|
Mezar taşları!

“Bugünlerde Osmanlıca mezar taşlarını okumamızı öneriyorlar. Aslında Türkçe mezar taşlarına baksalar orada pek çok suikast kurbanı gazeteci, nice ustamız yatıyor. Osmanlıca değil Türkçe mezar taşları okunsa çok daha anlamlı olur...”

*

Bu sözler, Abdi İpekçi’nin Zincirlikuyu’daki mezarı başında önceki günkü anma merasiminde Derya Sazak tarafından sarf edildi!

Şimdilerde, CHP milletvekili Durdu Özbolat’ın sahibi olduğu, Paralel Yapı destekçisi Yurt gazetesinin başında bulunan Derya Sazak, geçmişte iki kez Milliyet’te genel yayın yönetmenliği yapmış bir isimdir...

Bugüne kadar İpekçi Suikastı’nın Türkiye’deki Gladio ile birebir bağlantılı derin perde arkasıyla yüzleşmekten ihtimamla kaçmış olan meslektaşlarımızdandır, Derya Sazak!

Suikastın otuz altıncı yıldönümünde, kalkmış “bunca zamandır icra ettiği gözbağcılık yetmezmiş gibi” beylik laflarla yine “hasıraltı” çalışıyor, optik çarpıtma yapıyor.

Mister Sazak, ilk kez 1983 yılında formasını giydiği Milliyet’in Abdi İpekçi Suikastı sonrasında nasıl da apar topar el değiştirdiğinin sorgulamasını dahi yapmamış bir “gazeteci”dir!

*

Abdi İpekçi Suikastı, Türkiye’yi “12 Eylül darbesine çağıran” en sarsıcı kilometre taşlarından birisiydi...

Ercüment Karacan, Türkiye, “doludizgin 12 Eylül’80 darbesine koşturulurken” Milliyet’i o dönemde ismi pek bilinmeyen Aydın Doğan’a satmıştı!

Aydın Bey’i teşvik eden “Vehbi Koç’un damadı” İnan Kıraç’tı! Milliyet, 1979’un sonuna doğru el değiştirirken “Derin Galatasaray” İnan Kıraç belirleyici isim olmuştur!

Ercüment Karacan’ın oğlu Ömer Karacan, yıllar sonra (2007) ne demişti: “Babam Milliyet’i satmaya mecburdu. En yakın arkadaşı Abdi Amca öldürülmüştü. Bu olay babamı yıktı, kırıldı ve küstü. Öldürüleceğiz ya da kaçırılacağız diye korkuyordu. Ailemizi korumak için Milliyet’i sattı!”

*

Uğur Mumcu, Abdi İpekçi Suikastı’ndan on ay sonra (27 Kasım 1979) Cumhuriyet’teki köşesinde...

Milliyet’in, İpekçi Suikastı ile alakalı kayıtsızlığından şikâyet ediyordu:

“Ne acıdır ki, Milliyet gazetesi İpekçi Cinayeti’ndeki karanlığı yırtmak için en küçük bir çaba harcamıyor...” diyordu!

*

Bu durum, 36 yıl boyunca değişmedi!

Milliyet’te işbu 36 yılın büyük kısmı, Aydın Doğan’ın sahipliğinde geçti. Son yıllarda ise Demirören Ailesi var.

Bunca yıldır, ne mi yaptılar?

-Mütemadiyen “tiyatro” oynadılar!

Abdi İpekçi’nin, Çetin Emeç’in, Uğur Mumcu’nun ya da diğer laik aydın cinayetlerinin bir başka deyişle “faili meşhur” suikastların “mezar taşlarını” okumadılar!

Sazak da, iki kez Milliyet’i yönetmiş bir portre olarak bilerek isteyerek “Türkçe mezar taşlarını okumayanlar” arasında yer aldı:

Hal böyleyken, şimdi tutmuş mezar taşı benzetmesi ile bizlere hikâye anlatıyor!

*

Derya Sazak, 28 Şubat darbesini candan desteklemiş bir simadır. Aydın Doğan mı, 28 Şubat sürecinin medya ayağında en önde gelen gazete patronudur...

Sazak, Aydın Doğan’ın Milliyet’inde genel yayın yönetmeni iken; gazetesinin 12 Haziran 1997 tarihli nüshasına “Ordudan Son Uyarı” manşetini atmıştı:

Manşetteki haberde, Genelkurmay’ın yargıdan sonra medyaya da “İrtica Brifingi” verdiğinden bahisle “Askerin rejimi silahla korumaktan söz ettiği” ön plana çıkarılmıştı...

O günkü Milliyet gazetesinde, Derya Sazak’ın “Tek tarih vermediler” başlıklı bir yazısı vardı. O yazıdan bazı bölümleri okuyoruz:

“Ordu, İslamcı sermayenin yükselişinden de rahatsız. (...) Cezayirleşme süreci askerler açısından ürkütücü ve katlanılamaz bir durumdur. Özetle, Ordu’nun bu hükümetle ilgili rahatsızlığı giderek artmaktadır...

Genelkurmay karargahındaki brifing muhtıra ötesi bir niteliğe dönüşmüş, bu defa işi silahsız kuvvetler çözsün diyen askerler Türkiye Cumhuriyeti’ni koruma ve kollama amacıyla silah kullanmaktan söz etmişlerdir.

Eh, artık bunu da anlayan çıkmayacaksa, pes doğrusu...

Brifing dağılırken, gazetecilerin ortak yorumunu duyar gibiydik: Bir tarih vermedikleri kaldı!”
#Osmanlıca
#Derya Sazak
#Durdu Özbolat
#Abdi İpekçi
#Zincirlikuyu
9 yıl önce
Mezar taşları!
Kamu tasarrufu
BİT’lere kadrolu işçi alımında acilen tedbir alınması gerekiyor
Tarih bizi çağırıyor ama biz birbirimizle boğuşuyoruz!
İYİ Parti kongresinin kazananı kim
Şule öğretmen ve yeni maarif modeli