Reyting çıtası rakiplerine göre yüksek olan Kanal D, sezon başından bu yana üç dizinin yayınına son verdiği halde dizi kıyımı yapıyormuşçasına eleştiri oklarının hedefinde. Maliyeti yüksek diziyi, reklam pastasından istediği payı alamadığında hiç tereddüt etmeden bitiriyor. Yayından kaldırdığı her üç dizi de diğer kanallarda yayınlanmaya devam eden dizilere göre reytingi yüksek, sosyal medyada rağbet gören diziler.
Çok seyredilen kanal olma özelliğini yitirmek istemeyen Kanal D, izlenme oranını düşürmemek adına ilginç bir stratejiyle yönetiyor dizi trafiğini. Erken final yapan, bir anda ekrandan kaybolan diziler seyircide güvensizlik hissi oluştursa da; devam etmesi halinde tekrarlanan konu ve temaların etkisiyle ilk bölümlerde alınan reyting ilerleyen zamanlarda erimeye başlıyor. Bu durumu tespit eden Kanal D, seyircide güven bunalımı yaşatma riskini göze alarak çekiyor ipini dizilerin. Bitenin yerine hazırda bekletilen yeni bir dizi var ve o diziyi seyretmek için hazırda bekleyen bir kitle var diye düşünüyor. Dizilerin yayından kaldırılma stratejisini PR hanesine yazdırmayı başardığı ekim ayı izlenme oranlarında görülüyor. Diğer kanallar da üç beş bölüm sonra dizileri yayından kaldırıyor ama reytingi düşük olduğu için o kadar ses getirmiyor.
Sadece kanalların değil yapımcıların da kendine has stratejileri mevcut. Dizisi maliyeti karşılayacak reytingi alamadığında, kanaldan birkaç bölüm talep ederek hikayeyi hızlandıranlar, sezon sonunda yaşanması planlanan ‘kırılmayı’ öne çekerek reyting hamlesi deneyenler olduğu gibi; hüzünlü bir twitle sosyal medyada rüzgar oluşturanlar da var. En son Urfalıyam Ezelden cephesinden geldi ani bir final ve peşi sıra taze bir başlangıç haberi.
Hızlı bir başlangıç yaptı Urfalıyam Ezelden ama performansını yükseltmesi beklenirken düşüşe geçmesi Kanal D’nin diziden vazgeçmesine sebep oldu. Yapımcı Faruk Turgut’un ‘bazen çabanız yaşatmaya yetmiyor .Urfalıyam Ezelden 5.bölüm itibariyle bitmiştir’ twiti, İbrahim Tatlıses başta olmak üzere izleyiciden tepki topladı. Bitiş kararını dumanı üstünde twitere servis etmenin bir strateji olduğu birkaç gün içinde anlaşıldı. Yeni kanal arayışına giren yapımcı, sosyal medya rüzgarını arkasına alarak Star TV ile anlaştığını duyurdu ve çekimler tekrar başladı. Geçen yıl Benim Hala Umudum Var ve Dila Hanım da aynı taktik ile kanal değiştirmişti. Dila Hanım final yapıyor/devam ediyor haberleri arasında devam etti yayına.
Kanalların projelere hangi kriterlere bakarak onay verdikleri anlaşılamamakla birlikte bitirme kararının kriteri çok net. Gelir maliyeti karşılamıyorsa kanal o diziyi/ programı bir kambur gibi sırtında taşımak istemiyor. Maliyet reyting denklemi üç aşağı beş yukarı belliyken ne kadar reyting alacağını öngörememeleri ilginç. Aynı dizinin diğer kanalla daha düşük fiyatla anlaştığını öğrendiklerinde ne düşünüyorlardır mesela?
Başarıyı herkes hanesine yazıyor da başarısızlık mevzu bahis olduğunda kimse üzerine alınmıyor. Yapımcı kendini geliştirmeyen oyuncusunu suçlayabiliyor. Senarist dizimiz gayet başarılıydı ama yayın günü yanlıştı savunma mekanizmasının arkasına gizlenmeyi tercih ediyor. Çünkü önemli olan başarısızlığın gerçek sebebini tespit etmek değil kayıtlara geçen ifadeler aracılığıyla imajı kurtarmak.
En son Gani Müjde’nin röportajında okudum Sil Baştan’la ilgili ‘günü yanlıştı’ ifadesini. Gani Müjde hedef kitlesinin 12-19 yaş arası gençler olduğunu söyleyedursun Star TV yayın saatini gece yarısına öteleyerek listede üst sıralara çıkma gayretinde. Dizilerin kim için yazıldıklarını, hedef kitlelerinin kim olduğunu bilmeleri önemli. Ama iyi dizi hedef kitlesi dışındakilere de kendini izletebilen dizidir. Kaldı ki Sil Baştan başlangıç hikayesi mantık dışı olsa da, 40’lı yaşlarda liseye geri dönülmek zorunda olsa ne olur sorusundan yola çıkan, hedef kitlesi liseli gençlerden ziyada orta yaşlılar olan bir diziydi. Proje hedef kitlesini yanlış tespit edince, öyküleme tespit edilen hedef kitlesine göre yazılınca, asıl hedef kitlesi orta yaşlıları yakalaması mümkün olmadı.
İlk bölümünü sonuna kadar seyredemediğim diziler arasında Sil Baştan. Geçen hafta 60 dakika olarak yayınlandığını fark edince, sürenin kısalması diziyi nasıl etkilemiş merakıyla izledim ama 120 dakika yazılıp çekilmiş, bölünerek 60 dakika yapılmış gibiydi. Star TV, 60 dakika dizi denedik seyirciden rağbet görmedi neticesine ulaşacaksa, 60 dakikadan kastın bu olmadığını, sürekli sürelerden şikayet eden biri olarak bir kez daha hatırlatmayı görev addederim.
#sema karabıyık yazıları
#yeni şafak köşe yazarları
#sil baştan
9 yıl önce
Strateji
Suriye’nin toprak bütünlüğü, istikrarı ve geleceği kimin sorunu?
Kara dinlilerle milletin savaşı
Bankacının kıdem tazminatı istifası
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
