ABD’nin Ankara’daki eski büyükelçilerinden Marc Parris, “Uzatırsanız, Beyaz Saray’ın telefonları meşgul çalar” diye babalanmıştı! 12 Ocak 2003 tarihli Hürriyet gazetesinin manşetinde yer alan haberde, Ankara ve İstanbul’da Irak Harekâtı için nabız yoklayan Parris’in “Zaman kaybetmeden bizim yanımızda yer alın. Aksi halde ABD Türkiye’yi dikkate almayacaktır. Masaya gelmeye kalkarsanız sizi paltonuzla bekletirler” diye konuştuğundan bahsediliyordu!

ABD’nin 1997-2000 yılları arasındaki Ankara Büyükelçisi Parris, Türkiye’yi “Amerika’nın Sesi” Hürriyet üzerinden tehdit ediyordu. 1 Mart tezkeresinin TBMM’de reddedilmesiyle ABD nakavt oldu. Türkiye’nin yıldızı parladı. Parris’in kehanetleri de çöpe gitti.

*

Mehmet Ali Birand, Marc Parris’in muntazaman görüştüğü gazeteciler arasındaydı...

Hürriyet’te o manşetin atılmasından kısa bir süre önce, Marc Parris Birand’a “Türkiye’nin karar vermekte geciktiğini” söylemişti! Bu sufle üzerine, Birand bazı meslektaşlarına “Marc Parris’i bir dinleyin, bu adam bir şeyler söylüyor” diye telkinde bulunmuştu. Tezkerenin geçmesi için medyamızdaki “iliştirilmişler” de seferber edilmişti!

*

Emekli büyükelçi ve yazar Mahmut Dikerdem (1916-1993) Mehmet Ali Birand’ın dayısıdır. Barış Derneği Genel Başkanlığı yapmıştı. 1998’deki bir röportajda Birand için şöyle diyordu:

“Mehmet Ali yeğenimdir. Ancak aramız yoktur. Benim yedi göbek öteden akrabalarım bile devlet görevinden uzak tutuluyor. Buna mukabil Mehmet Ali’nin eşi Cemre, NATO’nun en mahrem bilgilerinin bulunduğu yerde çalıştı. ABD, demek ki Mehmet Ali’den çok emindir! Onun için rahatlıkla Amerika’nın adamı diye yazabilirsiniz!”

*

Ercüment Karacan’ın “üvey kızı” Cemre Birand, uzun süre Brüksel’deki NATO Karargâhı’nda çalışmış, NATO Genel Sekreteri’nin “sekreterliğini” yapmıştı. O dönemde, Mehmet Ali Birand Milliyet’in Brüksel temsilcisiydi. Abdi İpekçi’den sonra “kısa bir süre” Milliyet’i yönetti...

Cemre Birand’ın annesi Cemile Garan, Milliyet’in eski sahibi Ercüment Karacan’ın üçüncü eşiydi. Cemre Birand, Bülent Ecevit’le uzaktan akrabadır! 1979’da derin suikasta kurban giden Abdi İpekçi, dönemin başbakanı Ecevit’in en yakınındaki gazeteciydi. Mehmet Ali Birand’a daha gazeteci olmadan kol kanat geren mi, Vehbi Koç’tur. Birand, Vehbi Koç’un damadı İnan Kıraç’a çok yakın bir gazeteciydi.

*

Gayrımeşru Irak İşgali’nin önde gelen isimlerinden olan ABD eski Savunma Bakan Yardımcısı Paul Wolfowitz, “Rahmi Koç’la iftihar ediyoruz” diyen bir Neo-Con’dur.

Wolfowitz, 1 Mart 2003’te tezkerenin reddedilmesinden sonra Ankara’ya “Aydın Doğan’ın Posta’sı üzerinden” posta koymaya kalkışmıştı! Wolfowitz’in Türkiye ziyareti öncesinde Mehmet Ali Birand Washington’dan bildirmiş ve Posta “CONİ AFFETMİYOR” diye manşet atmıştı! 6 Mayıs 2003 tarihli Posta gazetesinin başlığı, “Sömürge Gazetesi” psikolojisiyle atılmıştı!

Aynı gün, Mehmet Ali Birand ile Cengiz Çandar ikilisi ‘yakın dostları’ Paul Wolfowitz’i CNN Türk ekranında konuk ettiler...

Wolfowitz, tezkerenin reddedilmesinden dolayı faturayı en başta TSK’ya çıkarmış, “Türk Ordusu kendisinden beklenen liderliği gösteremedi” demişti!

Birand, 19 Mayıs 2003 tarihli Radikal gazetesinde Neşe Düzel’in sorularını cevaplarken “ABD en çok askerlere kızgın!” diyordu! “Amerika’nın Sesi” Birand, şunları söylüyordu: “Pentagon’da ve Beyaz Saray’da Türkiye ile alakalı çok daha ağır sözler sarf ediliyor. Askeri çevrelerdeki üçüncü dünyacı yaklaşım, ABD yönetimini sinirlendirdi. Washington, Türk basınındaki kamuoyundaki ve Ankara’daki Amerikan karşıtı tepkilere ‘Meğer Türkiye üçüncü dünya ülkesiymiş’ diyerek şaşırıyor. Türkiye hakkında yanılmışız, diyorlar. Hayal kırıklığı içindeler...”

*

Tezkerenin reddedilmesiyle şoke olan sadece Washington değildi: “Amerikan İşbirlikçisi” konumundaki TÜSİAD, 2003 yılı Mayıs ayı sonunda Washington’a bir heyet yolladı, Wolfowitz ile görüştüler!

*

Paul Wolfowitz, tezkereden çok daha önceki bir tarihte, (14 Temmuz 2002) Irak konusunda “nabız yoklamak için” Türkiye’yi ziyaret etmişti. Ankara’ya gitmeden önce İstanbul’a uğramıştı. İstanbul’da TESEV’in (Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı) Conrad Oteli’ndeki toplantısına katılmıştı...

Wolfowitz ve TESEV kadrosu aynı günün akşamı Mustafa Koç’un misafiriydiler!

Wolfowitz, ABD Savunma Bakan Yardımcılığı’ndan sonra bir süre de Dünya Bankası Başkanlığı (2005-2007) yapmıştır.

Derin Baronlar’ın CHP’nin başına paraşütle indirdiği Kemal Kılıçdaroğlu TESEV’in kurucularındandır.

TESEV’i fonlayan uluslar arası kuruluşlar arasında, Dünya Bankası’nın yanı sıra George Soros’un Açık Toplum Enstitüsü ve “National Endowment for Democracy” (NED) dikkat çeker.

-NED mi? CIA kurmuştu!