|
Daha iyi bir dünya ve Taksim-Gezi...

Taksim-Tahrir benzerliği ancak sınırlı ölçüde doğrudur. Bu yakıştırmayı yapanlar genellikle Batı basını oldu. Aslında bu, oryantalist bir refleksle Taksim olaylarının Wall Street olaylarına daha fazla benzediğini görmek istememeleriyle alâkalıdır.

Wall Street eylemleri ile Gezi Parkı eylemleri süreçsel olarak neredeyse birbirinin kopyası gibi tecelli etti. Taksim Olayları da tıpkı Wall Street eylemleri gibi, bir gençlik hareketi olarak başladı. Yine tıpkı Wall Street olayları gibi önceleri medya tarafından görmezden gelindi. Yine tıpkı Wall Street olaylarında olduğu gibi sert bir müdahaleye uğradı. Bu onun sempati kazanmasına ve diğer şehirlerde de yayılmasına yol açtı. Bir süre sonra medya hareket ile ilgilenmeye başladı. İşçi sendikaları, STK, bir kısım beyaz yakalılar ve nihâyet celebrity dâhil oldu. Tepkiler de benzer gelişti. Demokratlar, tıpkı CHP gibi hareketten nemâlanmaya çalıştı. Cumhuriyetçiler ise başta senatör Eric Cantor gibiler olmak üzere karşıt mitingler düzenlemeye yöneldi. En sonunda hareket kendi savrulmasını yaşadı ve polis tarafından son bir hamleyle ezildi.

Süreçten içeriğe doğru gittikçe bu kez de benzemezlikler dikkat çekici olarak görülüyor. Wall Street eylemleri daha fazla "aşağıdakiler" ve "kaybetmişlerin" eylemi iken, Taksim Gezi bir beyaz yakalılar eylemi olarak başladı. Elbette ki her ikisi de bünyesinde çeşitli grupları barındırıyor. Ama tematik farklılıklar apaçık görülüyor. Wall Street eylemleri ile Taksim Gezi Parkı eylemleri arasındaki temel fark; ilkinin doğrudan kapitalizm karşıtlığı ekseninde "adâlet" sorununa vurgu yapması; ikincisinin ise "yaşam tarzı özgürlüğü" ve "çevre" meselelerini gündeme getirmesi. Bu taleplerden ilki doğrudan tüketim kapitalizmine desteği anlatıyor. (Onun için içindeki dostlarım alınmasın ama Anti-Kapitalist Müslümanların orada ne işi olduğunu anlayamadım). Tüketim kapitalizminin değişmez parametresi zâten "yaşam tarzlarının" nesneleştirilmesinden başka bir şey değildir. Öte yandan Taksim Gezi; Wall Street"ten farklı olarak sermâyeler arası bir savaşımın odağında gelişti. Wall Street eylemlerinde herhangi bir banka patronu gördünüz mü?

Gezi Parkı muhalefeti çok önemsediğim ve kutladığım barışçıllığına rağmen rüştünü ıspattan yoksun kalmıştır. Bunu da , muhalefeti küçümsemek, hattâ hor görmek adına söylemiyorum. Parkta filizlenen "light Paris Komünü" tecrübesi, en başta dokunulmazlık talepleri ile özgürleşme arasındaki bulanıklığı aşamadı. Üstelik bunu yüksek doz bir beden açılımıyla aleniyete taşıdı. Öte yandan twitter"da "hârikalar yaratan" zekâlar; Devrim Market açmak gibi zekâ yoksunu gösterilerde kendi kendisini tüketti. Nihâyet "celebrity"nin olur olmaz müdahaleleriyle magazinel bir savrulmaya uğradı. Haydi survivor diliyle söyleyelim; "ünlüler" kazandı, "ünsüzler" kaybetti.

Bütün bunlar neden mi oldu? Çünkü muhalif süreçlerin pek çoğunda görüldüğü üzere karşı çıkışını kendisini var eden süreçlere ve araçlara bağımlı kalmaktan kurtaramadı. Meselâ sosyal medya çalışan akademiklerin mal bulmuş Mağribî gibi sarılıp yere göğe koyamadıkları; ama aslında son derecede naif olan, her espride kendi eş anlı olarak parlatıp söndüren bir dili aşamadı. Bu yüzdendir ki neş"esi olmayan; zevk geliştiremeyen bir kalkınmacılığın karnavalımsı "catharsis"i oldu. (Haşmet Babaoğlu"nun kitlenin iç dünyâsını ince bir kalem işiyle anlattığı yazısı; "Kitle ve sen; ben o" başlıklı yazısı mutlaka okunmalı). Derin pozitivizmin gerdiği bir kütlenin açığa çıkmasıdır bu. Hepsi budur. Wallerstein Wall Street eylemleri için "fantastik başarı" deyimini kullanıyordu. Buradan da şimdilik sâdece Scylla ile Charybdis"in trajedisi çıkar; ne yeni bir Türkiye, ne de yeni bir dünyâ. Daha iyi bir dünyâ mümkün, ama yiyecek daha çok ekmek var…

11 yıl önce
Daha iyi bir dünya ve Taksim-Gezi...
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı
Genişletilmiş teröristan projesi böyle çöktü
İsrail’le ticaret ve Deutsche Welle