On yıl sonra komadan çıkan bir kadının değişen hayatı üzerine kurgulanan Annem Uyurken; tüm yükü Hümeyra’nın oyunculuğunun üstüne yıkmasının yanında, toplumsal hayatta yaşanan değişimleri görmezden gelince, inandırıcılık engeline takılmış ve ömrü kısa olmuştu. Şimdilerde ekranda komadan çıkan bir başka kadının, İclal’in hikayesi var; Asla Vazgeçmem! Ama ana konu İclal’in komadan uyanması, geçen zamanda neler yaşandığı değil, toplumsal hayatta yaşanan değişimler hiç değil! Kocası Yiğit ile Nur arasında filizlenen büyük aşkın önünde engel olsun, aşkı imkansızlaştırsın diye gerek duyulmuş İclal’in koma hikayesine.
Teyzesinin komplosu, miras bölünmesin kararı neticesi teyze kızı İclal’le evlenen Yiğit, karısına boşanma kararını söylediği anda kaza yapar. Kendisi kurtulur ama boşanmayı düşündüğü eşi komaya girer. 3 yıl boyunca Mert’e annesinin cennette olduğu bir gün geleceği söylenir. Mert okulda alay konusu olur, arkadaşları annesinin cennetten geleceğini bekleyen çocuğa biraz bebek biraz aptal muamelesi yapar. Çocuktan gerçek neden gizlenmiş mantıklı bir açıklaması yok! Ölüm algısı yerle bir edilen, gece yarıları ağaç tepelerine çıkarak gökyüzüne yakın olduğu noktada annesi tarafından görüleceğine inanan Mert’in yaşadığı çiftlik evi, herkesin anormal olduğu, şehir dışında, toplumdan ve insanlardan yalıtılmış bir mekan. Oğlu için yapmayacağı şey yoktur denilen baba her an gergin, çocuğa olur olmaz bağıran bir baba. Anneanne Aytül tam bir dengesiz, kadının damarlarında kan değil, şiddet akıyor. Büyük yeğeninin karısı Nazan’ı dediklerini yapmadı diye sıcak kahveyle haşlamaktan, Nur’u tekme tokat dövmeye kadar fiziksel şiddetin her türlüsü mevcut, sözel şiddetten bahsetmeye bile gerek yok! Ana fikir kadına şiddete hayır olunca teyzenin şiddetli halleri parantez içine alınıyor, kahyanın karısına uyguladığı şiddete ise katiyetle karşı senaristlerimiz!
Karakter tanımlamasında hırçın, öfkeli, kibirli olduğu yazan, sıfırdan zirveye çıktığının altı özellikle çizilen Yiğit, müştemilata misafir olarak gelen Nur’a ilk görüşte aşık olur. Nur minibüsten yanlış yerde iner, iki adamın tacizine uğrar, Yiğit kurtarır, Nur yaşadıklarının Yiğit’in kumpası olduğunu düşünür, arabasına binmeyi reddeder. Yiğit atının terkisine atar gibi Nur’u üstü açık arabasına atar, çiftliğe götürür. Her saniyesi gereksiz, gereksiz olduğu kadar da şiddet yüklü sahneler geçidi! Aynı hikayeleri allayıp pullayıp yeni dizi adı altında sunan senaristler, ilham perisinden en büyük darbeyi ilk bölümü yazarken yiyorlar; sıfır yaratıcılık, bolca zorlama eşliğinde.
Aynı çiftlikte çatışmayla başlayan tanışıklığın aşka dönüşmesi dizi evrenine göre bile çok kısa sürdü Asla Vazgeçmem’de. Yiğit zinhar boşanmasına karşı çıkan teyzesini tongaya bastırarak vekaletnameyi imzalattırdı, gizlice boşandı, yıldırım nikahıyla Nur'la evlendi. Komadan uyanmak için Yiğit’in evlenmesini bekleyen İclal gözlerini açtı, müjdeli haber bomba misali düştü evin içine.
Üç yıl komada kalmış olan İclal hafıza kaybıyla uyandı. Yiğit’in boşanma kararını duyduğu an ölürüm de boşanmam diyen İclal’in hafızası Yiğit’le evlendiği günde donmuştu. Dolayısıyla çocuğunu hatırlayamadı, hatırlamamakla da kalmadı tahammül edemedi çocuğuna. Sıklıkla sinir krizi geçirdiği için boşanmış olduğu gerçeği söylenmedi, kadın kocasının yeni eşini çocuğunun bakıcısı olarak tanıdı.
Tipik bir Türk dizisi var karşımızda. Üç yıl komada geçen zaman, yıldırım aşkı, cennetten gelecek anneyi bekleyen çocuk, hepsi masal hükmünde. Yiğit’ten asla vazgeçmem diyen eski eş İclal, senden asla vazgeçmem Nur diyen Yiğit, hikayeye sonradan dahil olan ilk görüşte Nur’a vurulan dayı, o benim Allah katında helalim diyerek Adana dolaylarından çıkıp gelen eski yavuklu. Nur üç erkeğin aşkı arasında kalır da Yiğit’in başı kel mi? Değil tabii. Eski eş yeni eşin yanında kahyanın kızı Nur’un kuzeni Elmas da Yiğit’e sevdalıdır. Yiğit tarafından aşkına karşılık göreceği günü beklerken zamanını boşa harcamak istemez, Yiğit’in başarıları karşısında ezilen abisi Cahit’le gönlünü hoş eder. Esas kıza aşık üç erkek, esas oğlana aşık üç kadın kontenjanı tamamlandığına göre gelsin olaylar, entrikalar.
Her dizide olduğu gibi onurlu gururlu ahlaklı kül kedisinin karşısında onursuz gurursuz ahlaki profili düşük birden fazla kadın var. Elmas’ın yanında, ben bu çiftliğe gelin geldim senin (kocası Cahit’e hitaben) üç kuruşluk genel müdürlük maaşına değil, apartman katlarına düştü dedirtmem kendime diyen Nazan, her bölüm çıkarları gereği bir başkasıyla entrika anlaşması yaparak hikayeye zenginlik katıyor!
‘Çoklu çatışma tek mekan’ formülü gereği bütün karakterleri aynı evin içine tıkıştırıp geniş aile büyük aile hikayesi anlatıldığı iddia ediliyor; alt metin ise aksi yönde bir mesajla şekilleniyor: geniş aile tehlikeli bir oluşum, aynı evde yaşamak felaket demek!
