2014 yılı, İstanbul Baronları’nın nüfuzu altındaki Sözcü gazetesi için kötü geçti: Hükümet devrilmedi, 30 Mart ve 10 Ağustos’taki seçimlerden de elleri boş döndüler!
Terör Devleti İsrail’in Türkiye’deki son büyükelçisi Gaby Levy’nin 10 Kasım 2010 tarihinde gizlice ziyaret ettiği Akbay’ların Sözcü gazetesinden bahsediyorum...
Yeni yılda da, manşetlerinden/bütün sütunlarından tam tekmil “İsrail ve ABD’nin namı hesabına” Yeni Türkiye’ye ateş etmeyi sürdürecekler:
-Misyonları budur!
*
Şayet, 1 Ocak 2015 tarihli yani yarınki Sözcü’de Necati Doğru’nun köşesinde “Halkın tarih yazacağı bir yıla girdik” başlıklı bir yazı görürsem şaşırmayacağım!
Neden mi, böyle söylüyorum?
Necati Bey, 1 Ocak 2014 tarihli Sözcü’deki yazısına heyecanla “Halkın tarih yazacağı bir yıla girdik” başlığını atmıştı da, ondan!
Gerçekten de, halkımız 2014’te sandıkta tarih yazdı:
Necati Doğru ise “Yeni yılınız kutlu olsun! Halk bunları seçimle getirdi, seçimle gönderecek. 2014 tarihi dönüm olacak” diye yazmıştı!
Aynı Necati Doğru, 9 Ağustos 2014’te Sözcü’deki köşe yazısına ‘Uzun adam morarır!’ başlığını atmıştı...
Ertesi gün, kimlerin morardığını da ‘tarih’ yazdı!
*
Necati Bey, 22 Kasım 2013 tarihli köşesinde...
“Kâinat İmamı”na, “Haydi gücünüzü görelim, gizli kasetler çıksın, seçimler neşelensin” diye seslenmişti!
17-25 Aralık darbe girişiminin berhava olmasından sonra...
30 Mart ve 10 Ağustos sandığından çıkan neticeler Paralel Yapı’nın da devasa hezimeti olarak ‘tarihe’ geçti!
*
Yeri gelmişken, Sözcü’deki Lee Van Cleef’in yani Emin Çölaşan’ın 31 Aralık 2013’teki yazısının başlığını hatırlayalım:
-2013’ü çook arayacak
Emin Çölaşan’ın Erdoğan’a laf vurduğu yazısında şu satırlar okunuyordu:
“2013 yılında ruhsal durumu iyice bozuldu...
2014’te, 2013 yılını çoook arayacak. ‘Meğer ben ne mutluymuşum da değerini bilmemişim’ diyecek...”
*
Çölaşan, o yazısında 25 Aralık’ta sahne almış olan Paralel Savcı’nın sırtını sıvazlamıştı: “Savcı Muammer Akkaş, Tayyip’e her konuşması için bir tazminat davası açsa tazminat zengini olur, köşeyi döner” demişti...
Dün henüz bu satırlar yazılmamışken, “HSYK İkinci Dairesi’nin aralarında Muammer Akkaş’ın da bulunduğu dört savcıyı haklarındaki soruşturma tamamlanıncaya kadar görevlerinden uzaklaştırdığı” haberi geldi!
*
Paralel Yapı’nın Akkaş’ı, yedi işadamı için “jet hızı” misali ihtiyati tedbir kararı aldırabilmişken, daha evvel önemli bir soruşturma ile alakalı olarak “Mister Simit”in yani Rahmi Koch’un üç yıl boyunca ifadesini “almamış” bir savcıydı!
Kanaltürk televizyonunun kuruluş aşamasında, yüklü miktarda ödeme yapılmış olmasıyla ilgili soruşturmada Koç Ailesi’ne mensup belli başlı isimlerin ifadelerinin bile alınmadığını hatırlıyoruz! O soruşturma, Ergenekon Davası içinde buharlaştırılmıştı...
Yani? Filmin ismi, “Baronları Kolla!” idi!
*
İstanbul’un Derin Baronları’nı aynen Paralel Yapı ve medyası gibi baş tacı yapıp kollayanlar arasında daima Sözcü gazetesi de vardır.
8 Temmuz 2013 tarihli Sözcü’de “Tayyip’in Koç Kini” manşeti atılmıştı, mesela...
25 Temmuz 2013’teki Sözcü’de ise “Koç’un Şirketine Polis Baskını” manşetiyle feveran ediliyordu!
*
Sözcü gazetesinin sahibi Burak Akbay, Paralel Yapı muhibbidir. Aynen Paraleller gibi “İsrail’in otoritesinin önünde” eğilir...
Babası Ertuğrul Akbay mı, Baron Mister Simit’in kankasıdır: İçtikleri su dahi ayrı gitmez!
