İçerideki Ecnebiler Cephesi’nin bağırıp çağırması feveran etmesi bile tek başına Şah Fırat Operasyonu’nun ne denli isabetli olduğunu göstermeye yetiyor. Ankara, Süleyman Şah Türbesi’ni tahliye edip, “Batı Kulübü’nün oyununu bozdu” diye, fevkalade rahatsızlar!
Operasyonun başarılı olmasından dolayı, fena halde bozuk çalıyorlar. Hazmedemiyorlar!
Şayet, operasyon “başarısız olsaydı” o zaman nasıl bir gümbürtü koparırlardı, bir düşünelim!
“Türbe terk edildi, IŞİD’e teslim edildi; vatan toprağı kaybedildi...” gibi kuyruklu yalanları, birbiri ardına fırına verdiler. Ancak, bunların hiçbir hükmü ve geçerliliği yok.
Bir İhanet Şebekesi’nden söz ediyoruz! Ankara’nın düşmanlarıyla bir olup Bağımsız Türkiye’ye savaş açan işbu İliştirilmiş Şebeke, Şah Fırat Operasyonu’na gölge düşürebilmek için çabalıyor: Ne yapsalar, beyhude...
Suriye’deki Türkmenlere insani yardım götüren MİT TIR’larına “CIA ve MOSSAD namı hesabına” Paralel Operasyon düzenleyenler...
Dışişleri Bakanlığı’ndaki gizli toplantıya Telekulak yerleştiren sonra da bu görüşmeyi sızdırarak ‘Paralel Casusluk’ icra edenler...
Türkiye’nin milli menfaatlerine KARŞI, Amerika-İsrail tandeminin safında mücadele verdikleri için...
Son başarılı operasyondan dolayı “büyük bir üzüntü” yaşıyorlar!
Musul Konsolosluğumuzun, IŞİD tarafından rehin alınan 49 mensubu burunları dahi kanamadan Türkiye’ye getirildiğinde de çok üzülmüşler, karalar bağlamışlardı!
*
Burada “Süleyman Şah Türbesi tahliye edilmeseydi, ne olacaktı?” sorusunun cevabı çok önemlidir:
CIA, MOSSAD ve Suriye’nin Muhaberat’ı “türbeye yönelik hunharca bir saldırıyla” Türkiye’yi çok güç bir durumda bırakacaklardı!
-Bunu da “IŞİD Kılıfı Altında” yapacaklardı!
Türkiye için manevi değeri büyük olan bir türbeyi hedef alıp, türbedeki karakolda görev yapan askerlerimizi şehit ederek; hem bizlere büyük bir acı yaşatacaklardı, hem de “Türkiye’yi Suriye’deki savaşın parçası haline” getireceklerdi...
Türkiye, Şah Fırat Operasyonu ile bu oyunu bozdu!
Tuzağa düşmedi...
“Ön alan” bir operasyonla, bayrak gösterdi!
*
Ecnebiler’in içerideki işbirlikçileri “oyun bozulduğu için” bir dizi kuyruklu yalanı ateşleyip, saldırıyorlar!
Süleyman Şah Türbesi’nin yeri, 1939’da ve 1975’te iki kez değiştirilmişken “toprak kaybetmiş olmadık” da, şimdi üçüncü kez “güvenlik nedeniyle” yine Suriye’nin Eşme köyüne taşındığında mı toprak kaybetmiş oluyoruz?
Türbe, Eşme Köyü’nün kuzeyinde aynı büyüklükteki bir araziye nakledildi, bayrağımız orada dalgalanıyor!
Türkiye’nin “çekildiğine” veya “toprak kaybettiğine” yönelik laflar, hikâyeden ibarettir. İhanet Şebekesi’nin kara propagandasıdır. İçerideki Ecnebi İşbirlikçileri’nin “gayrı milli” konumları bir kere daha ortaya çıkmıştır!
*
Son operasyonla birlikte, şu “Ortadoğu’da ne işimiz var?” cephesi, fena halde açığa düştü! Bu repliği dillerine pelesenk edenler mi, bölgemizde daima Batı Kulübü’nün egemen olmasını isterler!
Bir başka deyişle, Türkiye’nin bağımsızlaşmış olması “İçerideki Gladyocuları” kahrediyor! Türkiye’nin “gizli sömürge” olduğu yılların özlemiyle yanıp tutuşuyorlar!
Ankara, Suriye’de “Şah” diyerek, Ecnebi Cephesi’nin planlarını boşa çıkardığı için çıldırıyorlar!
*
Zalim Şam Rejimi’ne ‘destek heyeti’ yollayan, Paralel Yapı’nın TIR’lara yönelik operasyonuna “koltuk çıkan” Kemal Kılıçdaroğlu, Şah Fırat Operasyonu başarılı oldu diye bunalıma girmiştir:
Akla ziyan bir biçimde “Ne zamandan beri, kaçmak kahramanlık oldu?” diye sorarak, “İstanbul Baronları Hesabına” CHP’de genel başkanlık yaptığını “bir defa daha” kanıtlamıştır!
Ecnebi Kemal, böylesi bir “optik çarpıtma” ile nasıl da “vazifeli bir dublajcı” olduğunu göstermiş oluyor...
CHP lideri, Türkiye’nin milli menfaatlerinin değil; ABD ve İsrail’in çıkarlarının takipçisidir, temsilcisidir!
Tam da burada...
“CHP’ye nerelerden Seçim Harçlığı yollanacaktı?” diye soralım!
