|
21. yüzyılda ulus devlet inşası

Ulus devletler geçen asrın başlarında yani neredeyse yüz yıl önce bütün dünyayı etkiledi ve şimdi içinde yaşadığımız devletler sınırlar oluştu.

Özellikle iki dünya savaşı arasında önce manda sonra bağımsızlıklarına kavuşan çok sayıda devlet bu sefer iki kutuplu gergin bir dönemde taraflara ayrıldı.

Sınırları, birleşmeleri yeterli olmayan, suni olan ülkelerde Sovyet Bloğu’nun çözülmesinden sonra yeni devletler doğdu. Orta Asya, Kafkaslar, Balkanlar’da yaşandı en çok.

Aradan geçen otuz beş yıl taşların iyi kötü yerine oturduğu bir dönem kabul edilebilirdi; eğer bugün Irak, Suriye, Ukrayna, Kuzey Afrika’daki kimi ciddi çatışmaları saymazsak.

Şüphesiz hepsinde ulus devlet çatışması yaşanmıyor. Ama bizi en çok ilgilendiren, sınırlarımızın hemen ötesindeki Irak ve Suriye’de bir ulus devlet inşası bütün olup bitenlerin arasından kafasını uzatmaya devam ediyor.

Ulus devlet inşası için belirli bir büyüklükteki toprak üzerinde mümkün olduğu kadar aynı milletten insanların bulunması ilk şart.

Osmanlı Devleti dağılırken bunun ne anlama geldiğini en iyi ve en acı şekilde öğrendiği için bu konuda en büyük tecrübe belli ki bizim devlet hafızamızda.

Irak’ta Amerikan işgalinin ardından kuzeyde oluşan Kürdistan yönetimi gevşek bağlarla merkeze bağlı hâlâ.

Veya Suriye’nin kuzeyinde Kürtlerin yoğun yaşadığı yerlerde benzer bir arayış ısrarla sürüyor.

Başka ülkelerde başka insanların kendi kaderleri hakkında ne yaptıkları veya ne yapacakları bizi doğrudan etkilemedikçe üzerinde söz söyleyebileceğimiz bir şey değil.

Ama bir ulus devlet inşası için ileride vatan olması tasarlanan topraklarda etnik temizlik yapılmaya başlanırsa bu en azından görmezden gelinebilir bir mesele değildir; tam tersine mazlumken zalim durumuna düşüp üstelik hâlâ kendisine haksızlık yapıldığı gürültüsü çıkarmak kabul edilebilir de değildir.

Ne olup bitiyor da bunları yazıyorum?

Kürtlerin Türkiye, Irak, Suriye ve İran başta olmak üzere bölgede dağılmış bir halk olduğu ve bir Kürdistan’a sahip olmaları gerektiği tezinin hayata geçirilmesi için yapılan çalışmalar nedeniyle yazıyorum.

Irak’taki parça şimdilik tamam, sırada Suriye var görünüyor.

Kobani gibi bütün çatışmalar içindeki en küçük parçalardan birinden küresel çapta bir medya ve halkla ilişkiler çalışması yürütüldüğü andan beri bunun ne olduğu belliydi.

Ama kolay değil.

Suriye’nin kuzeyinde Araplar ve Türkmenler de en az Kürtler kadar nüfusa sahip ve blok olarak sadece Kürtlerden oluşan toprak parçaları sınırlı olduğu için bir devlet altyapısına uygun değil.

O zaman bu toprakların Kürtleştirilmesi gerekiyor.

Şu anda da Işid gibi mükemmel bir gerekçeyle bu yapılmaya başlanmış görünüyor.

Kobani’nin ardından civardaki üç yüze yakın köyün PYD kontrolüne geçmesi için harekete geçildiği anlaşılıyor.

Bu yazıyı yazdığım saatlerde doğuya doğru Tel Abyad yönündeki 21 köyde 27 erkeğin Işid destekçisi veya yanlısı veya lojistik destekçisi olduğu iddiasıyla infaz edildiği haberi gelmişti.

Köylerden Kobani’ye atılan roketler de bu köylerdeki temizliğin sürmesi için yeterli gerekçeyi verecek şüphesiz.

Suriye Kürdistanı’nın kurulabilmesi için Kürt yoğunluklu bölgelerin Araplardan ve sonra tabii ki Türklerden temizlenmesi ulus devletin ön şartıdır.

Bu temizliğe karar verilmiş görülüyor.

Kolay mı?

Çok zor...

Gerek diğerlerinin direnmesi gerek her şeye rağmen uluslar arası kamuoyu ve gerekse Işid bunun en azından çok kanlı veya çok zorlu geçeceğinin kanıtı.

Çatışmalar, oluk gibi kan akması belki de nihai hedef için asıl istenilen şey.

Şimdilik bildiğimiz tek şey Kobani’nin ardından civar köylerde etnik temizlik anlamına gelen operasyonların başladığı.

Hayal edilen Büyük Kürdistan’ın Türkiyesiz olmayacağı ise asıl büyük soru işareti.

1830’lardan beri parça parça kopuşları görmüş; son yüz yılını Kürtlerle Türklerin bir daha kopamayacak şekilde ortaklaşa vatan ettiği Türkiye bu büyük plana hiç mi hiç uymuyor.

Türkülerinden bile Türk şehri olduğu hemen anlaşılan Kerkük veya uluslar arası operasyonların ortasındaki Kobani’deki tecrübelerinin Türkiye’ye de yeteceğini sananlar çok aldanacak.

Bilmem hazırlar mı bu büyük mağlubiyete... başkalarının planında bedel ödemeye...

#Orta Asya
#Ulus devlet
#Irak
#Suriye
9 yıl önce
21. yüzyılda ulus devlet inşası
“Görüntülere kazak ören aldatılmış büyükanneler” Türkiye’si...
Meselemiz “hesapsızlık”
Amerikan sponsorluğunda İsrail-Suudi normalleşmesi
Faz-2: Washington’un bölme operasyonuna Ankara yanıtı
İsmailağa’ya değil, Türkiye’ye operasyon