın emniyetteki rahat tavırları dışında henüz ne işle iştigal ettiğini bilmiyoruz. Tefecilik yaptığını para verdiği birinin uyuşturucu işine girmesine hiddetlenip adamın canını almasından anladık. Uyuşturucu haricindeki diğer illegal işler –cinayet dahil- gayet normalmiş gibi bir havada yazılan senaryoda Bahri Umman kızı Ayşegül’e duyduğu sevgi ile aklanıyor. Kızını bu kadar seven baba kötü birisi olamaz imajı veriliyor. Söz konusu mafya olduğunda evlatlar özellikle de kız evlatlar bu imajı vermenin en güçlü argümanı. Nitekim uyuşturucu işine girmeyi kafaya takan, Bahri Umman’ı ikna etmek için Sadrettin üzerine oynayan, yemeğe davet ettiği misafirini zehirlemekten büyük haz duyan Zafer; kalp yetmezliğinden muzdarip, makineye bağlı hayata tutunmaya çalışan kızına düşkünlüğü ile göze çarpıyor. Kızına karşı ne kadar şefkatli ne kadar merhametli ise diğer insanlara karşı o kadar acımasız.

Bahri Umman ailesinde Sadrettin şiddete eğilimli biyolojik oğlu temsil ediyor. Polis ve devlet otoritesine karşı, küresel ısınmadan sevgililer gününe kapitalizm karşıtı fikirleri ile dikkat çeken Zülfikar, ailenin en mantıklısı görünümündeki Sefer, kişiliğine dair lakabından başka bilgimiz olmayan Taşkafa ve Bahri Umman’ın sağ kolu hızlı çözümler üretmesiyle dikkat çeken avukat Sema. Öylesine bir bağlılık var ki aralarında birisi adam öldürdüğünde diğerleri suçluluk korku kaygı hissetmeden yardıma koşuyor. Halı sahada maç yaparken Sadrettin’den gelen telefonla bir anda eşofmanlarıyla kendilerini ormanda bulan üçlü, adamlardan birinin yaşadığını fark edince kurtarmak yerine öldürücü darbeyi vurmaktan çekinmedi. Ne de olsa onlar aynı ailenin üyesi, içlerinden birinin ihtiyacı olcuğunda yardım etmeli, suç mahallini temizlemeli, kamera kayıtlarını elde etmeli, cesetleri gömmeli ve sonuna kadar sessizlik yeminine sadık kalmalılar. Mafyada aile dışındakiler sayıdan ibaret, bireysel hayat yok, her şey ailenin iyiliği ve birlikteliği için!

#şeref meselesi
#televizyon
#dizi
9 yıl önce
Ekrandaki ‘gizli okul’ mafya dizileri- 2
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı
Genişletilmiş teröristan projesi böyle çöktü
İsrail’le ticaret ve Deutsche Welle