|
“Baskılar, BND ajanını yıldıramaz!”
DHKP-C'ye yönelik operasyonda Okmeydanı'nda enselenen BND ajanı Stephen Shah Kaczynski Emniyet'e götürülürken “Baskılar bizi yıldıramaz” diye Türkçe slogan atmış!

Sadece bu kare bile “kontra” terör örgütü DHKP-C'nin derin dış bağlantısını işaretlemeye yetiyor. Polonya asıllı Alman ajanı İngiliz pasaportu taşıyor. Özel misyonu icabı DHKP-C ile öyle hem dem olmuş ki, Türkçe replikleri bile “çok iyi çalışmış” hiç şaşırmıyor!

Türkiye'ye ilk girişini dokuz yıl önce yapan BND ajanı, birçok kez Almanya, Yunanistan, Belçika ve Türkiye'de DHKP-C'lilerin davalarına katılmış, mahkeme süreçlerini takip etmiş, örgütün konferanslarında da aktif olmuş bir isim…

DHKP-C'yi Avrupa'da himaye eden devletler mi, Almanya başı çekiyor:

Yunanistan ve Belçika da, bu konuda önde gelenlerden!

Almanya, İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana Amerika'nın güdümü altındadır. Derin Almanya'nın başında “Gizli Sömürge Valisi” konumunda bir “Amerikalı Baron” bulunuyor! Vaktiyle, BND'yi (Almanya Federal İstihbarat Servisi) inşa etmiş olan da CIA'dir.

BND ajanları, İçerideki Gladio'nun kontra örgütü DHKP-C'yi yönetiyor! Kasım 2009'da yani Deniz Baykal'a kaset operasyonundan birkaç ay önce CHP'li “malum isimlerle” ilginç yöntemlerle irtibata geçen de BND ajanlarıydı.

BND'nin bu olayda Türkiye'deki Derin Baronlar'la koordineli biçimde çalıştığı saptanmıştır.

Başka?

Savcımızın şehit edildiği terör saldırısını müteakip CHP'nin DHKP-C'nin “siyasi hamisi” olduğunu bir defa daha gözledik.

*

DHKP-C'nin yıllardır “devrimci” bayrak göstermesi örgütün “sinek kâğıdı” işlevinden dolayıdır!

İşte bu “sahte bayrak” DHKP-C'nin Türkiye'deki Gladio ile bağlantılı bir terör örgütü oluşunu maskelemeye yarıyor.

DHKP-C “Gladio'nun Piyonu” olarak Türkiye'de “KAOS” oluşturmak amacıyla 2012'den itibaren yeniden uyandırılmıştır. Gezi Kalkışması'ndaki başat rolü meydandadır.

*

1996'daki Özdemir Sabancı Suikastı'nın tetikçilerinden olan Mustafa Duyar, o cinayetlerden teslim oluncaya kadar sırasıyla Rodos, Selanik, Almanya ve Suriye'de dolaşmıştı.

“Bir gün Şam'da televizyon izlerken, İpekçi Suikastı ile ilgili bir belgesel, Duyar'ın dikkatini çekiyor, suikast silsilesi içinde yer alan “sağcı militan” Yalçın Özbey gözüne ilişiyor, çok şaşırıyor! Daha doğrusu gözlerine inanamıyor!”

Duyar'ın Şam'a gelmeden önce sığındığı ülke Almanya idi:

Almanya'da kaldığı eve “kendi evi imiş gibi girip çıkan” mı?

Yalçın Özbey'den başkası değildi.

Duyar, bütün bunları Afyon Cezaevi'nde Selçuk Parsadan'a anlatmıştı. Mustafa Duyar, 15 Şubat 1999 tarihinde cezaevinde öldürülmüştür. Sabancı Suikastı'ndaki bir başka tetikçi Fehriye Erdal'ı himaye eden devletin Belçika olduğunu da bu vesileyle bir kez daha hatırlıyoruz.

Fehriye Erdal adlı teröristi, Sabancı Center'a çaycı olarak yerleştiren Hüseyin Kocadağ mı, 3 Kasım 1996'da Susurluk'ta hurdahaş olan Mercedes'i kullanan Emniyetçi idi. Mercedes'le kamyonun çarpışması sonucunda ağır yaralanan Abdullah Çatlı olay yerine apar topar gelenlerden birisi tarafından boynu kırılmak suretiyle infaz edilmiştir!

Abdullah Çatlı, İpekçi Suikastı'nda organizatördü, bir başka deyişle Ağca'nın ve Özbey'in de amiri idi. Çatlı, Özdemir Sabancı Suikastı'nda da “görev almış” bir isimdir.

*

Şimdiye kadar İpekçi Suikastı'nın da Sabancı Cinayeti'nin de perde arkasına seyahat etmekten “ihtimamla kaçanlar, özellikle kaçınanlar” kimlerdir?

Bunların başında, “Doğan Medyası” geliyor. Bir başka deyişle “Özel Harp” Medyası'dır.

ABD, İsrail ve Almanya'nın menfaatleri doğrultusunda yayın yapan, Bağımsız Türkiye'ye karşı bu devletlerle birlikte mücadele veren bir yayın grubundan söz ediyoruz!

Aydın Doğan'a ait gazete ve televizyonların, geçtiğimiz hafta “DHKP-C'nin Medyası” gibi çalıştıklarına hep birlikte şahit olduk. Daha doğrusu, bir defa daha gördük!

Ayan beyan, terör örgütünün propagandasını yaptılar.

*

Doğan Holding mi, Almanya devletine pek yakındır. Aydın Doğan Angela Merkel'le kankadır. Doğan Medyası, Almanya'daki Yahudi orijinli “yayın devi” Axel Springer'le ortaktır.

Okmeydanı'nda yakalanan BND ajanıyla ilgili gerçekleri başta Hürriyet olmak üzere Doğan Medyası'nda göremezsiniz!

DHKP-C'ye eklemlenmiş BND ajanına “gözlerini fal taşı gibi” kapayan Ecnebi Hürriyet'ten söz ediyoruz!

“Hürriyet haberi buldu mu, çakar manşeti!” diyerek bizlere masal anlatmayı pek seven “kovboy” yazarın kulakları çınlasın!

Peki, Baronsal Hürriyet ne yapıyor? DHKP-C'nin yuvasında ele geçirilen BND ajanının “Ben casus değilim” şeklindeki komik savunmasını haberleştiriyor, olayın özünü yani ajanla ilgili bilgileri ve iddiaları saklıyor, aklınca “Enselenen BND ajanı” gerçeğinin üzerini örtmeye çabalıyor.

*

Bir an için olayın tersini düşünelim: Varsayalım, Almanya'da bir Türk istihbaratçısı yakalanmış olsaydı…

BND ajanını “kollayan” şu Ecnebi Hürriyet ne mi yapardı?

Hiç kuşkunuz olmasın, Alman medyasıyla birlikte Ankara'ya ateş açardı!
#Stephen Shah Kaczynski
#taner korkmaz
#köşe yazısı
il y a 9 ans
“Baskılar, BND ajanını yıldıramaz!”
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı
Genişletilmiş teröristan projesi böyle çöktü
İsrail’le ticaret ve Deutsche Welle